CHP’NİN ‘İNCE’ ÇİZGİSİ
CHP 36. Kurultayı’na ilişkin; “Bugüne kadar 35 olağan, 18 olağanüstü kurultay yapan CHP’nin 36. Olağan kongresinde Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkan seçilecek. CHP varlık yokluk seçimi olarak nitelendirilen 2019 seçimlerine kurultayda belirlediği kadrolarla gidecek” tespitinde bulunmuştuk.
Öylede oldu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve ekibinin CHP’nin başında kalma ısrarı bir kez daha galip geldi.
Sonuç itibariyle Kılıçdaroğlu’nun seçtikleri, yeniden Kılıçdaroğlu’nu seçerek tarihi kurultaya imza attı.
Ancak kurultayda bir şey daha oldu.
Muharrem İnce, partinin mevcut durumundan memnun olmadığını ifade etti, genel başkan olması halinde ne yapacağını ortaya koydu.
Yüzde 26’lık oy oranından memnun olmadığını dile getiren İnce, ötesinde uzun süredir eller pantolon çizgisinde uygulamalar nedeniyle rafta bekleyen itiraz kültürünü kurultayda yeniden inşa etti.
Konuşmasıyla kurultay salonunu yangın yerine çeviren Muharrem İnce, bu garip yapılanmaya karşı kafa tuttu ancak yine sonuca ulaşamadı.
Zira CHP bu büyük değişim için hazır değildi.
Delege hâkimiyetini elinde tutan Kılıçdaroğlu, bir kez daha genel başkan seçildi.
Ancak CHP tabanı kurultayda ortaya çıkan tabloyu bir yerlere not etti.
CHP’yi yönetenler bu kurultayda CHP’nin sadece kurultay delegelerinden ibaret olmadığını gördü.
Kurultayda sayısal olarak sonuç alamayan Muharrem İnce, başka bir galibiyeti alarak kurultayı tamamladı.
CHP yönetiminin bırakın toplumun taleplerine cevap verecek siyaseti (!) kendi tabanının beklentilerine yanıt veremediğini ortaya koydu.
İnce, tüzük niteliği taşıyan konuşmasında bu halkın neden CHP’ye oy vermediğini de gözler önüne serdi.
Muharrem İnce, belki genel başkan olarak amacına ulaşamadı ancak bir CHP’li olarak görevini yaptı.
Siyasette Ak Parti tezine karşı CHP’nin hâlâ tek seçenek olduğunu ispatladı.
Evet, CHP 2019 seçimlerine bu kurultayda belirlediği kadrolarla gidecek.
Ancak bu kurultay ortaya koydu ki; 2019 seçimleri CHP’yi yönetenler açısından da varlık-yokluk seçimi olacak.
Sekiz kez seçim kaybedilmesine karşın CHP yönetimini kaybetmeyenler (!) girecekleri dokuzuncu seçimi de kaybederlerse o koltuklarda uzun süre oturmaları mümkün olmayacak.
‘Oyumuzu arttırdık’ teranesini bu kez gerekçeden sayılmayacak.
Zira CHP tabanı, aynı yöntemi uygulayarak farklı sonuçlar bekleyen CHP yönetiminin 2019 seçimlerine yönelik olası bir başarısızlığına tahammül göstermeyecek.
Tüzük değişikliği yapmadan kurultaya giden CHP yönetiminin önümüzdeki süreçte, bir günde yapmayı planladığı tüzük kongresinde demokrasiyi etkin kılan değişikliklerin yapılmaması işin tuzu biberi olacak.
Sonuç;
Adalet ve Cesaret temasıyla gerçekleştirilen 36. Kurultay, CHP’nin “İnce” çizgisini ortaya koymuş durumda.
Bu ince çizgi eminiz ki CHP’de değişimin önünü açacak ve siyasetin en temel prensibine; mutlu azınlıkları, tuzu kuruları değil halkı koyacaktır.
Kimsenin kuşkusu olmasın…
