“CHP’nin kalesi Muğla’yı yıktırmayacağız.” Bu sözler CHP İl Başkanlığına aday olan Dr. Ali Arslan’a ait. Arslan geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında konuşmasını bu tema üzerine kurdu. Arslan, aday gibi değil parti meclis üyesi gibi konuştu. CHP İl Başkan adayı Dr. Ali Arslan, ülkenin çok karanlık bir süreçten geçtiğine dikkat çektiği konuşmasına şöyle devam etti. “Aday olmak gibi bir düşüncem yoktu. Fakat geçen hafta içinde Muğla’da yapılan bir toplantıda genç bir öğretmen adayımızın ‘umudumuz kalmadı’ açıklaması sonrasında kararımı aldım. Ülkemin ve bu gençlerin umudu kalmamışsa Doktor Ali’nin bir köşeye çekilip ‘torun bakma lüksü yoktur’ diyerek aday oldum. Partimden gelen yoğun baskılar sonrası partimin, Muğla’mın ve Türkiye’nin bana ihtiyacı olduğunu düşündüm. Muğla, Cumhuriyet’in kalesi. ‘Bütünşehir’ aldatmacası ile önce Muğla’yı sonra Muğla’nın alt ve üst zenginliğini ele geçirmek istiyorlar. Bunlara müsaade etmemek için aday oldum. Muğla son seçimlerde CHP’li iller arasında Türkiye dördüncüsü oldu. Hedefimiz hem yerelde, hem genel Muğla’yı ilk sıraya taşımak.” Bir siyasetçi ve hatip olarak gönüllere hitap eden CHP’deki namıyla “Doktor Ali” coşkulu bir konuşma yaptı. Ancak; Dr. Ali Arslan, diğer aday Mustafa Öztürk gibi adaylığını partisinin il başkanlığında değil Muğla Belediyesi’ne ait Konakaltı Kültür Merkezi salonunda açıkladı. İnce ruhların detaylara dikkat kesildiği şu günde Ali Arslan’ın adaylığı ile ilgili basın toplantısının Muğla Belediyesi salonlarında yapılması bir “taraflılık” ve aynı zamanda bir “talihsizlik” algısı yarattı. Dr. Ali Arslan konumunda bir siyasetçinin bir “taraflığa” ihtiyacı olmadığını düşünen, “Doktor Ali ile bu iş bitti” diyen çok sayıda partili hayal kırıklığı yaşadı. Böyle bir açıklama neden il binasında yapılmadı? diye sorduk ve “Yer Dar” cevabını aldık. Sadece “Dar” olduğu için böyle bir karar alınmıştı!.Siyaset; bu organizasyonu hazırlayan mantığa “dar” geliyor olabilir. Ancak Doktor Ali konumunda bir siyasetçinin adaylık açıklaması “geniş salonun dar zihniyetine” mal edilemez. Kimsenin böyle bir yetkisi olamaz. Doktor Ali’de böyle bir yetkiyi kimseye vermez. Biz de “Doktor Ali adaylığını taraflılık üzerine kurmaz” diyenlerdeniz. Ancak basın toplantısındaki ortaya çıkan tablo bu düşünceyi hasara uğrattı. Bu nedenle Ali Arslan’ın basın toplantısına sevimli ev sahibi görüntüsü vermek için büyük çaba gösteren, Belediyecileri kutlayalım. Başkan’ından, işçisine kadar, ev sahibi olarak çok büyük çaba gösterdiler. Basın toplantısında gelenlere bir misafir şekeri ve kolonya dağıtmadıkları kaldı. Belediyeciler, nişan töreninin ev sahibi edasıyla toplantıyı yönetti. Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ve ekibinin sevimli ev sahibi portresi çizdiği bu basın toplantısını öncesi ve sonrasıyla yazmak için masaya oturduğumuzda toplantının o an’larını oluşturan fotoğrafları yeniden tek tek taradık. Bırakın fotoğrafı işin rontgenini çekseniz tadı yoktu. Basın toplantısına Muğla Belediye Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün parti içindeki yöntem ve uygulamalarından kaynaklanan tepki damgasını vurdu. Korkulan oldu ve ortaya çıkan bu tabloda Dr. Ali Arslan yerel yönetimler ağırlıklı, Mustafa Öztürk ise örgütün adayı olarak algılandı, kayıtlara geçti. Örgütün, 10 Haziran’da yapılacak olan il başkanlığı kongresinde yerel yönetimlerin egemen gücüne son vermese bile bir denge getireceği inancı oluştu. Mustafa Öztürk bir adım öne geçti algısı yaratan toplantıya “Osman Gürün’ün gölgesi düştü” diyenler Doktor Ali’nin örgütteki gölgesinin daha büyük olduğu unutmasınlar. Dr. Ali Arslan, CHP’nin yüksek siyasetinde yer alan bu yanı ile örgütün merkez bağlarını kuran, adaylığı da kent için çok önemli olan bir isimdir.
***
Bu kongre öncesinde bir kez daha siyasetin hataları bile planlayabileceği hatırlanmalı. Erbabının elinde ikbal ve ihanet zeminine dönüşen siyaset; “dar” alanda kısa pasları, hatalı planlamaları ile örgüt içindeki mevcut algıları ve ilişkileri yerle bir edebilir. Genelde iktidar olamayan CHP’nin yerel iktidarlarını oluşturan Belediyelerin bu coğrafyadaki egemen gücünün il kongresinde sorgulanmasını bekliyoruz. Bu açıdan Ali Arslan’ın ikinci hamlesi çok önemli…