OYUNU İKİYE BÖLEN SEÇMENİN FİKRİ DEĞİŞİR Mİ?
Cuma-Cumartasi Pazar, şöyle bir tur attık.
Seydikemer’den, Kavaklıdere’ye,
Bodrum’dan, Marmaris’e…
Bir kaç kişinin kararsızlığı dışında 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem milletvekili genel seçimlerine ilişkin görüştüğümüz herkes ama herkes kararını vermiş durumda.
Seçimlere 13 gün kala seçmenin kafası net…
Seçmen kararını vermiş.
Daha açık söylemek gerekirse;
Seçmenin büyük çoğunluğu (kardeş payı gibi) oyunu ikiye bölmüş durumda.
Özellikle de CHP’li seçmen.
Görüştüğümüz CHP’lilerin büyük çoğunluğu 24 Haziran seçimlerini ödül ve ceza kapsamında görüyor ve seçimi bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Buna göre;
Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin adayına oy veren, partisini ödüllendiren seçmen, milletvekilliği seçiminde ise partisini (yöneticileri) cezalandırmaya hazırlanıyor.
Birçoğu, iki farklı oy kullanılmasını bu nedenle tarihi bir fırsat olarak görüyor.
Ve bu fırsatı partinin geleceği açısından iyi değerlendirmek gerektiğine inanıyor.
Birçoğu partinin dip yapmadan iktidara gelemeyeceğini savunuyor.
‘Türkiye’yi kurtarmak için önce CHP’yi kurtarmak gerekiyor’ diyen seçmen grubu bu seçimde partisini ödüllendirirken cezayı da kesmeye hazırlanıyor.
Bunların oranı ne olur?
Bu oran seçim sonuçlarını etkiler mi?
Etkilerse nasıl etkiler?
Bu soruların yanıtlarını almak için beklemek gerek.
Bir diğer konu;
Oyunu kardeş payı gibi ikiye bölen seçmen, cumhurbaşkanlığının ilk turda değil ikinci turda belirleneceğine inanıyor.
Onlara göre;
Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı kafa kafaya gidiyor.
İlk turda her iki ittifakın sonuca ulaşması ihtimali zayıf.
İş ikinci tura kalacak ve sonuç ikinci turda alınacak.
Türkiye’yi bilemeyiz.
Muğla’yı ele alacak olursak, şu günde bir durum tespiti yapmak durumundayız.
Erken seçim; siyasi partileri, yerel örgüt ve teşkilatları hazırlıksız yakaladı mı?
Yakaladı.
24 Haziran seçimleri, uzun bir süre cumhurbaşkanlığı seçimine endekslendi mi?
Endekslendi.
Erken seçime apansız yakalan siyaset, cumhurbaşkanı adayı tespitinde zaman kaybını yaşadı mı?
Yaşadı.
Zaman kaybı cumhurbaşkanı adaylarının açıklanması ile kısmen telafi edilse de zaman darlığı nedeniyle milletvekili aday tespiti kapalı kapılar ardında, kâğıt üstünde yapıldı mı?
Yapıldı.
Hazırlanan listeler parti tabanında eleştirildi mi?
Eleştirildi.
Eleştiriler bitti mi?
Bitmedi.
Peki, eleştiriler yarın Muharrem İnce’nin mitingi ile bitebilir mi?
Oyunu kardeş payı yapan, ikiye bölen seçmen (!) yarın fikrini değiştirir mi?
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.