SİYASİ PARTİLERDE YEREL SEÇİM ENDİŞESİ
Bir önceki yazıyı “CHP’de değişim isteyen çatışmacı grupların kurultay endişesi gitgide yerini yerel seçim endişesine bırakıyor” tespitiyle bitirmiştik.
Bu tespite “Kim endişe yaşamıyor ki” türünde çok sayıda ileti aldık.
Doğru.
24 Haziran seçimlerini geride bırakan siyaset yüzünü 2019 yerel seçimlerine çevirmiş durumda ve siyasetin tamamında gözle görülen bir endişe hâkim.
Ötesinde bu konuda herkesin kafası karışık.
24 Haziran seçimlerine yönelik Ak Parti MHP ittifakı yerel seçimlerde de devam edecek gibi görünüyor.
Ulusal medyada yer alan haberlere göre; siyaset bu konuda bir dizi görüşmeye hazırlanıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tıpkı 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 2019 yerel seçimlerine yönelik yasal düzenleme istediği öne sürülüyor.
Ak Parti MHP ittifakının yerel seçimlerde sürmesi halinde ülke genelinde işlerin değişebileceği iddia ediliyor.
Özellikle metropol kentlerde ve büyükşehirlerde.
Biliyorsunuz yerel seçimlerin kendine özgü koşulları bulunuyor.
Bu durumda şu soruyu sormak gerekiyor:
“Yerel seçimlerin özgün koşulları, oluşturulacak ittifaklarla değişebilir mi?”
Evet, değişebilir…
Ak Parti ile MHP’nin 24 Haziran’a yönelik ilk ittifakı gibi yerel seçim ittifakı da yasal zemine oturtulursa, bu ittifak ülke genelinde ve Muğla’da seçim sonuçlarını etkileyebilir.
Merak edenler rakamlara bakarak meraklarını giderebilir.
Peki, karşı mahallede durum nedir?
Geride bıraktığımız seçimlerde CHP ile Millet İttifakını kuran İyi Parti, 24 Haziran seçimleriyle siyasi bir aktöre dönüşmüş durumda.
Ancak İyi Parti yüksek siyasetinin açıklamasıyla ittifak sona erdi.
Eğer 2019 yerel seçimlerine yönelik ittifak tazelenmesi yapılmazsa (!)
CHP ve İyi Parti seçimlere tek başlarına girecek.
Peki, CHP ile İyi Parti arasında yeniden ittifak zemini oluşur mu?
Bilmiyoruz.
Bildiğimiz, Ak Parti-MHP ittifakı devam ederse bu ittifakın CHP ile İyi Parti üzerinde baskı yaratacağı.
Böyle bir durumda CHP ile İyi Parti, yerel seçimlere yönelik yazılı-çizili ittifak yapmasalar da belli seçim bölgelerinde birlikte hareket etmek zorunda kalabilirler.
Bunun haricinde her iki parti seçime tek başlarına girecek.
Sıkıntı yok.
CHP yöneticilerinin yerel seçimlere yönelik öz güveni yerinde.
CHP yerelde ilin egemen partisi konumunda.
Ancak bu liderliği korumak artık kolay değil.
Daha dün ‘CHP’de çatışmacı-uzlaşmacı çelişkisi devam ediyor’ diye yazdık.
Öncesinde de CHP’li altı ilçenin kritik durumda olduğuna dikkat çektik.
CHP’li belediyelerin egemen olduğu altı (6) ilçede aday değişikliğine gidilirse, CHP 2019’a yönelik iddiasını sürdürmeye devam edecektir.
Yok değiştirmezse, o altı (6) ilçede işler ters gidebilir.
Bizden bir tavsiye daha:
Bu süreçte kimse İyi Parti’yi hafife almasın.
Zira İyi Parti’nin yerel seçimlere yönelik aday envanterinde; Behçet Saatcı ve Mehmet Tosun gibi toplumda karşılığı olan yerel yönetim deneyimli isimler bulunuyor.
Nereye aday olurlarsa olsun, nereye aday gösterilirlerse gösterilsin, bu iki isim seçimin kaderini tayin edecek güçte ve etkidedir.
Yazıyı bir tespitle bitirelim:
Büyük ve yüksek ihtimal büyükşehire CHP; Osman Gürün’le,
İyi Parti; Behçet Saatcı ya da Mehmet Tosun’dan birisi ile gidecektir.
Ak Parti’nin büyükşehir adayı, 18 Ağustos’ta yapılacak büyük genel kurul sonrasında şekillenecek yeni yönetime göre belirlenecektir.
Muğla’nın büyükşehir adayı ‘gidenlere-kalanlara’ göre değişkenlik gösterecektir.
Daha somut bir şeyler için bu yazının Ağustos ayı içerisinde yenilenmesi gerekir.
Bizim öngörümüz (!)
“Ak Parti büyükşehire; ya Bülent Karakuş ya da Nihat Öztürk (!) ikisinden biriyle gidecek” yönündedir.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.