SOSYAL MEDYADA VAR OLMAK
Bu memlekette gazeteci olmanın, yazıyor olmanın bedeli var.
Bu bedeli ödemeden bu mesleğe devam etmek mümkün değil.
Özgürlüğümüze yönelik öz denetim yapmaktan bir yerlerimizçatlasa, bağımsız ve tarafsız olabilme hakkımızı korumak adına çaba göstersek de nafile.
Sosyal medyada yer aldıysanız her şeyi göze almak durumundasınız.
Zira internet ve sosyal medya üzerinden yazdıklarınıza ilişkin olumlu-olumsuz eleştiri yağmuruna tutulmaktan kaçamıyorsunuz.
F harfli mavi zeminin sağladığı özgürlük alanındaneredeyse herkesin, gördüğü her şey hakkında olumlu-olumsuz, özenli-özensiz görüş bildirebildiği bir ortamda yazanınokuyandan kaçma şansı yok.
Geleneksel medya kurallarına bağlı kalarak kaleme alınan yazı okuyanın dünya görüşüne, inanışına ya da birikimine ters geldiği anda yandınız.
Artık her türlü görüşün ve eleştirinin muhatabısınız.
Gazeteci sorumluluğunda olan bir yazarın, hiçbir sorumluluğu olmayan birisinin kişisel eleştirisine maruz kalması geri bildirim açısından bir anlam taşıyor olsa da aslında büyük bir paradoksu da beraberinde getiriyor.
Gazetecilik açısından sosyal medyada olmak, balık avlamaya giden bir balıkçının büyük bir balık tarafından bir anda ava dönüşmesine benzetiliyor.
Eleştirinin sınıf atladığıbu zeminde oluşan olgusal hatalar, hak ihlali ve hakarete varan yorumlar yazar açısından belli sakıncalar taşıyor.
Okuyucu profilinin değişmesini adım adım takip eden ve kendini yenileyen her bir gazeteci ya da yazarın yeni medya şekillenmesinde kendilerine yer açma ötesinde var olma gayreti gazetecilik açısından ağır sonuçlara yol açabiliyor.
İfade özgürlüğü ve demokrasinin ses seviyesisorumluluğu taşıyan her bir gazeteci kaleme aldığı konulardan dolayı sosyal medyada bir anda kendisini yüksek sesli,kişisel tartışmanın ortasında bulabiliyor.
An geliyor tartışma, sinir bozucu bir hal alabiliyor.
Yeni medyada yer alma konusunda karar alan ve habercilik faaliyetini bu alana taşıyan gazetecilerden birisi olarak sosyal medyadaki varlığımıza ve ilişkimize dikkat ediyoruz.
İlişkiyi paylaşımın ötesine taşımamaya özen gösteriyor, haber ve yazılara ilişkin görüş bildirenlerle bilek güreşine kalkmıyor, onların peşine takılmıyoruz.
Her gün özellikle köşe yazılarımızın her birine sosyal medya üzerinden yapılan yorum ve paylaşımların her türlü sorumluluğunun yorum yapan kişilere ait olduğu ifadesine yer veriyoruz.
Bu ibareyle yorum yapan kişilere bir uyarıda bulunuyor, yorum ya da görüş paylaşırken kantarın topuzunu kaçırmamaları tavsiyesinde bulunuyoruz.
Uyup uymamayı ise okurun kendisine bırakıyoruz.
Bu alanı doğru kullananlara sözümüz yok.
Bizim sözümüz sosyal medyayı doğru kullanmayanlara.
Mevcut bir yazıyı fırsat görüp, yazıya ya da o yazıda bahse konu olan karakterlere ilişkin kişisel görüş paylaşan, ancak paylaşımı kin ve nefret duygularıyla yapan, belden aşağı vuran fırsat düşkünlerine.
İsteyen kendine ait alanında, kendi duvarında istediğini yazabilir.
Bunun bizi ilgilendiren bir tarafı yok.
Bizim karşı durduğumuz; kin-nefret duygusuyla yapılan yorum ya da paylaşımların köşe yazılarına yaslandırılarak yapılması.
Sosyal medyada var olmak, herkesin hakkı.
İfade özgürlüğü ve demokrasinin ses seviyesini yükseltmek elbette önemli.
Yorum yaparken biraz daha saygılı ve dikkatli olunmalı…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.