OKURUN DİKKATİNE
Kimse benden olan bitene muhalif CHP kafasıyla davranmamı beklemesin.
Zira ben ne üyesiyim ne de partiliyim.
Ben gazeteciyim.
CHP ile olan ilişkim gazeteci-siyaset ilişkisinin ötesinde değil.
Ben daha sol’dayım.
Toplumcuyum ve öyle kalmak istiyorum.
CHP’ye yönelik köşe yazılarımızda yer alan görüş, tespit ve analizler birilerinin hoşuna gitmeyebilir.
Olaylara ve insanlara karşı benden muhalif CHP kafası ile davranmamı bekleyenler bilsinler ki;
Ben o kafaya sahip değilim,
O kafanın derdinde de değilim.
Zira bilirim ki gazeteci tavrı aydın ve entelektüel tavırdan soyutlanmaz.
Eğer illa bir tercih yapacaksam, tercih yapmak zorunda kalırsam (!)
CHP’li kriterleri yerine solun evrensel kriterlerini tercih ederim.
Benim dükkânda mahallî algı ve ilişkiler, isteğe bağlı şerbet-ayran-gazoz gibi ürünler bulunmaz.
Orta Muğla’nın ortasında konuşlanmış olsak da benim dükkân Muğla’nın solunda.
Yetsin artık.
CHP üyesi gazeteci, parti üyesi köşe yazarları statüsünde görülmekten memnun değilim.
Partili gazeteciliğe de şiddetle karşıyım.
Gazetecilik mesleği siyasal eğilim gerektirmez.
Siyasal birikim gerektirir.
Gazeteci eylemci değil gözlemcidir.
Hem gazeteci hem de partili olmayı, olayları bu çerçevede değerlendirmeyi doğru bulmuyorum.
Bunun mesleğin temel ilkelerinde yer alan gazeteci tanımına ve gazetecinin tarafsızlığına ters düştüğüne inanıyorum.
Her türlü siyasal oluşuma karşı mesafemi, bağımsız, bağlantısız ve tarafsızlığımı korumak benim hem mesleğime hem de kurumuma karşı sorumluluğum.
Yerel yayınlara göre yüksek okunma oranlarına sahipken, bunun ekonomik olarak karşılığını almak, tadını çıkarmak varken, haber dışında tek bir siyasi ilan ya da duyuruya yer vermeyişimizin nedeni, siyaset-gazeteci ilişkisini mesafe üzerinden kuruyor olmamızdır.
Başkasını bilemem.
Bu ilişkide mesafeyi korumak benim için önemli.
Zira okurda, ötesinde toplumun genelinde güven oluşturmak kolay iş değil.
Zaman alıyor, emek istiyor.
Sendikaları, meslek odalarını, sivil öncelikleri, siyasi partileri, yerel yönetimleri çoğulcu ve katılımcı demokrasi açısından çok önemsiyorum.
Kenti, siyaseti, siyasetçiyi, ekonomiyi, yatırımı, istihdamı ötesinde olayları ve insanları yazan bir köşe yazarı olarak bunların bir parçası olmak yerine tüm bu unsurlara karşı mesafeyi korumayı tercih ediyorum.
Siyasi partileri ve siyasi süreçleri üzerinde koşturulacak bir alan ya da fırsat olarak görmüyorum.
Yukarıda ifade ettim, yinelemek istiyorum.
Olaylara ve insanlara ilişkin kimse benden CHP kafası ile muhalefet refleksiyle tepki göstermemibeklemesin.
Köşe yazıları üzerinden sosyal medyada bu kafa ile olumlu ya da olumsuz yorum yapanların paylaşımlarını siliyorum.
Yorumu kendi duvarında ya da alanında yapmalarını tavsiye ediyorum.
Köşe yazarı-okur ilişkisini okuma eylemi üzerinden sürdüren herkese saygı duyuyorum.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.