BAŞKAN GÜRÜN’ÜN İKİNCİ DÖNEM VİZYONU
Bir önce yayınlanan ‘Yok Öyle Üç Kuruşa Beş Köfte’ başlığı taşıyan yazıda “Adaylık meşruiyetini salt siyasete bağlamak artık yeterli gelmiyor. Her bir adayın çıkıp ne yapacağını söylemesi, toplumla paylaşması gerekiyor” tespitinde bulunmuştuk.
Farklı siyasi partilerden aday olan ilçe belediye başkan adaylarının kentleri nasıl yöneteceklerini açıklamaları gerektiğini, bağlı bulundukları siyasi partinin genel merkezi tarafından belirlenen, yerel seçimlere yönelik belediyecilik anlayışına uygun yerel açılım yaparak seçmenin önüne koyması gerektiğini ifade etmiştik.
Geçtiğimiz hafta CHP’nin aday tanıtım toplantısına katıldık ve o toplantıya ilişkin notlar tuttuk. CHP’li her bir aday kendilerine ayrılan süre içerisinde kısa birer konuşma yaptı.
CHP’nin asıl vizyonunu Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Gürün ortaya koydu.
Bize göre Başkan Gürün, yerel seçimlere yönelik CHP Genel Merkezi tarafından belirlenen Derman Belediyeciliği’ninötesinde bir Muğla açılımını yaptı.
Seversiniz-sevmezsiniz, takdir edersiniz-etmezsiniz (!) Başkan Gürün, büyükşehrin ikinci döneminde kente bakışını ve kendine göre ne yapılması gerektiğini açıkladı.
Hepsine burada yer veremeyiz ancak önemli bulduklarımızı paylaşmak isteriz.
‘Muğla Korunmaya Devam Etmeli’
Sözlü bir seçim bildirgesini andıran konuşmasında Gürün, kente bakışını şu sözlerle dile getirdi:
“Muğla Türkiye’nin çok ama çok özel farklı bir coğrafyası. Gerçekten bunu şoven bir duyguyla değil tespit ettiğimiz bütün değerleri ile çok özel bir coğrafyadayız. Farklılıklarımız var, üstünlüklerimiz var, zafiyetlerimiz var ama çok özel bir coğrafyayız. Yazın Muğla Muğlalıların değil bütün Türkiye’nin. Türkiye’nin her yerinden bir yıl boyunca ‘Önümüzdeki yaz Muğla’nın hangi ilçesine gideceğiz?’ diye program yapıyor. Gerçekten Muğla ile ilgili büyük bir sevgi var yurttaşlarımızda. Yani Muğla yazın ortalama 3 milyon nüfusa sahip oluyor. Biz bir milyonuz. Üç dört ay 2 milyon, her yerden misafirimiz var. Onlar hem tatillerini yapıyorlar hem de gelecek sene için planlarını kuruyorlar. Onun içinde çok önemli değerli ve titiz bir şekilde korunması ve geliştirilmesi gereken bir ildeyiz”…
‘Çevreye Hassasiyet Göstermemiz Gerekiyor’
İkinci döneminde altyapıya ilişkin çalışmalarına öncelik vereceklerini ifade eden Gürün, “Bizim süratle önümüzdeki dönem altyapımızı Muğla’ya yakışır bir hale getirmemiz gerekiyor. Altyapı halk tarafından çok fazla algılanan bir yatırım değil. Hatta altyapı yapıldığı sıra getirdiği sıkıntılar ile eleştiri aldıran bir yatırım. Ama bizim Muğlamıza bunu yapmamız ve kazandırmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönem Dünya Bankası ile imzaladığımız kredilerle 900 milyon liralık bir kredi temin ettik. Bununla özellikle Bodrum’da, Fethiye’de ve diğer ilçelerimizde yatırımımızı yapacağız. Çevreyle ilgili çok hassas olmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘Muğla’nın Tarım-Turizm Bütünleşmesi’
Bizim beklediğimiz konuşma daha sonra geldi. Muğla’nın sadece turizm kenti olmadığını aynı zamanda tarım kenti olduğunu vurgulayan Gürün, tarım-turizm bütünleşmesine yönelik şu önemli tespitlerde bulundu: “Muğla turizmin yanında öncelikle bir tarım kenti. Yüzde 60 nüfusumuz kırsalda yaşıyor. Gelirimiz daha çok kırsaldan elde ediliyor. Biz köyümüze de kıyımıza da kırsalımıza da sahip çıkmamız gerekiyor. Biz diyoruz ki ‘kırsalda üretelim kıyısalda tüketelim’. Kıyıda herşey dâhil sistemi ile tüketilen şeyleri düşünün. Her şey tüketiliyor ama ben peynirimi, etimi, tereyağımı dışardan getiriyorum. Neden çünkü toplu üretim yok. Kooperatifçiliği mutlak geliştirmemiz gerekiyor. Çiçekte şu an önemli bir yere geldik. Muğla desteklerimiz ile Bayındır gibi çiçek üretim merkezi haline gelecek. Hayvancılıkta kooperatifleri kurup et ve süt mamullerini marka değer haline getirmemiz gerekiyor. Gerçekten bu değerlerimiz ile sadece kıyı da değil tümüyle sürdürülebilir kalkınmayı başarabiliriz”…
‘İstanbul Bitti Yeni Alanlar İstiyorlar’
Konuşmasında büyükşehir belediyesi olarak işlerinin sadece yol, su ve altyapı olmadığına işaret eden Gürün, kentin sahip olduğu değerlerin birbirine saygılı çevreyi ve doğayı tahrip etmeyecek şekilde korunması gerektiğini, ötesinde bu değerlere sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.
Muğla’nın tehdit altında olduğunu ifade eden Gürün şunları söyledi: “Bizim şuanda onlarca davamız var. Bakanlığın özel çevre koruma planlarıyla Muğla’ya getirmek istediği planlar var. İstanbul bitti yeni alanlar istiyorlar. Bizim önümüzdeki dönemde çok ama çok bilinçli bir şekilde bununla mücadele etmemiz gerekiyor. Gökova körfezini heba etmemeliyiz, sit olan yerleri imara açılmasını, çok katlı binaları ve fazla oranda inşaat alanı veren imar planlarını bizim yetkimiz olmayan yerlerde. Onların getirdiği planlara hep birlikte karşı durmalıyız. Bunu da yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü burası bizim”…
***
Yazının başında ifade ettik. “Her bir adayın çıkıp ne yapacağını söylemesi, toplumla paylaşması gerekiyor” dedik.
Bu kapsamda ilk açıklama CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den geldi.
Büyük ve yüksek ihtimal büyükşehir adayı olarak Osman Gürün, önümüzdeki süreçte bir seçim bildirgesi yayınlayacak ve düşüncelerini daha detaylı ortaya koyacaktır.
Ya diğerleri?
CHP tezine karşı Ak Parti ne söyleyecek? doğrusu merak ediyoruz.
Bu noktada Ak Parti Büyükşehir Adayı Mehmet Nil Hıdır’ın seçim komitesinin günlük ziyaret programı dışında kente yönelik bir programı ortaya koymasını bekliyoruz.
Aynı şeyi diğer büyükşehir adaylarından da bekliyoruz.
Bağımsız Aday Behçet Saatcı ve DP Adayı Mehmet Kocadon’un da bu kapsamda kente ilişkin vizyonlarını ortaya koyması gerektiğine inanıyoruz.
Behçet Saatcı, her ne kadar geçtiğimiz hafta Marmaris’te “İlçelerin gelir kaynaklarını ilçe belediyelerine geri vereceğiz” diyerek çok önemli bir söylemin sahibi olsa da iş bununla bitmiyor.
Her iki adayın (Saatcı-Kocadon) kenti nasıl yöneteceklerini, plan ve programlarını ortaya koymaları gerektiğine inanıyoruz.
‘Her seçmenin siyasetten beklentisinin aynı olmadığını’ hatırlatmak istiyoruz.
Zira siyasi bir seçenek olmanın koşullarının sadece siyasal tercih ve üstünlüğün yanında plan ve programdangeçtiğini biliyoruz.
Diğer büyükşehir adaylarından kent yönetimine ilişkin düşüncelerini ortaya koymalarını bekliyoruz…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir.