ÖRGÜTLÜ SİYASET
Bu seçimde bir şey çok net ortaya çıktı.
Eğer bir siyasetçi olarak örgütlü bir siyasetin içindeyseniz,
Ya da örgütlü siyasetin içinde kalmayı becerebiliyorsanız,
Hedefinize ulaşabilirsiniz.
Yok değilse?
Yani siz örgütlü siyaset yapmıyorsanız,
Ya da siyasetiniz örgütlülük üzerinden gitmiyorsa,
Sonuca ulaşamazsınız.
Anadolu demokrasisi denilen şey (!)
Örgütlü siyaset üzerinden oluşurken, ötesinde örgütlü siyasetle yol alırken, siz bunun dışında kalamazsınız.
Kalırsanız?
Seçmeni sıkıştırmaktan, tıkıştırmaktan başka bir şey yapamazsınız.
Süreçte belli oranda sıkışanlar, tıkışanlar,
Hafızasını ve kimliğini kaybedenler olsa da,
Başarılı olamazsınız.
Bu büyük ülkeyi oluşturan her bir kentin ve kentlinin tercihini örgütlü siyasetten yana kullandığını görürsünüz.
Bunun nedeni bellidir.
Siyaset seçmenle, seçmen de siyasetle bağını işte bu örgütlülük üzerinden kurar.
Bir siyasetçi seçmenle olan bağını belli bir örgütlülük üzerinden kurmuşken, bu ilişkiyi aynı hacimle bir başka alana taşıması ve aynı kişisel etkiyi beklemesi mümkün değildir.
31 Mart 2019 yerel seçimleri, seçmenle bağını örgütlülük üzerinden değil de kişisel olarak sürdürmek isteyen siyasetçi tipiyle öne çıktı.
Behçet Saatcı,
Mehmet Kocadon,
Ali Acar,
Hasan Karaçelik, bu siyasetçi tipinin örneklerini oluşturdu.
Sonuçta seçmenle bağını başka alana taşıyan, seçmende belli oranda meşruiyet sağlayan hiçbir siyasetçi başarılı olamadı.
Bu seçimi örgütlü siyaset kazandı.
Anadolu demokrasisinin temelini oluşturan seçmen, 31 Mart’ta tercihini örgütlü siyasetten yana kullandı.
Bir tespitle bitirelim.
Seçmen de iyi bilir ki;
Kent yönetiminde iki otorite önemlidir.
Merkezi otorite; hükümet,
Yerel otorite; belediyeler.
Her ikisi de örgütlü siyasetle şekillenen yerlerdir…
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.