Bir önceki yazının sonunda yer alan “Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler” deyiminin ne anlama geldiği konusunda çok sayıda ileti aldık. Merakları giderelim. “Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler” deyimi övünülmeyecek şeylerle övünülmez vurgusu yapan bir deyim. “Mert Çingene hırsızlığı ile övünür ya da Çingene’nin merdi kendini överken hırsızlığını söyler”anlamına geliyor.
***
Geçtiğimiz hafta içinde “Ak Parti’ye rağmen Safa Altaş” başlığı taşıyan köşe yazısında “Bir gerçeği okurla ve kamuoyu ile paylaşalım. ‘Oda seçimlerine siyaset karıştırmayalım’ söylemi Muğla’ya söylenmiş koca bir yalandır, kandırmacadır. Bu taraflı bir temennidir ve hatta bir aforizmadır”diye yazmıştık. Aforizma devam ediyor.
***
Mutso Başkanı Bülent Karakuş yaptığı kahvaltılı basın toplantısında “Ben her partinin adayıyım ve hiçbir partinin adayı değilim”açıklaması ile siyaset terminolojisine yeni bir tanımlama kazandırdı. Karakuş bu açıklaması ile “Her partiye eşit mesafede duruyorum”demeye çalıştı. Başkan Karakuş, “Ben bir partinin üyesiyim ancak partide herhangi bir görevim yok. Diğer Başkan adayı arkadaşım ise bir partinin il Başkan Yardımcısı gibi bir görevde. Kendisi partiden istifa etsin, aynı konumlarda tarafsızca mücadele edelim ve seçim sonucunu görelim” teklifinde de bulundu. Bu teklifi hayra yormak gerek.
***
Her partiye eşit olmak; “Her partinin adayı olmayı ve hiçbir partinin adayı olmamayı” beraberinde getirebilir. Bu tanımlama genel bir kabul görebilir. Peki ya Özer Manavoğlu’nun Safa Altaş’ın açıklamalarına kadar yansıyan iddiasına ne demeli? Bülent Karakuş’un her iki döneminde Muğla Ticaret ve Sanayi Odası listesinin Belediye Başkanı Osman Gürün’ün odasında hazırlandı iddiası, Özer Manavoğlu’nun adaylıktan çekilmesi için bir gece operasyonu ile ikna edilmesi iddiası ne olacak? Manavoğlu’nun Belediye Başkanı Osman Gürün’ün odasına çağırılıp “Karşımızdan çekil, ikilik yaratma gel seni meclis başkanı yapalım” şeklinde teklif sunduğu iddiası siyasi bir dizaynın feriştahı değil mi?
İddialar doğru ise; rakibinin siyasi kimliğini bırakmasını istemenin anlamı nedir? Listeleri alıp bir siyasi mühendisin eline bırakmak, bir büyüğe sormak nasıl açıklanabilir?
***
Seçim sürecinde siyasi kimliğini bırakması istenen aday Safa Altaş’ın açıklamalarına kadar yansıyan Sayın Özer Manavoğlu’nun iddiaları yanıtlanmayı bekliyor. Bu iddialar ortada öylece duruyor. Bu iddialar yanıtlanmadığı sürece muhatapları zan altında kalacak. Basın ve kamuoyu bu iddiaların birinci derece muhatapları olan ve bu süreçte partisinden Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olması beklenen Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ve Mutso’nun mevcut Başkanı Bülent Karakuş’tan açıklama bekliyor. Mutso’nun her iki seçimlerinde iddia edildiği gibi “ikna odaları” kuruldu mu?
***
Bir kez daha yineleyelim.Bu süreçte“Oda seçimlerine siyaset karıştırmayalım” söylemi ve teklifi Muğla’ya söylenmiş koca bir yalandır, kandırmacadır. Bu taraflı bir temennidir ve hatta bir aforizmadır.
Bu ilişkiler ve iddialar ortada iken Oda; bal gibi siyasetin içinde hatta tam göbeğindedir.
***
Binlerce üyesi bulunan ve üyelerinin büyük çoğunluğu merkez sağ siyasetinde yer alan odanın yönetim ve listelerinin merkez solun elinde şekillenmesi bir “siyasi mühendislik harikası” olarak nitelendirilmelidir. Bu asla küçümsenmeyecek bir durumdur. 11 Mayıs 2013 tarihinde yapılması beklenen oda seçimleri Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçim sürecidir. Yani; 2014 büyükşehir statülü yerel seçimleri ve 2015 genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki ilk seçimdir. Bu nedenle bir önceki oda seçimleri ve yöntemleri ile aynı statüde değerlendirilemez, koşulları ve zemini bu nedenle farklıdır.
***
Cumhurbaşkanlığı seçimi dâhil olmak üzere ülke; nefes bile almadan, ardı ardına geleceğini belirleyecek üç önemli seçimi sırasıyla yaşayacak. Bugün ülke genelinde ve bu kentte özellikle Mutso seçimlerinde yaşanan rekabet tıpkı ülke genelinde yaşanan rekabetler gibi aslında önümüzdeki seçim döneminde aday olacak siyasetçilerin meslek odalarını, sivil toplum örgütlerini arkasına alarak seçilebilme gayretinden kaynaklanıyor. Siyaset-oda ilişkisinin altında siyasetçilerin seçilebilme gayreti bulunuyor. Bize göre merkezi iktidarın oda seçimlerini iki kere üst üste ertelemesinin altında bu gerçek yatıyor. İktidar belki de oda seçimlerini bu gerekçe ile bir kez daha erteleyebilir.
***
Siyaset-oda ilişkisinde, işte tam bu noktada işin bir başka boyutuna dikkat çekmek istiyoruz. Biliyorsunuz artık siyasi partiler aday adaylarını belirlerken kendi iç mekanizmalarında ön seçim, temayül gibi yöntemler kullanmayı yeterli görmüyor. Bunun yanında kamuoyu araştırmaları ile sokaktaki vatandaşa, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine de soruyor. Parti içinden, kendi delege ya da üyesinden tam puan alan bir aday adayı kamuoyundan da geçerli puanı alamazsa aday gösterilmiyor. Yeteli ilişkinin, toplumsal hafızanın sahibi olmayan aday adayları bu gerekçe ile partisinden aday gösterilemeyebilir. Aday adaylarının önünde böylesine aşılması gereken bir tehlike var ve bu tehlike erbabının elinde sadece siyasi mühendislikle çözülebilir.
***
11 Mayıs 2013 tarihinde yapılması planlanan Mutso seçimlerine “Bülent Karakuş’un her iki döneminde Muğla Ticaret ve Sanayi Odası listesinin Belediye Başkanı Osman Gürün’ün odasında hazırlandı iddiası” ile gidiliyor. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri birilerinin seçilebilme gayretine, değirmenine su taşımamalı…