Bilindiği gibi biz 31 Mart yerel seçimlerine ve sonuçlarına yönelik analizleri kısa kestik.
Elbette analiz yaptık ve bir sonuca ulaştık.
Ancak ilçeler ve büyükşehir bazında yaptığımız analizlerin tamamını paylaşmadık.
Seçimin sonuçlanmasına karşın kazanılmış hakları tartışmak ve tartıştırmak istemedik.
Kimsenin siyasi meşruiyetine helal getirmekten yana olmadık.
‘Seçim bitti, bohça bağlandı’ diyerek süreci tamamladık.
Ancak bir tartışma hâlâ devam ediyor.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün 31 Mart yerel seçimlerindeki aldığı yüzde 36,01 oran (!) hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Seçim biteli 4 ay oldu.
Ancak bu tartışma henüz bitmedi, farklı zeminlerde tartışma devam ediyor.
Tartışmayla birlikte bize yönelik “Yaz! ilçeleri yazmadın bari büyükşehiri yaz” ısrarı da devam ediyor.
Bu durumda bize yazıp, bu ısrardan kurtulmak düşüyor…
Elbette başka nedenleri de vardır.
Bize göre; CHP’nin genel merkezinin milletvekili genel seçiminde başlayan ve yerel seçimde devam eden aday belirleme yöntemi,
Ötesinde belirlenen bazı milletvekili ve belediye başkan adaylarına duyulan tepki,
Kardeşi kardeşe düşman eden büyükşehir yasasının getirdiği yönetim şekli,
Büyükşehir belediyesinin mevzuata dayalı hareket etmesi,
Büyükşehir aday sayısının ve seçeneğinin çok olması,
Bazı büyükşehir daire başkanlarının yöntem ve uygulamalarıyla toplumda yarattığı tepkiler,
Yine bazı belediye yöneticilerinin CHP adayı dışındaki adayın kazanabilme ihtimaline el ovuşturması,
Yeniden aday gösterilmeyen CHP’li belediye başkanlarının intikam hırsı ve seçimi kaybettirmek amacıyla başka partilerden aday olması,
Aday gösterilmeyen belediye başkanlarının başka partilerin adaylarını örtü altından desteklemesi,
Tüm bunların hepsi oyun düşmesine neden olan etkenler.
Sadece bunlar mı?
Elbette değil.
Bunların yanında yeniden aday gösterilen bazı ilçe belediye başkanlarının yapılmayan hizmetlere yönelik, mazeret ortaya koyan ve kimilerinin ağzında büyük mazerete dönüşen “Yetki bizde değil büyükşehirde” sözüyle Osman Gürün’ü işaret etmesi,
Yine bazı adayların kampanya sürecinde “İlçede bana verin, büyükşehirde tercih sizin” söylemi,
Yetmedi.
CHP’li belediye çatısı altında çalışan bazı/birçok belediye personelinin toplumda yaratılan “seçim kaybediliyor” algısına kendini kaptırması, CHP’li olmasına ya da görünmesine karşın olası bir seçim kaybına yönelik taraf değiştirmesi, çaktırmadan tercihini başka bir adaydan yana kullanması,
Puanı düşüren etkenler arasında yer aldı.
Bu etkenler arasında en etkili olanları;
Bazı adayların “Yetki bizde değil büyükşehirde” söylemiyle Osman Gürün’ü işaret etmesi,
Bazı/birçok CHP’li belediye çalışanlarının “seçim kaybediliyor” yalancı dolmasını yiyerek taraf değiştirmesidir.
Bize göre durum böyledir.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.