Yaşanan sorun karşısında, sorunu yaratan tarafla sorunun muhatabı olan tarafın birbirine girmesi ya da gönderme yapması siyaseti var eden bir gerçeklik.
Siyasetin gerilimi yumuşatmak ya da gerilim yoksa da gerilim yaratmak gibi bir işlevi var.
Farklı seçmen gruplarıyla, farklı zeminlere sahip olan otoritelerin çatışması siyasetin gereği olarak nitelendiriliyor.
Farklı görüşten kaynaklanan tartışma çatışmayı, çatışma da gerilimi yaratıyor.
Böyle bir durumda 10 numaralar (santrafor) devreye giriyor ve gelen her ortayı ya da pası alıp gole çevirmek istiyor.
Gole yönelik çabalar, karşılıklı ataklar konuyu resmen tırmandırıyor.
Bu tırmanış sadece otoritelerde değil, her iki otoriteyi destekleyen unsurlarda da gerilim yaratıyor.
Sonuçta toplum, yaşam çevresinde oluşan her gerilimden payına düşeni alıyor.
Bu payla siyasi varoluşu merkezine koyan taraflar, birbirine verip veriştiriyor.
Tartışmadan çatışmaya, oradan gerileme dönen sürecin seviyesini ise sepetteki pamuk belirliyor.
Bu kadar giriş yeter.
Bilindiği gibi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun yağıştan etkilenmesi, hastanenin bazı bölümlerinde su taşkını yaşanması kent gündemindeki yerine korumaya devam ediyor.
Tartışmalar, tıpkı o gün su baskınına neden olan yağmur gibi, şiddetini arttırarak devam ediyor.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban ile Başhekim Vekili Dr. Salih Akkuş arasında yaşanan açıklama krizi, alıp başını gidiyor.
Mürsel Alban’ın yaşanan olaya ilişkin açıklamasıyla başlayan süreç, İl Sağlık Müdürü İskender Gencer’den gelen itiraf gibi açıklama, akabinde Menteşe Kent Konseyi’nden gelen uyarı niteliğindeki açıklama, sonrasında Ak Parti İl Başkanlığından gelen, Mürsel Alban ve CHP’li büyükşehir belediyesini hedef alan yazılı açıklama ile devam etti.
Araya hafta sonu girse de muhtemel süreç CHP Muğla İl Başkanlığı’ndan gelmesi beklenen açıklama ile yoluna devam edecek.
Belki de büyükşehir belediyesi de bir açıklama yaparak sürece katkı koyacak.
Ya da diğer milletvekilleri de devreye girecek, karşılıklı açıklamalar havada uçuşacak.
Yukarıda ifade ettik.
Siyasetin yapısında tartışma-çatışma ve gerilim var.
Aldık, kabul ettik.
Gerilim devam ededursun.
Peki, hastane çatısındaki sorun ne olacak?
Yağmur Yağmasın Duasına mı çıkılacak?
İl Sağlık Müdürü İskender Gencer’in açıklamasında yer alan, yüksek debili yağışta yeterli olmadığı tespit edilen su olukları, ötesinde binadaki yapısal sorun giderilecek mi?
Sorunun çözümü için nasıl bir yol izlenecek?
Sorunu siyaset zeminine taşıyan, ötesinde kişiselleştiren siyasetçiler neden tamirat/tadilat konusuna girmez, bu yönde açıklama yapmaz?
Sorunu “Tencere dibin kara, seninki benden kara” anlayışı ile tartışmak yaşanan sorunları çözecek mi?
Önümüz sonbahar.
Sonbaharın ardı kış…
Ve biz en yoğun yağış alan iller arasındayız.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.