Muğla Gazeteciler Cemiyeti Derneği’nin düzenlediği gecede CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’in basına yönelik açıklamalarını yerel gazetelerden okuduk . Sayın vekilden bu kez de metaforlarla dolu bir talihsiz açıklama daha geldi.***
Daha önce yazmıştık. Isıtıp bir daha okurun önüne koymayı sevmesek de başka çaremiz yok. Bir milletvekilinin açıklama yapmasını sağlayan tek unsur siyasete dayalı değildir. Milletvekilleri kendi insani ve vicdani yapılarına ve anlayışlarına göre başka türde açıklamalar da yapabilirler. Ancak toplumun huzur ve refahı için yemin etmiş bir milletvekilinin bir konuda açıklama yapmasını sağlayacak argümanların sağlıklı, doğru ve kişisellikten arınmış olma zorunluluğu vardır. Milletvekilinin yaptığı açıklamanın argümanı yukarıda belirtilen sağlıklı, doğru ve kişisellikten arınmış kriterlere uymazsa ne olur ? Bu argümanı vekilinin önüne “gerçek” olarak koyanlar, milletvekilini kandırmış olur. Vekil, kendisine ulaştırılan bilgilerin gerçeklik oranını güven esasına dayalı olarak araştırmayabilir. Bu durumda vekilin “kullanılmak” haricinde hiç bir suçu yoktur. Suç; kendi ilişki ve gerçeğine ideolojik ve toplumsal etiket yapıştırıp vekile bu yönde açıklama yaptıranındır. Suç ; bundan bir yıl önce kentin son 30 yıllık siyasi envanterinde yer almayan, partiliye bir ingiliz turist mesafesinde bulunan isimlere seçilebilme şansı veren sistemindir. Siyasetle ve toplum yapısı ile seçildikten sonraki süreçte tanışan, yüzleşen vekiller, kendilerine teşkilatlarından aktarılan bilgilerin doğruluk derecesi mutlaka araştırmalı. Eğer araştırılmazsa Yeşilbağcılar’da yapılan türde daha çok kazalara şahit oluruz. Yeşilbağcılar kazasını hatırlayalım. “Yeşilbağcılar’da okul sorunu var” diyerek kendi ilişki ve algısını toplumsal çıkar pazarlaması ile vekiline pazarlamışlar ve seçilmişine trafik kazası yaptırmışlardı. Bunlara siyasetçi denilemez, yapılan siyasetle özdeşleştirilemez.
***
(Yeşilbağcıların ardından Akyaka’da Hamle Gazetesi’nin Yılın En’lerinde bir kaza daha yaşamıştık. Siyasi bültenlere elim bir trafik kazası olarak yansıyan bu olayda biz gazetecilerle ilgiliydi ve bu talihsiz açıklama yine aynı vekilden gelmişti. Orada yapılan eleştiriye gazeteciler adına gereken cevabı Abbas Güçlü vermişti, şimdi de gereken cevabı il genelinde toplam 100 gazetecinin birlikte oluşturduğu Muğla Gazeteciler Platformu verecek)
***
Vekilleri kandırmayın ! Yanlış bilgiye, yönlendirmeye dayalı açıklama yapan milletvekilleri, söylemlerinin ideolojik bir temele dayandığını sanabilirler. Vekiller, böyle bir zorunluluk olduğu inancı yaratan, rasyonel ve toplumsal düşünceden uzakta, siyaseti kendi zemininden uzaklaştırıp işe, güce yarar hale getiren siyasetçilerin kılavuzluğuna ihtiyaç duymamalıdır. Bu vesile ile bir kez daha uyaralım. Sosyal konumunu, kariyerini bilimden alan bir vekilin “en şampiyon partili” olmasını gerektirecek bir zorunluluğu yoktur. Aksine “en şampiyon” partililerin bilime dayalı inançları bu misyona bir ömür harcamış vekiller sayesinde yeniden inşa edilebilir. Kent siyasetindeki bu ters işleyiş ve statik siyaset algısının değişmesi sadece ve sadece bilime ve hukuka dayalı olarak değişebilir. Bu bir şanstır. Kent siyasetinde halktan uzak, elit ve imtiyazlı siyaset anlayışını egemen kılan siyasetçiler vekillerine “bizim oğlan” muamelesi yapmakla kalmıyor, yanlış bilgilendirme ve yönlendirme ile vekillerinin toplum gözündeki prestijini tartışılır duruma getiriyorlar. Mecliste bile kararlarını verirken hür iradelerini kullanmaya özen gösteren, genel başkanlarının veya parti gruplarının istekleri olsa dahi, yanlış buldukları konulardaki kararlara “evet” dememe hakkı bulunan vekillerin, partililik oranlarını kendi söylemlerine gösterilen hassasiyet ile sınamaya çalışanlar anayasal hakların yerine kentsel hakları koyarak bir yere varamazlar. Bu büyük ve tarihi bir yanılgıdır, kent siyaseti bu anlayış üzerine inşa edilemez. Yanlış beyanın, yanlış yapanın, ihmali olanın arkasında durmak, onu savunmak bir vekili daha partili yapmaz. Toplumun büyük bir çoğunluğundan oy almış ve yemin ederek görevine başlamış milletvekilleri sadece, bağlı bulundukları siyasi oluşumun vekili değildir. Anayasal hakları çerçevesinde bu coğrafyada yaşayan herkesin vekilidir.
***
Kentin her türlü yapısını, olayları ve insan ilişkilerini kendilerine göre anlatanlar seçilmiş bir vekili kamuoyu önünde daha fazla madara etmemeliler. Genel seçimlerde CHP’ye oy vermiş, CHP’li milletvekillerinin seçilmesine katkı koymuş bir seçmen olarak pişman ve üzgün olduğumu ve bir daha aynı hataya düşmeyeceğimin bilinmesini isterim.