Kamuoyu Ak Parti İl Teşkilatının olaylar ve sonuçları konusunda nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyor. Kendileri hakkında krize ve kaosa neden olan olumsuzlukları nasıl aşacaklar, halka çıkıp ne diyecekler? Herkes gibi biz de merak içindeyiz. Ak Parti’li yöneticilerinin twitter ve facebook gibi sanal ortamlarda, birbirlerine ulaştırdıkları dilek ve temennilerle bu krizin çözülemeyeceğini biliyoruz. Sanal ortamda birbirine misafir olup akide şekeri ikramıyla bu iş olmaz, olamaz.
****
Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa’nın İmam Hatip Okulları ile ilgili görüşleri sonrasında ulusal medyada çıkan ve birbiri ardına devam eden haberin yarattığı krizin şoku henüz atlatılamamışken ana muhalefetin yerel iktidarı CHP’den gelen iddia dolu açıklamaların şiddeti kamuoyunu ve muhataplarını serseme çevirdi.
***
Ak Parti kriz yaşıyor ve kamuoyu bu krizin nasıl yönetileceği konusunda yapılacak hamleleri izlemek istiyor. Krizi yönetmek twitter ya da facebook gibi sanal ortamlarda iki satır yazıp “gönder” tuşuna basmaya benzemiyor. Ak Parti yönetimi ilk kez böylesi bir krizle karşı karşıya ve yönetimin nasıl bir yöntem izleyeceği de merak konusu. Yaşananların oluşturduğu toplumsal algı tek kelime ile berbat! Telafisi de zor ve telafi için uzman hekimlere ihtiyaç duyabilirler.
***
Yazmıştık, söylemiştik dinleyen olmamıştı, anlamak ve dinlemek yerine suçlama yapmayı tercih etmişlerdi. 15 Şubat 2012 tarihinde yine bu köşeden “Yeni Dönemde Partinin Muğla Kodları” başlığı taşıyan, yayınlandığında da oldukça sıkıntı yaratan köşe yazımızda etkisiz ve pasif siyasetçilerin diline doladığı “mutluyuz, mutlusunuz, mutlular” uydurması ile gününü gün eden, politik söylemlerden uzak duran, partiyi el fireni çekilmiş hale getiren yöneticilerin bu partinin yüksek hedeflerinin önündeki engel olduğunu belirtmiş ve “Bir sosyolojik gerçeği artık partililerle paylaşalım. Ak Parti’nin Muğla’daki görünen en büyük engeli ne yazık ki bir başka siyasi parti değildir. Ak Parti’nin önündeki en büyük engeli, kendi içindedir. Partinin temel prensiplerinden misyon ve vizyonundan uzakta, parti içi zemin kaymaları sayesinde göreve gelen ve bunu fırsat olarak gören yöneticilerdir. Geçici olarak işgal ettikleri makam ve mevkilerde işgali kalıcı hale getirmek isteyeceklerdir” diye devam etmiştik. Bu yazının üzerinden tam 7 ay geçti.
***
Yaşananların oluşturduğu toplumsal algı tek kelime ile berbat! Bu toplumsal algı “pardon” diyerek değiştirilebilecek türden değil. Yaşananlar karşısında serseme dönen kamuoyu siyaset ve siyasetçi konusunda bir kez daha hayal kırıklığı yaşıyor. Öncesini bilemeyiz ama referandum ve 12 Haziran seçimlerinden bu yana yapılanlar bu bir haftalık süreçte yok oldu gitti.
***
Bu kriz “parti içi” bir fırsat ve bir yüzleşme yaşatabilir. Krizi fırsat görenler bu yüzleşmenin zeminini hazırlayabilirler. Parti; hukuki olarak suç unsuru olmasa bile vicdani ve insani olarak herhangi bir şekilde hakkında en ufak bir iddia bulunanlarla yollarını ayırmak ve vedalaşmak zorunda. Bu kişisel değil kamuoyu beklentili bir öneridir.
***
Bu süreçte toplumsal algıda prestiji sarsılan ve bu yanı ile hayal kırıklığına neden olan siyaset, ahlak üzerine kurulu bir zemine sahip olduğunu ispatlamak zorunda. Toplumsal algıda kamuoyu hesap soran ve hesap verilen tek ölçütse, kamuoyunun ortaya atılan iddialara karşı gerçeği aydınlatmak adına yapılacak özensiz açıklamalara değil davranış şekli, yöntemine bakacağı unutulmamalı.
***
Bir kez daha yineleyelim. Bu bir fırsattır. Bu fırsat; erbaplarına bir yüzleşme yaşatabilir. Ancak ortada bir kriz görmeyenler bu tarihi fırsatı da görmezlikten gelebilirler. Kamuoyu iddia sağanağına tutulmuş bir siyasi oluşumun ve yöneticilerinin güvenilirliği konusunu bir sonraya ertelemez. Bu toprağın seçmeninin siyasi tercihini ahlak üzerinden yaptığı da göz ardı edilemez.
***
Uyaralım! Kamuoyu, basın aracılığı ile CHP örgütü tarafından Ak Partili yöneticilere yapılan iddiaların muhataplardan açıklama bekliyor.