AK PARTİ’NİN MUĞLA’DAKİ SORUNU; POLİTİK DEĞİL, SOSYOLOJİKTİR
Ak Parti’nin 7’nci olağan kongre süreci 7 Ekim’de başladı.
Delege belirlenmesiyle başlayan süreç 13 ay sürecek ve ardından 7. Olağan Kongre gerçekleştirilecek.
Yerelde ve ulusalda yazar, çizer ve siyaset biliciler, kongrelerde değişim beklediklerini ifade etseler de, biz Muğla ölçeğinde çok fazla değişim beklemiyoruz.
Kongrelerin ilk adımı olan delege listesi gözden geçirilse, listede akrabalık ve yakınlık müessesenin önüne geçilse, liyakat çerçevesinde sıfırdan delege yazılsa bile, biz tepeden tırnağa bir değişim beklemiyoruz.
Ötesinde Ak Parti’nin kurultay kriterleri içinde yer alan mevcut yönetimlerin karnesine bakılma işinin de bir sonuca ulaşacağına inanmıyoruz.
Eğer bakılırsa da mevcut birçok yönetimin devamından yana karar çıkacağını tahmin ediyoruz.
**
Nedeni şu:
Ak Parti’nin oy oranında ‘devasa’ bir kayıp mı yaşandı?
Yo…
Peki, Ak Partili belediyelerin sayısı mı düştü?
Aksine, sayıları arttı.  
Eeee…
Beklenen, beklenildiği sanılan (!) herkesin diline pelesenk olan ‘değişim’ neye göre gerçekleşecek?
**
Bize göre;
Ak Parti’de isim bulmak kolay değil.
Hele hele yerli isim bulmak, hiç kolay değil.
Ak Parti, binlerce kayıtlı üyesi olmasına karşın Muğla’da yönetici modelini belirlemekte hala zorluk çekiyor.
Zira muhafazakâr demokrat yapıya sahip olan Ak Parti’nin bu yapısına denk düşecek yerli isimlerle buluşması hala gerçekleşebilmiş değil.
Bu buluşma; üye ölçeğinde gerçekleşmiş olsa da yönetim ve yürütme ölçeğinde gerçekleşmiş değil.
Bu yapının Muğla’daki politik karşılığı;
Merkez sağ çizgisini koruyanlarla, liberal demokratlardır.
Politik karşılıktan kastımız; Doğru Yol, Demokrat Parti ve ANAP’tır.  
**
Dikkat edilirse;
Bugün Ak Parti yerel teşkilatlarında sayıları az olsa da yerli olanların büyük çoğunluğunun Ak Parti kurulmadan önce merkez sağ partilerde var olduğu ve siyaset yaptığı görülecektir.
Her ne kadar bu süreçte, bir önceki dönemlerde olduğu gibi, değişim için niyet mektupları yazılsa da (!) bize göre Ak Parti’nin Muğla’daki sorunu politik değil, sosyolojiktir.
Ak Parti’de; ‘yerli il başkanı, yerli ilçe başkanları, yerli il-ilçe yönetimleri, yerli belediye başkan adayları ve yerli milletvekili adayları beklentisi’ dilek ve temennilerin ötesine geçememiştir.  
Çünkü Ak Parti’nin yaşaması beklenen değişimin hangi zeminde yapılacağı konusu tespit edilmiş, kayıt altına alınmış ve bu yönde politikalar oluşturulmuş değildir.
Bu yapılmadan (!) Kayseri’de, Antep’te başarılı olan modelin Muğla’da başarılı olmasını beklemek, ‘gelmeyecek bir mektubu beklemek’ gibidir.
**
Yukarıda ifade ettik.
Kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın.  
Bu süreçte de Ak Parti yerelde tepeden tırnağa bir değişim beklemiyoruz.
Mevcut yönetimlerin büyük çoğunluğunun görevlerine devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Bunun ötesinde Ak Parti’den ayrılanların yeni parti girişimlerinin de yerelde başarılı olacağına inanmıyoruz.
Yeni kurulacak partinin taban bulmakta zorlanacağını düşünüyoruz.
***
© MKG 2019 /Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısını yazdırmadan önce çevreye olan sorumluluğun hatırlanmasında fayda vardır.