Son bir ayda iki kez gittik. Bu gidişlerde Stratonikeia antik kentinin Bilal Söğüt Hoca’nın elinde Efes’ten daha görkemli bir antik kente dönüşeceğine tanıklık ettik. Son 4 yılda yapılanlar bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarının çok ötesindeydi. Arada bir gidip çuval dolusu haberle bizi geri gönderen, kazıların ve bulguların neredeyse tamamını “bilim adamı sendromu”ndan uzakta biz gazetecilerle paylaşan Bilal Hoca, yaptıkları ile artık biz gazetecilerin gözünde bir arkeolog olmaktan çok bir vatansever olduğunu gösterdi. İşine dört elle sarılmış bu bilim adamı ve ona inanmış kazı ekibinin Stratonikeia antik kentini 4 yılda nereden nereye getirdiklerinin mutlaka anlatılması, kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Bu öyle sıradan bir şey değil, o yüzden anlatması bir hayli zor. Ama ben yinede denemek istiyorum Bilal Hoca’yı ve yaptıklarını anlatmayı…
***
Bu noktada işe sıradan, günlük haberler için gittiğimiz Stratonikeia antik kentinde bizi ev sahibi olarak ağırlayan Bilal Hoca ve ekibi, Sek Der ve Yatağan Belediyesi’nin kültür adamı Tarcan Oğuz ile yaptığımız ilk sohbetten başlamak gerekiyor. Bu ilk toplantıda arkeoloji tabanlı diyalogların ardından iki engellinin İstanbul’dan başlayan ve Stratonikeia antik kentinde sonlanan yolculuğuna geldiğimizde bir projenin peşine takılacağımızı bilmiyorduk. Engelli yaşamı için hiç uygun olmayan koşullardan ve kentlerden geçerek motosiklet üzerinde 800 kilometrelik bir yolculuğu gerçekleştiren Hüseyin Eroğlu ve Aydın Erkuş isimleri ile bu sayede tanıştık. Eroğlu ve Aydın’ın bu yolculuktan bir belgesel çıkardıklarını ve bu belgeselin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödüllendirildiğini orada, Stratonikeia antik kentinin kahvesinde öğrendik.
***
Masayı çevreleyen herkesin bu kadar heyecanlı olmasını yavaş yavaş anlıyorduk. Kültür Bakanlığı tarafından ödüllendirilen bu belgeselin “galası” konuşuluyordu. Bilal Hoca, Dernek üyeleri, Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık ve Tarcan Oğuz, Özcan Özgür, Bekir Tosun, Kayber Avcı ve ben. Muğla Gazeteciler Platformu olarak kentin özgün değerlerinin, sahip olduğu tarihsel ve kültürel değerlerin tanıtımına katkı koymaya neredeyse and içmiş biz gazeteciler, hiçbir kaygı duyulmadan yapılmış bir projesinin parçası olmak için fazla düşünmedik. Anlatılanları ve yapılmak istenenleri öğrendikten sonra bir anda bu projenin çözüm ortağı, partneri olduk. Proje bizi de heyecanlandırmıştı. Muğla Gazeteciler Platformu projenin iletişim ayağını oluşturacaktı. Sadece bununla yetinmedik tabi ki. Bu konularda biz gazetecilerin el fireni yoktur hele Özcan Özgür’le benim hiç yoktur. Kültür ve sanatla organik bağları olan gazeteciler olarak bu tür etkinliğin daha da anlamlı olması konusunda ısrarcı olduk, olayın yerel algıdan ulusal boyuta taşınması gerektiğini anlattık. Çok geçmeden söylemler, dilek ve temenniler yerini bir güç birliğine, planlamaya ve görev dağılımına bıraktı. Onlar bizi heyecanlandırdı, biz de onları…
***
Bir engelli olarak Özcan Özgür’ün derinlik önerisi ile proje bir belgesel galası olmaktan çıktı. Özgür, Stratonikeia antik kentinde Bilal Hoca’nın ve kazı ekibinin gün ışığı ile buluşturduğu eserleri yerinde görmek adına yaptığı turdan “Engelsiz Antik Kent Stratonikeia” söylemini çıkardı. Evet, Stratonikeia engelsiz bir antik kentti. Antik dönemde de engelsiz olduğu yapılan araştırmalardan ve kazılardan da anlaşılıyordu. Bilal Hoca’dan bu konuda teyit aldıktan sonra el fireni boşalmış biz gazetecilerden proje için bir öneri daha geldi. “Belgesel Gala Gösterimi ve Engelsiz Antik Kent Stratonikeia’da Engelli Buluşması”….
***
İsim babası Özcan Özgür olan bu proje ile ilk kez engelliler, ellerini kollarını sallaya sallaya bir antik kentte dolaşacaklardı. Bunun olabilirliğini denemiş, Özcan Özgür’ü kuzey kapısından amfi tiyatroya kadar yürütmüştük. Bilal Hoca ve ekibi Özcan’ın zorlandığı bir iki alanı not etti. Aynı kaygıları taşıyan bir ekip olarak görev paylaşımının ardından ant içip dağıldık.
***
İki hafta içinde boş durmadık dersimize çalıştık. İkinci toplantı yine Stratonikeia antik kentinin girişindeki kahvede yapıldı. Bu sefer bu işe inanmışların sayısı daha fazlaydı. Yatağan Kaymakamı Hasan Tanrıseven, Tarcan Oğuz, Yatağan Belediye Meclis Üyeleri, Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Ertaf Cicili, Bencik Belediye Başkanı Salih Haney, Muhtarlar, Sek Der temsilcileri, kazı ekibi, gazeteciler ve yöre insanları bir aradaydı. Adeta Yatağan Yüksek Konseyi toplanmıştı. Herkes oradaydı ve herkesi bir araya getiren Stratonikeia antik kenti ve Bilal Hoca’ya duyulan saygı idi. Kültür ve sanata, bilime, arkeolojiye inanmak işte böyle bir şeydi. Yüzünü oraya dönmek, gücünü bu derinlikten almak, bilime, sanata inanmak böyle bir şeydi. “Hüseyin Eroğlu ve Aydın Erkuş’un 800 Kilometre Engelli Projesi, Belgesel Galası ve Engelli Buluşması” ekim ayı içerisinde gerçekleştirilecek. Muhtemel beklentimiz, İstanbul’dan başlayarak Stratonikeia’da sona eren bu belgeselin gösterimini sanatın 2 bin yıllık merkezinde, tragedyanın ana vatanı olan Stratonikeia’nın amfi tiyatrosunda yapmak. Engelsiz Antik Kent Stratonikeia’da tüm engellilerimizi kuzey kapısından, amfi tiyatroya kadar uzanan tarihsel bir yolculuğa çıkarmak.