Okurdan gelen iletilerde “Ak Parti birinci sıra milletvekili adayı Hasan Özyer’i niye bu kadar ciddiye alıyorsun” diye soruluyor.
“Siz almıyor musunuz?” diyerek soruyu yanıtlamış olalım.
***
Siyaseti yakından takip eden, siyaseti yazan bir köşe yazarı olarak bu vesile ile Ak Parti ikinci sıra milletvekili adayı Hasan Kökten’i de ciddiye aldığımızı belirtelim.
Evet, tıpkı Hasan Özyer gibi Hasan Kökten’i de ciddiye alıyoruz.
Nedeni şu;
CHP’nin Milaslı ağır toplarından bir siyasetçi, geçtiğimiz günlerde Hasan Kökten konusunda bir uyarıda bulundu.
Uyarıyı sizlerle de paylaşalım.
Usta siyasetçi;
“Millet atıp tutuyor ama iş öyle değil. Hasan Kökten CHP kökenli bir siyasetçi. Göreceksiniz Hasan (Kökten) Milas CHP’nin ve diğer siyasi partilerin kırsal oylarından 5 bin ila 10 bin civarında oyu Ak Parti’ye taşıyacak. Hadi canım demeyin (!) Milas’ta yaşayan, havayı koklayan, kırsalı karış karış gezen biziz, biz görüyoruz. Hasan’ı (Kökten) yabana atmayın” dedi.
***
CHP’nin deneyimli siyasetçisine; “Sizinle aynı görüşte değiliz, ancak Milas’ta yaşayan da sizsiniz. CHP’den ve diğer siyasi partilerden 10 bine yakın oyun gitmesi, ya da gidecek olması Milas’ın dengelerini bozabilir” dedik.
10 bine yakın oyun Ak Parti’ye geçmesi halinde bile Milas’ın genel sonuçlarının değişmeyeceğini ifade ettik. Kendisine bir önceki, 2011 genel seçim sonuçlarını hatırlattık.
***
2011’i size de hatırlatmış olalım.
2011 genel seçimlerinde Ak Parti, Milas’ta 26 bin 245 oyla yüzde 29’luk bir orana sahip.
CHP ise 44 bin 505 oyla, yüzde 49.3 oranın sahibi.
2011’de 95 bin 723 olan seçmene sahip olan Milas’ta CHP ile Ak Parti arasındaki oy farkı; 18 bin 260.
***
Biliyorsunuz, büyükşehir yasasıyla belde belediyelerinin kapanması, o günden bugüne artan seçmen sayısı 2015 genel seçimlerinin en temel argümanlarını oluşturuyor.
Milas’ın 2011’de 95 bin 723 olan seçmen sayısı bugün 101 bin 645’e ulaştı.
Seçmen sayısında 5 bin kişilik bir artış söz konusu ve bu artış siyaset bilimciler tarafından büyük bir artış olarak kabul edilmiyor.
***
Lafı uzatmaya,
Eveleyip, gevelemeye gerek yok.
Milas CHP’nin usta siyasetçisi bir uyarıda bulunuyor.
Milas’taki meseleyi şu sözlerle özetliyor.
“Milas; CHP’nin birinci sırasını, Ak Parti’nin de ikinci sırasını kendisinin görüyor. Her iki adayın (Üstündağ ve Kökten) sıralamada seçilebilir yerde olmasını siyasi başarı olarak görüyor. Bu durum Milas seçmenine büyük sorumluluk yüklüyor. Bu nedenle Milas kırsalında bazı aileler ikiye bölünmüş durumda”…
***
Milas siyaseti nevi şahsına münhasırdır.
Siyasette Milas’ın işine akıl ermez,
İşine de karışılmaz.
Biliyoruz ki;
Milas’ın kendi değerleri ve kriterleri vardır.
Milas tercihini buna göre yapar.
Ancak Milaslı usta siyasetçinin dediği gibi; Eğer Milas siyaseti CHP’nin birinci sırasını, Ak Parti’nin ikinci sırasını yani Milaslı her iki adayın seçilebilir yerde olmasını siyasi başarı olarak görüyorsa, bunu bir fırsat olarak görüp kendisini sorumlu hissediyorsa, 25’nci dönemde Milas iki milletvekilini çıkarma gayretinin sahibi olabilir.
***
21’nci dönemde Tünay Dikmen, 22’nci dönemde Fahrettin Üstün, 23’ncü dönemde Fevzi Topuz, 24’ncü dönemde Tolga Çandar’la dört dönemdir tek milletvekili çıkaran Milas, tıpkı 20’nci dönemde, İrfettin Akar ve Zeki Çakıroğlu gibi 2015’te iki milletvekili çıkarma gayretiyle hareket edebilir.
Zira her iki Milaslı aday seçilebilir yerde bulunuyor.
Dört yasama dönemini tek milletvekili ile geçiren Milas, 25’nci dönemde iki milletvekilinin sahibi olabilir.
Akın Üstündağ’ın milletvekilliğini garanti gören Milas seçmeni ikinci milletvekillini çıkarmak gayretiyle Hasan Kökten’in seçilmesine omuz verebilir…
Milas kırsalında bazı ailelerin ikiye bölünmesi başka neyle açıklanabilir?