Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Muğla ziyaretinde kente yönelik önemli açıklamalar yaptı. Bu nedenle gazetenin bu günkü sayısının büyük bir çoğunluğunu Bakan Zeybekçi’nin Muğla’da ‘ne dediğine’ ayırdık.
Denizli Belediye Başkanlığından, Denizli Milletvekilliğine oradan da Ekonomi Bakanlığı’na kadar yükselen Egeli siyasetçi Zeybekçi’nin Muğla’da ne söyleyeceğini merak ediyorduk.
Zeybekçi, ziyadesiyle merakımızı giderdi.
Muğla’da, Denizli formülünün sırlarını verdi.
Kentin ekonomik değerleri konusunda bakış açımıza değindi, farkındalık yarattı.
Zeybekçi il olarak sahip olduğumuz değerleri hatırlatmakla kalmadı adeta gözümüze soktu.
Muğla ziyaretinde il genelinde faaliyet gösteren Odaların aylık istişare toplantısına katılan Zeybekçi sözlerine bir Muğla tarifi yaparak başladı. Muğla’yı nasıl gördüklerini şu sözlerle açıkladı.
“Muğla dünyanın en güzel şehirlerinden ve en güzel özelliklerinin olduğu bir yer. Bu kadar daracık bir alana turizm mahkûm edilemez. 3 ay turizm yaparak Muğla’nın zenginliklerini değerlendirirseniz, Muğla’ya çok büyük haksızlık yapmış olursunuz. Muğla 12 ay ful olmalı. 3,5 milyar dolar turizm geliri var. Bu kadar devasa bir zenginlik sadece 3,5 milyar dolarlık bir paraya pazarlanamaz. Muğla turizminden en az 20-25 milyar dolarlık bir zenginlik çıkmalı”.
Zeybekçi Muğla’nın sahip olduğu değerler Denizli’de olsa (!) biz bunu yaparız demeye getirdi.
Bu kadar büyük kaynaklara sahip olan Muğla’nın henüz güçlü bir lobiye sahip olmadığını ‘Muğla şemsiyesi’ örneğiyle dile getirdi. Muğla şemsiyesi altında toplanarak neye sahip olunacağını şu sözlerle açıkladı.
“Bu kadar zenginliğimiz var. Muğla’da bizi biz yapan değerler var. Hiçbir partili bir diğerine ben senden daha milliyetçiyim diyemez, böyle bir hakkı da yoktur. Bir başka değer de herkesi tek şemsiye altında toplayan hepimiz Muğlalıyız. Tüm siyasi partililer Muğlalıdır. Muğla söz konusu olduğu zaman Muğla şemsiyesi altında çok rahatlıkla toplanırız. Onun için hiçbir Allah’ın kulu İzmir’den gelip de Dalaman’da yapacak olduğumuz yat limanının engellenmesini cesaret edememeli. Muğla ayağa kalktığı zaman hep beraber bacakları titremeli. Sen Muğla’nın içinde yaşayanlardan daha fazla mı hak sahibisin. Tek dertleri var ‘olmasın’. İzmir’de de böyleleri var. İzmir’de taş üstüne taş koymaya kalk, yaptırmazlar. Sen gel yap, yapmaz. Böyle bir hastalık var”…
Bakan Zeybekçi Muğla Ticaret Odasında yaptığı konuşmada bir de müjde verdi. Meclise gönderilen yeni serbest bölge kanunu ile Muğla’nın özel serbest bölge olacağının altını çizen Zeybekci, “Muğla ve Aydın için dağlarından yağ, ovalarından bal akan bir coğrafyadır. Muğla’nın sahil şeridini ölçtüğünüz zaman bin 800 kilometre. İspanya’nın hem Akdeniz, hem de Atlas Okyanusu sınırlarından daha uzun bir sınır. Ve her bir metrekaresi de, müthiş zenginliklerin olduğu bir şehir. Şimdi meclise yeni sevk ettiğimiz serbest bölgeler içinde çok özel bazı bölümler var. Biz bir dönemi ıskaladık. Şimdi meclise gönderdiğimiz yeni serbest bölge kanununda Orman ve Su İşleri Bakanı ile vardığımız mutabakatta, ihtisas serbest bölgeler ama Muğla için ‘Özel Serbest Bölge’. Sahil boyunca bu özel serbest bölgeler öyle olacak ki, içinde Türk yatırımcısı olacak. İçinde Türk sermayesi ve Türk emeği olacak. Tamamı da serbest bir nokta olacak. Yatı ile ve diğer ulaşım araçları ile geldiğinde ve içeri girdiğinde turizmi ile alışverişi ile sağlığı ile tam anlamı ile ticaretin çok iyi noktalara geldiği, Yunan adalarının hepsine açık olduğu, sadece Ege değil, ayrıca Akdeniz, İsrailli ise, Lübnanlısı ile, Mısırlısı ile tüm insanların geleceği özel bir yer olacak ve dünyada bunun örneği yok. Yer tespitlerini de inşallah sizlerle birlikte nerde olacağını birlikte yaparız. Orman alanı olacak ama bir tek ağaca bile dokunmadan. Maksimum yüzde 2 bile oradaki tabiata uygun yapılaşmanın olduğu, ama içeride inanılmaz bir ticaret kapasitesinin ve hacminin olduğu serbest bölgeler ile inşallah Muğla’yı inci taneleri gibi sahilde bunları kuracağız”…
Kentin ekonomik değerlerinin yaratılması konusunda adeta ders veren Bakan Zeybekçi, Muğla’da kurulması planlanan Özel Serbest Bölgelerin sadece gelen turistlere değil, Ege ve Akdeniz havzasına hizmet vereceğini belirterek şunları söyledi.
“Bunu başka kimse yapamaz. Eğer Akdeniz’de ve Ege’de yat üretilecek ise, bu artık Türkiye’de olur. Bu ancak Türkiye’de gerçekleştirilebilir. Bununla ilgili şu anda Antalya’da çok başarılı bir denememiz var. Şu anda 70 tane 50 metreye yakın büyük devasa lüks yatların üretildiği bir yer. Her birinin fiyatının 20, 30 ve 50 milyon dolara kadar gittiği başarılı bir örneğimiz oldu. Dünyanın ayağı artık oraya doğru dönmeye başladı. Körfez ülkelerinde hali vakti yerinde olanlar bile artık yatlarını orada yaptırmaya başladı. Ege’nin en büyük yat üretim tesislerindeki artış bence burada olmalı”…
Bakan Zeybekçi’nin Muğla’dan verdiği mesajlar bu kadar değil.
Zeybekçi’nin Muğla’da ne dediğine yarın da devam edelim.