Yazının ilk bölümünde Ak Parti’yi ele aldık. Ak Parti’nin Yüksek Siyaset ile olan ilişkilenmesiyle “Yeni ve Büyük Muğla” yı yaratabilme şansına dikkat çektik. Ak Parti’nin bu şansı Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden’le yakalayacağını ifade ettik. Bu bize ait bir tespit. Partinin mevcut koşulları, yöntem ve uygulamalarını, milletvekillerinin icraatlarını bir gazeteci olarak yakından takip ediyoruz ve bu takip bizi sonuçta bugüne, analitik bir noktaya getirdi.
***
Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden, bir siyasetçi ve aynı zamanda bilim adamı. Özden, bir fikir adamı olarak ilkesini koymadan, kavramsal çerçeveyi çizmeden, siyasal alt yapı oluşturmadan hareket etmeyen bir siyasetçi. Bu yapısıyla Yüksel Özden, alışılmadık ve rastgele siyaset anlayışının çok dışında bir isim. Özden’in en belirgin yanı ise; siyasete onunla ne yapacağını söylemesi…
***
CHP’nin ağır toplarından deneyimli bir siyasetçi ile baş başa yaptığımız bir görüşmede Yüksel Özden için; “Biz biliyorsun her seçime, seçimin galibi olarak başlarız. Biz CHP olarak Ak Parti’yi, teşkilatlarını, yöneticilerin sorun olarak, tehlike olarak görmeyiz. Bizim sorun olarak gördüğümüz Yüksel Özden’dir. Bu yapı içerisinde sadece Özden bize, CHP’ye sorun yaratabilir. Adamın her şeyi farklı ve asla ele avuca gelmiyor. Sonuçta biz de onun ilkeli bir adam olduğunu biliyoruz. Unutma! biz ideoloji sahibi siyasetçiye saygı duyar, onu ciddiye alırız. Özden, sevsek de sevmesek de misyonu ve vizyonu olan bir adam. Bu nedenle Yüksel Özden’i diğerlerinden ayrı görür ve değerlendirir, hamlelerini ve söylemlerini dikkate alırız”…
***
Yüksel Özden’i CHP için tehlikeli yapan ne ise Ak Parti için önder yapan da o’dur. Bu tespitimiz büyük şehir statüsü ve ardından bir yıl içinde yapılması planlanan mahalli seçimler öncesinde kent siyasetinin iki gücünü oluşturan Cumhuriyet Halk Partisi ve Ak Partili yöneticiler tarafından değerlendirmeye alınacak önemli ve stratejik bir argümandır.
***
CHP bu argümanla ne yapar bilemeyiz. Ancak Ak Parti yöneticilerine “Yüksek Siyasetle ilişkilenin” önerimizin temelinde bu gerçek yatıyor. Prof. Dr. Yüksel Özden liderliğinde Ak Parti rasyonel düşünen ve analitik davranan bir anlayışı inşa edebilir. Ak Parti yöneticileri bu ilişkilenme ile ancak “Yeni ve Büyük Muğla” sürecine liderlik yapabilir, değişim ile dönüşüm metodu arasında tercihini yapabilir. Değişim ise nasıl bir değişim, dönüşüm ise nasıl bir dönüşüm ? Bu tercihi ile Ak Parti “Yeni Muğla” için modelini ve yöntemini belirler, derinliksiz, özensiz söylemlerden, dilek ve temennilerden uzaklaşarak toplum merkezli bir politikanın sahibi olabilir. En önemlisi de Yüksel Özden’le siyaset bir nüfuz aracı olmaktan çıkıp, en temel prensibine halkı koyar. Temel prensibinde halk olan bir anlayışla hizmet alan “Yeni ve Büyük Muğla” yaratabilir.
***
Artık pabuç pahalı. İlke koyulmadan, kavramsal çerçeve çizilmeden, siyasal alt yapı oluşturmadan kimse seçmenin kapısını çalmaya gitmesin. Kentin yaşam konforunun, yatırım ve istihdamın artması, ekonomik koşullarının iyileştirilmesi artık seçmenin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Artık Muğla seçmeni başka kentlerde gördüğü yaşam konforunu kendi şehrinde de görmek istiyor. Muğla siyasetten ve siyasetçiden hak ettiğini istiyor. Önümüzdeki yıl içerisinde yapılması planlanan büyük şehir statülü mahalli seçimlerde kimse artık seçmenden yetinmesini, ideoloji ile idare etmesini beklemesin. Çünkü yaşam koşulları artık ideolojik yetinmelerin önüne geçiyor.
***
Her fırsatta dile getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Bir gazeteci olarak yaşanacak değişim ve yenileşme sürecinin kentin kendi özgün değerlerine ve koşullarına göre, bilimsel temelli yapılması gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu nedenle Muğla kendi değişim modelini yaratmadan önce siyaset bu değişimi sağlayacak kadroları yaratma becerisini göstermeli. Bu beceriden mahrum kalan siyasi partiler ve yöneticileri seçmenin kendilerine bir sürpriz yapabileceğini bilmeli. Seçmen; dolayısıyla halk, artık siyasetin kendisine ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini öğrenmek ve bilmek istiyor. Siyasilere duyurulur…