Muğla’nın il oluşunun 100. Yılı anlaşılan sorunlu geçecek. Daha önceden 100. Yıl etkinlikleri ile ilgili olarak oluşturulacak komiteye Gazeteci Yazar Özcan Özgür’le birlikte davet almıştık. Davetin üzerinden kendimizi 100. Yılda 100 Proje adı altında bir çalışmanın içinde bulmuştuk. Ancak valilikten gelen davetin sonrasında ne aranmış, nede sorulmuştuk. Bizim ismimizi komiteye önerme yanlışında bulunanlar yaptıkları yanlışın farkına varmış olacaklar ki bizimle bir daha bağlantı kurulmamıştı.
***
Yine bu köşeden 18 Haziran 2012 tarihinde bu konu ile ilgili olarak “Sağlık Olsun, Devletimiz Sağolsun” başlığında bir yazı kaleme almış o güne kadar yaşanan süreci kamuoyunun bilgisine sunmuştuk. Serzeniş içerikli bu yazı şöyle devam ediyordu: “Sonuçta bilgi, veri, bilim, sanat, kültür, görgü, tecrübe ve ilişkiye sahip olan insan kaynaklarının yine işe yaramadı. Bir kez daha yaramayabilirdi ve biz bir kez daha yüksek beklentilerimizin kurbanı olabilirdik. Yüzüncü yıl bizim için bir yüksek beklentinin sergilendiği görkemli bir platform olmalıydı. Yaklaşık on beş gün önceydi. Muğla’nın il oluşunun 100. Yıl etkinlikleri, İstanbullu profesyonel bir ajansa verildiği bilgisine ulaştık. Bunu da tesadüfen öğrendik. Muğla Valiliği böylesi önemli bir etkinliği profesyonellerin eline bırakabilirdi, buna söyleyecek sözümüz olamazdı. Ancak bu durum işin ruhunu yansıtacak olan kutlama komitesinin oluşturulmasına engel oluşturmamalıydı. Bu nedenle Muğla’nın sahip olduğu insan kaynaklarını, bilgi gücünü bu projenin en önemli parçası olarak görmek yerine bu kentin toprağına, ruhuna uygun projeleri profesyonel ajansların teklif dosyalarında aramak bir 100 yıl daha geçse bizim anlayabileceğimiz bir iş değildi. Sonuç olarak biz Muğla’nın il oluşunun 100. Yılı etkinlik komitesinin yanlış önermesiydik ve yetkililer bu yanlıştan tam vaktinde geri dönmüşlerdi. Biz; yerel yönetimlerin özensiz, derinliksiz üç beş kişiyle gerçekleştirdiği festivallerin içinde de olmadık, alkış tutmadık. Şu saatten sonra yapılacak olan 100. Yıl kutlamasının da hiçbir şekilde içinde olmayacağımı kendi adıma belirtmek isterim. 100. yıl logosu benden Valiliğe hediye olsun. Ne diyelim; Sağlık Olsun, Devletimiz Sağ olsun”…
***
Bu yazıyı kaleme alışımızın üzerinden yaklaşık beş ay geçti. Geçtiğimiz çarşamba günü Muğla Valiliği’nde 100. Yıl etkinlikleri ile ilgili çalışmalar konusunda bir toplantı düzenlendi. Gazeteci Yazar Özcan Özgür’le birlikte Vali Fatih Şahin’in başkanlığında yapılan toplantıya katıldık. Bu süreçte 100. Yıl kutlamaları için ne yapıldığını merak ediyorduk. Vali Şahin açılış konuşmasının ardından bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Türkiye’de olan özel bir tanıtım ajansının yetkilileri firma tanıtımlarının ardından “Muğla Bölgesi 100. Yıl Tanıtım Stratejisi Yönetimi Projesi ve Yapılacak Çalışmalar” başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Proje partneri ve Ajans yetkilisi psikolog bir hanım, 100. Yıl için düşünülen projelerin tüketici üzerindeki psikolojik etkisinin değerlendirileceğini belirterek başladığı konuşmasına “Muğla Halkı, İstanbul-Ankara-İzmir Halkı, Fikir Liderleri ve Yabancı Ziyaretçiler”den oluşan hedef kitleyi açıklayarak devam etti. Kurumsal yapı ve tanıtım konusunda profesyonel bir ajans oldukları her hallerinden belli oluyordu. Bu nedenle firmaya söyleyecek bir sözümüz yok.  Valilikte yapılan toplantıda biz bir kutlama programı beklerken, kendimizi turizm üst kimlikli bir tanıtım toplantısının içinde bulduk. Tanıtıma da sözümüz yok!  Ancak 100. Yıl kutlaması “başka bir şey”.
***
İsimleri burada saymak istemem ama ülkenin en büyük profesyonel reklam ve tanıtım ajanslarında yaratıcı ekipte görev yapmış, ulusal ölçekli bir çok ürünü markalaştırmış ekipte yer almış birisi olarak, Valiliğin anlaştığı ajansın sunumunu dinlerken ister istemez o günlere gidip geldim. Ajansçılık zor iştir ve ben müşteriyi ikna etmenin zorluklarını çok yakından bilirim. Günlerce çalışırsın, çabalarsın ama yapılanlar bir çırpıda yok sayılır hatta çöpe bile atılır.
***
Bir daha söylemeye fırsatımız olmayabilir. Yazıyı büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızı belirterek sonlayalım. İl oluşumuzun “100. Yılında 100 Proje” sloganı ile yola çıkıp kolları sıvadığımızda bir kente ait olmanın, kentli olmanın bilinci ile bu toprağın bize sağladığı olanakları yine bu toprağın hizmetine, insanına sunmak, onu sonsuza kadar taşımak isteğimizin önüne geçemeyeceğimizi biliyorduk.  Ama 10 bin yıllık tarihsel bir mirasın üzerine kurulmuş, Cumhuriyet’le de taçlanmış, 100 yaşına basmış bir kentin “bir meşrubat markası” gibi pazarlanabileceğini bilmiyorduk.
***
“Kimse bilmiyor ama Özcan’la biz ikimiz, adı Muğla olan bu kadına sırılsıklam âşığız”. Ey medeniyetlerin ve beşeriyetin kaynağı, tragedyanın anavatanı Karya! Ey antik Mabolla’nın ibikli  dişisi Gadın Moğlam, benim talihsiz Moğlam! Gün düşüp geceye dönüşürken yeryüzü, 100. Yılın derinliksiz ve özensiz törenlerinin havai fişeklerine inat, binlerce yıldız düşsün üzerine, eteklerine…