Vatandaşların Muğla Belediyesi ile ilgili olarak açılmış davalar ile ilgili soruları yanıtlarken dikkatimizi çekti. Muğla Belediyesi ile ilgili açılan başka bizim bilmediğimiz davalarda vardır mutlaka ancak bizim bildiğimiz belediye ilgili olarak açılan davaların kökeninde siyaset yok. Açılan davaların geneline baktığınızda davaların çoğunluğunda bir siyaset bulgusuna rastlanmıyor.
***
Davalar; kamusal haklar ve ihale mevzuatı gibi yöntem ve uygulamalar nedeniyle vatandaşlar, meslek odaları ve belediyenin müteahhit firmaları tarafından açılmış. Belediye ile ilgili açılan davaların baş aktörü Yurttaş Ahmet Karaosmanoğlu. Kamusal haklar, ihale yöntemleri, kamu kaynaklarının verimli kullanılması konusunda belediye ile davalık olan Ahmet Karaosmanoğlu’ndan sonra ikinci sırada bazı meslek odaları var. Bu konuda asıl ilginç olan ise Belediye’nin projelerini gerçekleştirmek için tercih ettiği müteahhit firmaların açtığı davalar.
***
Bu hukuki bir mesele. Ancak açılan tüm bu davaların hiçbirisinde siyaset yok! Ne bir siyasi partiden ve onun yöneticisinden, ne de siyasi partilerin meclis üyelerinden belediye ile ilgili açılmış ortada bir dava yok. Muğla Belediyesi ile ilgili açılan davaların konusunu oluşturan gerekçelerin içinde onca iddia var ama siyaset yok! Davalar belediyenin yöntem ve uygulamalarından kaynaklanıyor, vatandaş, meslek odası ve müteahhit firmalar tarafından açılıyor. Siyaset işin orasında yok! Siyaset henüz yaşananları kamusal argüman olarak göremedi.
***
Bu nokta da Muğla belediyesinin üzerinde bir siyasi baskı olduğu söylenemez. Hatırlarsınız; CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen operasyonlar ve açılan davalar Ak Parti’nin siyasi baskısı olarak görülmüş ve toplumda bu türde bir algı oluşturulmuştu. İzmir lobisi de, fobisi de yüksek bir il’dir. Ancak biliyoruz ki İzmir’de olan Muğla’da olmadı.
***
Genelin muhalefeti, yerelin iktidarı CHP’de rutin Sayıştay denetimlerinin dışında hukuki araştırmalar sonucunda CHP’li bir belediye hakkında açılacak her dava “siyasi baskı” olarak nitelendirilir ve pazarlanır. Bu pazarlama tekniği her dönemde CHP tabanında alıcı bulur. CHP tabanına göre CHP’li belediyeler sosyal demokrattır, şeffaftır, çoğulcudur ve katılımcıdır. Onlar öyle yaramazlık yapmazlar, toplumla çelişmezler.
***
Muğla Belediyesi’nin üzerinde siyasetten kaynaklı siyasi bir baskı yok. Bu durumda Muğla Belediyesi üzerinde herhangi bir şekilde siyasi baskı varmış gibi yapılamaz, genel olarak olası siyasi bir baskıdan da şikayet edilemez. Bu açıdan Muğla Belediyesi rahat. Böylesine rahat bir belediye de siyasi baskı olduğu iddia edilirse de adama; “Hadi Ordan!” derler…
***
Tüm bu yazdıklarımızdan CHP’li Muğla Belediyesi üzerinde “siyasi baskı” oluşturulsun anlamı çıkarılmasın. Siyasetin böyle bir derdi yok. Bir yurttaş ve gazeteci olarak bizimde böyle bir talebimiz yok. Belediyenin yöntem ve uygulamalarından kaynaklı sorunlarda, yerel ölçekte ve vicdani hukukta “Vatandaş Ahmet Karaosmanoğlu” hepimiz adına gerekenleri yapıyor. Ahmet Karaosmanoğlu teknik bilgisi ve mücadelesi ile zaten toplumun kanaat önderi olmuş durumda. Son dönemde vatandaşa gelen su faturalarında bunu bir kez daha yaşadık. “Hizmet almadan, evsel atık bağlantıları yapılmadan” vatandaşa tahakkuk ettirilen atık su bedeli sonrasında elinde fatura, yüzlerce kişi soluğu Ahmet Karaosmanoğlu’nun yanında aldı. Hizmet almadan, evsel bağlantısını yapmadan kendisine tahakkuk ettirilen Atık su bedeli ile şaşkına ve deliye dönen yüzlerce insanın belediye yetkilisi, siyasi parti yöneticisi yerine Mühendis Ahmet Karaosmanoğlu’na gitmesi davranış bilimlerinin hiçbirisi ile açıklanabilir bir durum gibi gelmese de vatandaş, Muğla Belediyesi’nin üzerinde “siyasi bir baskı” olmadığını iyi biliyor.
***
Toplum kendi liderini kendisi yaratır, toplumun işine karışılmaz ama bizim burada dikkat çekmeye çalıştığımız konu başka. Yukarıda da ifade ettik. Muğla Belediyesi hakkında açılan davanın sahipleri; vatandaşlar, meslek odaları ve mütahhit firmalar! Belediye’nin hizmet anlayışında tercih ettiği yöntem ve davranış şekli açılan davaların ortak noktasını oluşturuyor. Kararları ile halkla, meslek odaları ve müteahhitleri ile çelişen ve sonucunda hakkında davalar açılan Muğla Belediyesi üzerinde bir siyasi tasarruf yok. Bu siyasi tasarruftan MHP ve Ak Parti’yi anlayanları hemen uyaralım. Muğla Belediyesi üzerinde CHP’nin de bir siyasi baskısı yok. Tam aksine ortada var olan siyasi baskının sahibi belediye! Bir tek; para ve yasa yapamayan Muğla Belediyesi’nin yetkileri ile vatandaşa, meslek odalarına, mütahhit firmalara ve parti üzerindeki baskısı bir başka yazının konusu olsun…