31 Mart yerel seçimlerinden başarıyla çıkan CHP’de ne değişti.
Örgütlerde hatırı sayılar bir değişim yaşanmasa da belediye başkanları değişti, belediye meclis üyeleri değişti. Ötesinde Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Yatağan gibi CHP’li olmayan birçok ilçede CHP’nin kazanması yeni aktörlerin ortaya çıkmasını sağladı.
Konuyu açalım.
31 Mart yerel seçimleri, Cumhuriyet Halk Partisi için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu seçimler, sadece büyükşehirlerde değil, aynı zamanda daha küçük yerleşimlerde de partinin gücünü artırdığı ve yeni yerel liderlerin ortaya çıktığı bir süreç olarak dikkat çekti.
Aslında değişim ateşinin fitili CHP kurultayında yakıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultayı adı üstünde ‘Demokrasi ve Birlik Kurultayı’na dönüştü. Manisa milletvekili ve grup başkanı olan Özgür Özel’in seçimi kazanması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 yıl süren genel başkanlığını sona erdirdi. Yanılmıyorsun, görevdeyken yani genel başkan iken kazanamayan bir tek Altan Öymen vardı, ikincisi Kılıçdaroğlu oldu.
Evet Kılıçdaroğlu’nun gidişi Özgür Özel’in gelişi her şeyi değiştirdi.
Bu değişim, partinin yerel yönetimlerdeki performansını doğrudan etkiledi ve yeni bir vizyonun oluşmasına katkı sağladı.
Değişimle kartlar yeniden karıldı ve değişimin gücü örgütün ara sokaklarına kadar sirayet etti. Elbette kongrelerini tamamlamış, kadrolarını belirlemiş örgüt yapısında önemli bir değişim yaşanmadı. Ancak yerel seçim öncesi aday belirleme sürecinde CHP’de yaşananlar ezberlerin bozulduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Muğla Büyükşehrin kurucu başkanı Osman Gürün’ün aday olmayışı, kimilerine göre aday gösterilmeyişi, yine büyükşehir yasasıyla kurulan Menteşe’de iki dönem belediye başkanlığı yapan Bahattin Gümüş’ün yeniden aday gösterilmeyişi Orta Muğla Merkez siyasetinin ve onunla birlikte hareket edenlerin sonunu hazırladı.
Çok uzun süredir CHP siyasetine yön veren Orta Muğla Merkez siyaseti, kıyı bandından gelen örgütlü ve organize güce, kıyı siyasetine yenik düştü. Bu değişim ilk olarak geçtiğimiz yıl Ekim ayında gerçekleştirilen il başkanlığı kongresinde kendini hissettirdi, ardından gelen kurultayla gücünü kanıtladı, belediye başkan adaylarının belirlenme sürecinde etkisini iyice arttırarak sürece damga vurdu. 31 Mart yerel seçim sonuçları, özellikle belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyeliklerinde önemli değişikliklere yol açtı. Birçok ilçede yeni belediye başkanları göreve geldi. Milas’ta Muhammet Tokat’ın yerini Fevzi Topuz alırken, Menteşe’de Bahattin Gümüş’ün yerini Gonca Köksal, Marmaris’te Mehmet Oktay’ın yerini Acar Ünlü aldı. Datça’da yeniden aday olmayan Gürsel Uçar’ın yerine Aytaç Kurt aday gösterildi. Ahmet Aras, Bodrum Belediye Başkanı görevini yürütürken büyükşehire aday gösterilmesiyle Bodrum’da Tamer Mandalinci aday gösterildi ve seçimi kazandı.
Bu süreçte yerini koruyan sadece Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca oldu. Ula’da Mehmet Caner, Köyceğiz’de Ali Erdoğan, Ortaca’da Evren Tezcan, Dalaman’da Sezer Durmuş, Yatağan’da Mesut Günay değişim sürecinin seçim kazanan belediye başkanları oldu. Kavaklıdere ile Seydikemer’in iktidar partisinde kalma isteği devam etti. Zira CHP o iki seçim bölgesinde zaten yoktu.
Elbette CHP’de değişim belediye başkanları ile sınırlı kalmadı. Belediye meclis üyeliklerinde de CHP kadrolarında yenilenme gerçekleşti. Menteşe’den örnek vermek gerekirse, bir önceki dönem meclisinden sadece iki üye yeni mecliste görev aldı. Hakan Ünsal ve Tuncay Onargan. Muhalefet partilerinin meclis üyelerinin ise tamamı değişti. Orta Muğla Merkez siyasetinin ve aktörlerinin etkisini kaybetmesi, büyükşehir dâhil 11 ilçede CHP’li belediye başkanlarının seçim kazanması partide uzlaşı mevsimini getirdi. Küskünler, kolu-kanadı kırılanlar geri döndü. Atıp tutanlar, sövüp sayanlar, partiye ve yöneticilerine sallayanlar, verip-veriştirenler baba ocağına geri döndü. Sonuçları itibariyle seçim CHP’de büyük bir uzlaşı, hoşgörü ve barış sağladı.
Toparlayalım.
CHP, seçimlerde sadece geleneksel olarak güçlü olduğu bölgelerde değil, aynı zamanda daha önce partisinin güçlü olmadığı yerleşim yerlerinde de önemli başarılar elde etti. Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Yatağan’da CHP’nin kazanması, partinin tabanını genişletti ve bu bölgelerde yeni siyasi aktörlerin ortaya çıkmasını sağladı.
Bu bölgelerdeki kazanımlar, CHP’nin yerelde daha geniş kitlelere hitap etme kapasitesini artırdı ve partiye yeni bir enerji getirdi.
Sonuç olarak 31 Mart yerel seçimleri, CHP için sadece bir seçim zaferi olmanın ötesinde, yerel yönetimlerdeki değişimin ve yeni liderlerin ortaya çıkmasının önünü açtı.
Seçim sonuçları CHP’nin yereldeki etkisini artırdı, partinin farklı bölgelerde daha geniş bir taban oluşturmasına olanak tanıdı. Yerel yönetimlerdeki yenilenme, seçimin getirdiği başarı CHP’nin siyasi stratejileri açısından önemli bir fırsat yarattı. CHP 50 yılın ardından ilk kez iktidar olmanın hesabını yapmaya başladı. Parti Meclisi 6-9 Eylül tarihlerinde tüzük değişikliği yapmak ve program değişikliği çalışmalarını başlatmak üzere oy birliğiyle olağanüstü kurultay kararı aldı. Genel Başkan Özgür Özel, CHP’ye yakışacak demokratik bir tüzük hazırlayacaklarını açıklarken, Parti Sözcüsü Deniz Yücel “Çalışmalar Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar programının yazıldığı bir süreci içerecek” sözleriyle işi özetledi. Tüzüğe yönelik yürütülen çalışmalarda dijital bir ortam yaratıldı ve örgütlerin, kanaat önderlerinin, bilim insanlarının görüşleri alındı. CHP adeta kabuk değiştirdi; araştıran, görüşlere değer veren, analiz eden ve buna uygun politikalar üreten bir parti olacağının işaretlerini ortaya koydu. Belediyelere ve belediye başkanlarına yönelik karne uygulaması, bölgelerin özgün koşullarına, gündemin getirdiği konulara yönelik tematik mitinglerde bu süreçte geldi.
Az kaldı. Üç beş gün sonra tüzük ve program değişikliği için olağanüstü kurultaya gidilecek. CHP’nin kuruluş günü olan 9 Eylül’e kadar çalışmalar yürütülecek ve tüzük değişecek. CHP’ye oy verenlerin, örgütlerin beklentisi tüzüğün değişmesiyle de her şeyin değişeceği yönünde…