CHP İl Danışma kurulu kararı olarak yapılan açıklamanın ardından yerel basında “CHP’de ön seçim yok” başlığında yayınlanan haberler ile ilgili olarak bugüne kadar partiden habere ilişkin “karşı bir açıklama” yapılmadı.
***
Ancak toplumda ve parti tabanında “CHP’de ön seçim yapılmayacak” algısı yaratan bu haberle ilgili bazı CHP’li yöneticiler konunun yanlış anlaşıldığı konusunu gündeme getirdiler. Bu yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için buradan tekrar soralım. “CHP’de ön seçim var mı?”
***
Biz anket ya da meyil yoklamasını değil “ön seçimi” soruyoruz. Sorduğumuz; delege ya da üye bazlı “varyetik” yöntem değil, bayağı bildiğiniz “anam babam tercihi” ön seçim! Ön seçim yapılıyor mu? Yapılmıyor mu? Onu soruyoruz.
***
Yapıyorsanız; “Basında çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Biz ön seçim yapıyoruz” dersiniz, biz de; “Açıklamayı yanlış anlaşılmış! meğer, CHP ön seçim yapıyormuş” diye haberi yeniden yapar, bu müjdeli haberi toplumun tüm kesimleri ile paylaşırız. Bu yapılmadığı sürece bizim “CHP’de ön seçim yapılmayacağını” düşünmemiz normaldir.
***
İşin bizim açımızdan; “Yapmıyoruz ama, bir sorun neden yapmıyoruz” noktası filan yok. Neden yapılmadığı konusunu; “Efendim ön seçim; hâkim huzurunda, seçim takvimine göre seçimden yaklaşık şu kadar ay önce yapılır. Kısa süreç bizim iki ayağımızı bir pabuca sokar. Seçime yakın bir tarihte ön seçim yapmak bu açıdan sakıncalıdır. İki-üç ay içerisinde ön seçimle adayını belirleyeceksin, ardından propaganda sürecine başlayacaksın, bu zor bir iştir” şeklinde açıklayanlar, belediye başkanlarının değirmenlerine su taşımaya devam etsinler.
***
Bu mavraları kim yutar! bilinmez ancak biz CHP kadar dinamik bir sürecin şartlar ne olursa olsun istediği anda ön seçim yapabileceğini biliyoruz. CHP’de ön seçim yapılmayacağı “statik mazeretlerle” meşrulaştırılamaz.
***
Musa Gökbel uyarmıştı. Durumun vehametini “Belediye başkalarının elinden çıkmış parti delege yapısı taban iradesini yansıtmıyor” sözleri ile ortaya koymuştu. İl Danışma kurulundan çıkan kararlar Musa Gökbel ve arkadaşlarını haklı çıkardı.
***
Başarıları yerel sınırları aşan! Ülkenin ve dahi Avrupa’nın bile gözdesi olan, medarı iftiharımız 48 patentli belediyelerimizin çok kıymetli belediye başkanları sayesinde “CHP karar veremez” noktaya getirildi.
***
Bu sayede seçilebilmek, hep seçilebilmek ve orada kalmak adına partinin delegasyon yapısını kendi elleri ile oluşturan, partiyi arka bahçe durumuna getiren belediye başkanları bir kez daha “Mayıncı Katırının” sırtına binerek aday olmak ve seçimi kazanmak istiyorlar. İl danışma kararları ile istedikleri oldu. Katırlar yüke hazır…
***
İl Danışma Kurulu raporunda CHP örgütünün ön seçim istemediği dolaylı yollardan meraklısına anlatıldı. Örgütün bu tercihini büyük şehir statülü seçimler öncesinde ilk ve en önemli hamlesi olarak görüyoruz. Konuyu “önemli” hamle durumuna getiren ise örgütün içinde ön seçimi “olmazsa olmaz” görenler ve onların ön koşulu olan; ön seçim…
***
Yaktıkları “Çoban Ateşi” ile Musa Gökbel, Sezai Avşar ve arkadaşları bu ön koşulun önde gelen isimleri. Ekim ayının 16’sı idi. O gün Musa Gökbel ön seçim haricindeki aday belirleme yönteminin yanlışlığına vurgu yapmıştı. Sürekli olarak belediye başkalarının elinden çıkmış delege yapısının taban iradesini yansıtmadığını ifade eden Musa Gökbel, yine aynı gün, ekim ayının 16’sında “Muğla’ya Mustafa Kemal Atatürk bile çıksa gelse! bu yapıda o bile seçilemez” sözleri ile dikkat çekmişti.
***
Sonuçta yerel yönetimlerin ve yöneticilerinin elinden çıkmış delege yapısının taban iradesini ne derece yansıttığı il danışma kurulu kararları ile ortaya çıktı. İşte Gökbel’in kast ettiği tam da bu idi. Parti geleneğinden gelmeyen “örgütsel hiçbir emeğe sahip olmadan” belediye başkanı seçilen ve bununla yetinmeyen, belediyenin mührü ile önce örgütü, arkasından partinin tamamını isteyen belediye başkanları anlaşılan bir kez daha Mayıncı Katırının sırtına binerek seçime gidecekler.
***
Sadece belediye mührü ile “kendini örgütün üstünde gören” ve örgütü dizayn eden belediye başkanlarının neden olduğu tahribata İl Danışma kurulu kararları ile bir yenisi daha eklendi. Örgüt bir kez daha “kalıcı hataya” doğru yol alıyor…