Biz kent olarak bu toprağın bize sunduğu yüzlerce ürünün “Coğrafi Menşei Belgesi”ni alamamış, gıda ve tarım ürünlerimizin markalaşma sürecini başlatamamışken bir başka zeytin kentinde adamlar “Zeytin Sütü” üretmeye başladılar. Bu sütün kilosu üstelik 25-35 liradan satılıyor. Şimdi ; Zeytin Sütü’de nereden çıktı diyenler olabilir. Ben çıkarmadım. Sütü bulan Balıkesir’li zeytinciler! Zeytin Sütü; zeytinyağı üretiminde marka kentlerden ve sektörün lokomotiflerinden birisi olan Edremit’te üretiliyor.
Soğuk baskı yöntemiyle üretilen “Zeytin Sütü” kalp, damar hastalıkları ile kansere iyi geliyor. Zeytin Sütü hücre yeniliyor, cildi besliyor. Süt; o nedenle pahalı. Kilosu 25-35 liradan alıcı buluyor. Ayrıca almak için sıraya giriliyor. Vatandaş bilmeyebilir ama zeytinciler; yani işi zeytin ve zeytinyağı üretmek olanların bu ürüne verdikleri isim “Burun Yağı yada İlk Yağ”. Balıkesir Edremitli zeytincileri Zeytin Sütü ürününü nereden buldular, nasıl yaptılar? diyerek araştırdık ve bu Edremit formülüne ulaştık.
Zeytin Sütü erken hasat zeytinden elde ediliyor. Taş değirmende hamur haline getirilen zeytinler, liften yapılmış torbalara dolduruluyor ve ardından baskı tepsisinde üst üste dizilerek kendi kendilerine sızmaya bırakılıyor. Sızma işlemi bittikten sonra su ilave edilmeden kuru sıkımı yapılıyor ve yağ alınıyor. Soğuk baskı denilen bu yöntemle elde edilen zeytinyağı, filtre edilmeden kullanılıyor. Zeytin meyvesinin suyu ve yağını içeren, bir meyve suyu niteliğinde olan zeytin sütünün, besin değeri ve E vitamin oranı yüksek.
Litresi 25 ila 35 lira arasında satılan zeytin sütünü almak için metropol kentlerden özellikle İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Bursa’dan süte meraklı birçok kişi özellikle Edremit Körfezi’ne gelerek “Zeytin Sütü” satın alıyor. 100 kilogram zeytinden 1-1,5 litre Zeytin Sütü alınıyor. Ürüne ilgi oldukça fazla ve ürün sıra dışı bir şekilde rağbet görüyor. Kalp, damar hastalıklarına, kansere iyi gelmesinin hücre yenilemesinin ve cildi beslemesinin yanında vitamin ve mineral içeriğiyle çocukların beyin ve kemik gelişiminde de önemli rol oynuyor. Balıkesir’in Edremit’i bu işi araştırmış. Araştırmalara göre, Zeytin Sütü’nde başta E vitamini olmak üzere A, D, K vitaminleri de bulunuyor. Yani süt zengin bir besin kaynağı. Hücrelerin yenilenmesinde doku ve organların yaşlanmasını geciktirmede etkili olan zeytin sütü, cildi besliyor, saçları koruyor. Anne sütünden erken kesilmiş bebeklere 5’inci aydan sonra damlayla verilmesi de tavsiye ediliyor.
Sağlıklı yaşam tavsiyeleri bir başka yazının konusu. Sağlıkta önemli ama ben işin sağlığında değil bu işin ortaya çıkardığı marka değerinde, üretiminde, yatırımında, istihdamında ve pazarındayım. Balıkesir’in yöresinin zeytin ağaçlarının tümü yüzyıllar önce “delice” denilen yabani zeytin ağaçlarından aşılanmış. Balıkesir’de sadece Ayvalık Ziraat Odası’na kayıtlı 6.500 müstahsil, Ayvalık Ticaret Odası’nda ise zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan 83 firma bulunuyor. 30 firma aktif üretim yapıyor. Bunlar öyle “gazoz” firmalar değil. Kentin kuzeyinde yer alan zeytinyağı fabrikalarının sayısı ise 24. Tüm bu işlerin o kente ait Ticaret Odaları’nın girişimi ile gerçekleşmesini bilmek , kime ne verir bilemeyiz ama bize maalesef acı veriyor.
Balıkesir ilinin lokomotifi Ayvalık ve Edremit ilçesi. Ticaret Odası buradaki zeytin çeşidini koruma altına almak için 2007 yılında Türk Patent Enstitüsü’ne müracatını yapmış ve “Ayvalık Zeytinyağı Coğrafi Menşei İşaretlemesi”ni almış.
Bu, yalnızca Ayvalık yöresinde üretilmiş, Ayvalık çeşidi zeytinlerden elde edilen zeytinyağlarının “Ayvalık Zeytinyağı” coğrafi menşei işaretini taşıyabileceği anlamına geliyor. 2007 yılından bu yana da toplam 33 zeytinyağı markası Coğrafi İşaret almış. “Ayvalık Coğrafi Menşei” işaretlemesine aday tüm zeytinyağı başvuruları, bir yıl süren tadım eğitimi sonucunda seçiliyor, tecrübeli “Tadım Paneli” ekibi ile değerlendiriliyor.
Sonlamadan belirtmeliyim ki, Edremitli zeytincilerin ürettiği “Zeytin Sütü” merakımı gidermek için sipariş verdim. Bizim Ticaret Odaları bu toprağın ürünleri ile ilgili ne zaman “Coğrafi Menşei Belgesi” alır bilinmez. Biz; zeytinciliğin kaliteli üretimini teşvik eden, diğer taraftan da kendisine ait zeytin çeşidinin sahip olduğu yüksek kalite değerinin korunmasını ve dünyaya tanıtımını amaç edinen türde bir Ticaret Odasına ve o vizyonda yöneticilere sahip değiliz. Bu nedenle de kent olarak bir çok üründe ve gida üretiminde çok önceden hak etmemize rağmen bizim alınmış tek bir “Coğrafi Menşei Belgemiz” yok. Umuyoruz seçim süreci yaşayan Ticaret Odalarının yeni göreve gelecek yöneticileri bu işleri yaparlar.