Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut’tan manifesto niteliği taşıyan bir açıklama geldi. Cemiyetin düzenlediği gecede gazetecilik mesleğine yönelik en büyük tehdidin, belli kurumlara ve kişilere yakın olmaktan ve algılanmaktan kaynaklandığının altını çizen Başkan Akbulut, şunları söyledi:
“Gazetecilik mesleği, mesafe mesleğidir. Biz görevimizi yaparken kurumlara ve kişilere olan mesafemizi korumak zorundayız. Mesleğe yönelik en büyük tehdit, belli kurumlara ve kişilere yakın olmaktan ve algılanmaktan kaynaklanıyor. Muğla Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak ben ve arkadaşlarım bu yeni süreçte bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü her türlü kazancın ve ilişkinin üzerinde görmekteyiz. Muğla Gazeteciler Cemiyeti, hiçbir siyasi partiye ve siyasi görüşe, diğerlerinden daha yakın ya da uzak değildir. Muğla Gazeteciler Cemiyeti temsiliyet hakkına inanır. Bu noktada hiç kimse özgürlük ve bağımsızlık karakteri üzerine inşa edilmiş cemiyetimizi, arka bahçe olarak çözüm ortağı ve partner göremez. Muğla Gazeteciler Cemiyeti, bağımsızdır ve biz bu bağımsızlığı korumak ve kollamak niyetindeyiz. Bu amaçla Muğla Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak ben ve arkadaşlarım yeni bir sürecin ilk adımını atıyoruz. Klasikleşmiş, rutinleşmiş sivil toplum örgütü olmaktan daha aktif, daha sorumlu, soran sorgulayan ve bunu kamuoyuyla paylaşan bir konuma gelmek istiyoruz. Biz tarafsız gazetecilikten yana tarafsız, halktan yana tarafsız. Kimsenin adamı değiliz, kimsenin adamı olmayacağız. Kimse bizi arka bahçesi olarak görmesin. Bu gazeteciliğe yapılmış bir hakarettir”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca’da gecede yaptığı konuşmada “Başkan bize konuşacak bir şey bırakmadı. Başkanın sözlerinin altına imzamı koyarım” diyerek Akbulut’a destek verdi.
Daha sonra Federasyon Başkanı Karaca’dan “24 Temmuz’da bir gazetecinin işten çıkarıldığı, görevinden alındığı yerde bayram kutlanamaz” açıklaması geldi.
Bu açıklama fısıldaşmalara neden oldu ve gecede soğuk duş etkisi yarattı.
24 Temmuz’da bir gazetecinin görevine son verilmişti.
Ancak biz kim olduğunu bilmiyorduk.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca’nın 24 Temmuz Basın Bayramında işten çıkarılan, görevine son verilen gazeteci ile Süleyman Akbulut’u kast ettiğini bu vesile ile öğrenmiş olduk.
Fazla söze gerek yok.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca gibi bizde Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut’un manifesto niteliği taşıyan açıklamasının altına imzamızı atarız.
Zira biliyoruz ki; Gazeteciler kamuoyunun bilgilenme hakkından başka hiçbir özel çıkara bağlı olmamalıdır.
Hangi zeminde olursa olsun, gazeteciler çıkar çatışmalarının tarafı, nedeni olamaz.
Bu nedenle gazeteciler ve yayın kurumları merkezi ve yerel otoritelerden, özel çıkar çevrelerinden ve siyasi partilerden bağımsız olmalı ve bağımsızlıklarını korumalıdır.
Başkan Akbulut’un de dediği gibi gazetecilik mesleği, mesafe mesleğidir.
Siyasi, ticari ya da kişisel çıkarlara göre yayın yapan gazetecilerin ve kurumların halkın üzerinde, kamuoyunda hiçbir etkileri yoktur.
Kişisel fikirler ya da siyasi inançlar haberin önüne geçemez.
Sorumluluklarından taviz vererek güvenirliğine gölge düşüren gazetecilerin ve yayın kurumlarının ekonomik ya da siyasi olarak güçlendikçe gazetecilikten uzaklaştığının farkına varılmalıdır.
Bunların halkın üzerinde hiçbir etkisi yoktur.
Yukarıda ifade ettik.
“Fazla söze gerek yok” dedik.
Bir tespitle sonlayalım.
Birilerinin hoşuna gitmese de (!)
Birileri bu işten rahatsızlık duymuş olsa da; Süleyman Akbulut Başkanlığındaki yeni cemiyet yönetimi mesleki açıdan çok önemli bir iş yaptı.
Gazetecilik mesleği üzerindeki vesayete rest çekti.