Muğla Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Bülent Karakuş Ticaret Odası binasında düzenlenen kahvaltıda basın mensupları ile bir araya geldi. Başkan Karakuş, Ticaret Odası seçimlerinin 11 Mayıs 2013 tarihinde yapılacağını açıkladı. İkinci kez ertelenen oda seçimleri başına yine bir kaza gelmezse 11 Mayıs tarihinde yapılacak. 
***
Başkan Karakuş’un kahvaltılı basın toplantısında öne çıkan açıklaması bize göre siyaset zeminli bir açıklama. Karakuş, seçimlere siyaset karıştırmadıklarını ifade ettiği açıklamasında  “Ben bir partinin üyesiyim ancak partide herhangi bir görevim yok. Diğer Başkan adayı arkadaşım ise bir partinin il Başkan Yardımcısı gibi bir görevde. Kendisi partiden istifa etsin, aynı konumlarda tarafsızca mücadele edelim ve seçim sonucunu görelim”  dedi.
***
Başkan Karakuş, bu açıklaması ile rakibi Safa Altaş’ın Ak Parti yönetiminde olmasını adaylık sürecinde “eşitlik ilkesini” ihlal ettiği iddiasını ortaya koymaya çalıştı. Açıklama ile rakibi Safa Altaş’la kendi arasında “şartlarının eşit olmadığına” gönderme yaptı. Anlaşılan siyaset Mutso seçimleri için sorun olmaya başladı.
***
Bu seçim adil değil. Bir kere Sayın Karakuş, Safa Altaş gibi sanayici ve ihracatçı değil. Seçimlerde şartların eşit olması için Safa Altaş’ın bu sıfatları bırakması gerekebilir!  Ya da bu sıfatlarından uzaklaşması, sıradanlaşması istenebilir. Belki de sırada o vardır.
***
Safa Altaş, Gelişim Hareketinin Ak Parti yöneticisi unvanını taşıyan tek isim. Oysa Sayın Karakuş’un ekibinde başta Miraç Cin, Cem Tölek, Mustafa Karataş olmak üzere çok sayıda Ak Partili yönetim kurulu üyesi bulunuyor. Bazıları da tıpkı Altaş gibi İl Başkan yardımcısı görevini yürütüyorlar. Merak ediyoruz. Sayın Bülent Karakuş, oda seçimlerine siyaset karıştırılmaması için bu isimleri de acaba istifaya çağıracak mı? Çünkü Karakuş, gönlünde “nevi şahsına münhasır” kendine özgü bir seçim modeli isteğini bu açıklaması ile ortaya koydu. Karakuş’un seçim modeli, şartların eşitliğini ilkesine göre oluşuyor. Bu sayede seçimlere de siyaset karıştırılmamış olacak!
***
Yeri ve zamanı geldi. Daha önceki oda seçimleri için çok ciddi iddialar ortalıkta dolaşıyor. Bu iddialar Şehir Gazetesi’nin 30 Ocak 2013 tarihli yayınında “İşimiz siyaset değil ticaret” adı altında yayınlandı. Gazetenin Safa Altaş ile yapılan röportajın “Nasıl bir mevzi bu? Neye dayanarak söylüyorsunuz” başlığı altında “Bildiklerimize gördüklerimize dayanarak söylüyoruz. Ben Sayın Karakuş’un ikinci döneminde ayrıldım yönetimden. Her iki dönemde de Muğla Ticaret ve Sanayi Odası listesinin Belediye Başkanı Osman Gürün’ün odasında hazırlandığını biliyorum. Özer Manavoğlu’nun adaylıktan çekilmesi için bir gece operasyonu ile ikna edildiğini biliyorum. Osman Gürün’ün odasına çağırılıp ‘Karşımızdan çekil, ikilik yaratma gel seni meclis başkanı yapalım’ diyorlar ve bu şekilde dizayn ediliyor yönetim. Dikkat ederseniz CHP demiyorum, Osman Gürün diyorum. Bugün Ticaret Odasında CHP-Ak Parti ya da başka partiler arası sorun yok. Ortada Belediye Başkanı ile Ticaret Odası yöneticilerinin işbirliği var” şeklinde yer aldı.
***
Şimdi sormak gerekir. Bu seçimlerde bu tür bir işlemin yapılmayacağının garantisi var mı? Mesela CHP Belediye Meclis Üyesi Sayın Hilmi Giresun, meclis başkanlığı adaylık sürecinde partisi CHP’den istifa edecek mi? Yoksa bu istifa mekanizması sadece Safa Altaş için mi geçerli?
***
Eğri oturalım, doğru konuşalım. Odalar partiler üstü yapılardır. Ancak bu yapıda yöneticilik yapanlar apolitik değil, tam da siyasetin göbeğinde yer alan kişiliklerdir. Bu insanlardan adaylık sürecinde siyasi kimliklerinden ayrılmaları, partilerinden istifa etmelerini beklemek haksızlıktır, ötesinde de iki yüzlülüktür.
***
Ancak seçimler yapılır, yöneticilik gömleği giyilir, işte o anda, o kişiden siyasi kimliklerinden arınması beklenir. Usul bu’dur ve usul bu güne kadar böyle işlemiştir. Hatta varsa kişinin bir başka oda, dernek yöneticiliği kimliğinden de ayrılması etik olarak beklenir.
***
İşin bir başka boyutuna da dikkat çekmek gerekiyor. Adaylık sürecinde bu güne kadar Ak Parti’den hiç rahatsız olmayan Başkan Bülent Karakuş, anlaşılan Ak Parti’nin varlığından artık rahatsız olmaya başladı. Başkan Karakuş ya bu konuda uyarıldı ya da seçimi garantilediğini, halk tabiri ile çaydan geçtiğini düşünüyor olabilir. Başkan Adeta Ak Parti’ye ihtiyacım yok mesajı vermeye çalışıyor. Başkan Karakuş’un seçim tarihini açıkladığı gün, yani dün, refikimiz Hamle Gazetesi’nde Özgürce köşesinde Özcan Özgür, Karakuş’un Ak Parti’nin adayı olduğunu ortaya koydu. Acaba Karakuş’un rahatsızlığı buradan mı kaynaklandı? Ben bu konuda Sayın Özcan Özgür’e katılmıyorum. Sayın Karakuş bu açıklaması ile aslında üstü kapalı olarak CHP’ye mesaj veriyor. Özgür, bu sefer tutturamadı.  Şimdi bu yazı nasıl bitmeli? Varın siz çıkın işin içinden.
***
“Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler”…