Geçtiğimiz ay içerisinde Ak Parti Genel Merkezi Muğla il genelinde çok ciddi bir araştırma yaptı. Araştırma sıradan anketörler tarafından değil, bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. Yazılarımızı yakın takibe alan araştırma firması yetkilisi iki bilim adamı araştırma kapsamında bizimle de görüştü. Bu görüşmede bu konudaki görüş ve düşüncelerimizi kendilerine ilettik. Kentin değişim istediğini ancak dönüşmek istemediğini ifade ettik. Kent ve siyaset ilişkisinde Ak Parti’nin seçimi kazanma oranını bile konuştuk.
***
Yapılan bu araştırma bildiğimiz kadarıyla sonuçlandı ve araştırma genel merkezin önüne konuldu. Yine bildiğimiz kadarıyla araştırma sonuçlarının değerlendirilmesi ile ilgili Ak Parti il yöneticileri Ankara’ya çağrıldılar. Ankara’da ne oldu, ne konuşuldu bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey varsa o da araştırmanın gerçekleri bilimsel olarak ortaya koyduğudur. Bu araştırma sonuçları itibariyle teşkilat içerisinde birilerine güç verecektir. Ak Parti’yi yakından takip eden herkes bu araştırma sonucunun kime ve kimlere güç sağlayacağını bu süreçten sonraki davranış ve söylemlerden çıkarabilir diye düşünüyoruz.
***
Siyasi parti teşkilatları genel merkezin kendi yerleşkelerinde yaptırdıkları bilimsel temelli araştırmalardan her zaman bir tedirginlik duyarlar. Ak Parti Muğla il yönetimi böylesi bir araştırmadan tedirginlik duydu mu? bilinmez. Bize göre il yönetimi böylesi bir araştırmadan tedirginlik duymadı. Aksine bu araştırma tedirginlik yerine il yöneticilerinin elini güçlendirmiş olabilir. Araştırma sonuçları ile ilgili henüz bir bilgiye sahip değiliz. Ancak siyaseti ve eğilimleri doğru okumasını bilen kent yazarları olarak ilk tahminiz bu araştırmanın il yöneticilerinin elini güçlendirdiği yönde sonuçlandığıdır. İl yönetiminin eli güçlendi ise güç kaybeden kim ya da kimlerdir?
***
Bize göre Ak Parti il yönetimi kentte yürütülen siyasetin tek sorumlusu. Nihat Öztürk ve büyük şehir seçimleri öncesinde oluşan yeni ekibi kent siyasetini kendi doğruları ve yöntemleri üzerine inşa ettiler. Parti içerisindeki her türlü rekabet ve soruna rağmen Öztürk ve yönetimi yaşanan tüm sıkıntılara karşın parti disiplinini ellerinden bırakmadılar. İl yönetiminin milletvekilleri ile, ilçe başkanları ile olan sorunlara rağmen parti disiplini içerisinde hareket etmesi siyasi kulislerde bir zafiyet ve çift başlılık olarak algılanmış, il yönetimi büyük bir sabır göstererek her şeyi zamana bırakmıştı. Bize göre bu araştırma ile bu konuda vakit artık tamamdır. Araştırma ile siyasete ve siyasetçiye sağlanan opsiyon dönemini n sona ermesini bekliyoruz.
***
Ak Parti Genel Merkezi tarafından yapılan araştırma sonuçları itibariyle büyük şehir statülü seçimler öncesinde sadece Ak Parti için değil kent siyaseti için büyük önem taşıyor. CHP’de bir grup siyasetçi bu süreci yakından ve dikkatle takip ediyor. Bu süreçten sonra Ak Parti’nin büyük şehir konusundaki yöntem ve söylemleri değiştirebilir, daha aktif hale dönüşebilir, keskinleşebilir. Olağanüstü bir şey olmazsa, yüksek siyasetin milletvekilleri aracılığı ile yürüttüğü hizmet ve yatırımlarda bir aksama olmazsa Nihat Öztürk ve ekibi büyük şehir statülü seçimler öncesinde partinin taşlarını yerine oturtabilir.
***
Genel merkez tarafından yaptırılan bilimsel araştırma; il yönetimi, milletvekilleri ve ilçe başkanları arasındaki ilişkinin hangi temele oturacağını belirleyeceği gibi kendi göbeğini kendisi kesmeye çalışan siyasetçi tipi ile, bazı ilçe başkanları ile ilgili nihai kararların alınmasını da sağlayacaktır. Bu konuda atılacak her adım büyük şehir seçimleri öncesinde partinin birlik ve dirliğini sağlayacak sınırlarını çizecektir. Aday belirleme süreci öncesinde sorun yaratan ilçeler bazında bu türden bir hamle yapılması artık siyasi kulislerde bir zorunluluk olarak algılanıyor. Ak Parti, artık çatal kazığın yere batmayacağını anladı.
***
Ak Parti’nin dün basın mensupları ile yaptığı kahvaltılı basın toplantısına kendimce haklı gerekçeler nedeniyle katılmadım. Basın toplantısını muhabir arkadaşlarımız takip ettiler. Basın toplantısı ile ilgili çok sayıda basın mensubundan izlenim ve notlar aldım. Buna göre büyük şehir seçimleri öncesinin en büyük örgümanı olan ve seçim söylemine dönüşmesini beklenen “Doğalgazın seçim sonrasına, Eylül 2014’e kaldığını, Toki ikinci etap projesinin ne zaman biteceğinin belli olmadığını, Tıp Fakültesi Hastanesi’nin oligarşik bürokrasiye takıldığını” üzülerek öğrendik.
***
Büyük şehir seçimleri öncesinde yüksek siyasetin milletvekilleri bazında yürüttüğü Muğla projelerindeki olası bir aksamadan tam da bunu kast etmiş, “Olağanüstü bir şey olmazsa, yüksek siyasetin milletvekilleri aracılığı ile yürüttüğü hizmet ve yatırımlarda bir aksama olmazsa Nihat Öztürk ve ekibi büyük şehir statülü seçimler öncesinde partinin taşlarını yerine oturtabilir” demiştik. Seçmenin kapısını çalmaya başlayan il yönetimi; Doğalgaz, Toki ve Tıp Fakültesi Hastanesi gibi toplumun tüm unsurlarını yakından ilgilendiren yatırımlar konusundaki gecikmeyi topluma nasıl anlatacak? İl Başkanı Nihat Öztürk ve ekibi mutlaka bir çözüm bulacaktır ancak bu gecikme seçimler öncesinde CHP örgütü tarafından mutlak kesin ve net bir argümana dönüşecektir.