Arkeoloji ve edebiyat dünyasının unutulmaz isimlerinden Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), doğumunun 135. yılında Bodrum’da düzenlenen kapsamlı bir kültür programıyla anıldı. 17 Nisan tarihi, 2022 yılında dönemin Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın girişimiyle, yazarın doğa ve insan sevgisini simgeleyen “Merhaba” selamlamasına ithafen “Merhaba Günü” ilan edilmişti. Bu tarih, o günden bu yana Balıkçı’nın yaşam felsefesini anımsatmak amacıyla kutlanıyor. Bu yılki anma etkinlikleri, Bodrum Deniz Müzesi öncülüğünde ve Bilgi Yayınevi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Program, Inspera Bodrum Kültür Sanat’ta düzenlenen ve geniş katılımla gerçekleşen bir geceyle zirveye ulaştı. Etkinlikte, Halikarnas Balıkçısı’na ait orijinal eserlerden oluşan özel bir serginin açılışı yapıldı. Anma gecesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nin YouTube kanallarından da canlı olarak yayımlandı. Geceye sanatçı ve yazar Zülfü Livaneli’nin katılımı dikkat çekerken, Halikarnas Balıkçısı’nın damadı John Noonan’ın 1960’lı yıllarda çektiği nadir görüntülerden derlenen bir video gösterimi de izleyicilere sunuldu. Balıkçının aile fertleri – torunları Joanne Aliye Kutup Noonan, Ömer Derya Kabaağaçlı ve eşi Tuba Kabaağaçlı, Sibel Kabaağaçlı ve oğlu Ege Savaş – sahnede söz alarak dedelerine dair kişisel anılarını paylaştılar ve etkinliğe katkıda bulunanlara teşekkürlerini sundular. Gece, Haluk Polat yönetimindeki Koro Piera ve An Vokal grubunun müzikal performansıyla son buldu. Müzik, Bodrum’un begonvillerle bezeli sokaklarını ve Akdeniz esintilerini anımsatan bir atmosfer yarattı. Etkinlikte konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Halikarnas Balıkçısı’nın yaşamını “bir felsefe, bir yaşam biçimi ve yöreye kimlik kazandıran bir inanmışlık” olarak tanımladı. Mandalinci, “Bugün burada sadece bir doğum gününü değil, bir düşünce biçimini kutluyoruz. Balıkçı’nın ardında bıraktığı iz, Bodrum’un kültürel dokusuna işlemiş bir mirastır,” ifadelerini kullandı. “Merhaba Günü”, yalnızca bir edebiyatçının anısını yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda doğaya, insana ve barışa duyulan saygının kamusal bir ifadesi olarak da anlam taşıyor.