Cumhuriyet Halk Partisi, bu hafta sonu olağanüstü kurultaya gidiyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yeniden aday olduğu, CHP’li Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın aday olduğunu duyurduğu kurultay öncesinde eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu aday olmayacağını açıkladı.
Bu kurultayda mesele yalnızca kayyumu engellemek ya da koltukları korumak değil; partinin geleceğiyle de ilgili. Kurultay öncesi başlayan yöntem tartışmaları sonrası CHP’de siyaset yapma biçimi masaya yatırıldı. Tartışmaların merkezindeki soru şu; Kurultaya blok listeyle mi, çarşaf listeyle mi gidilecek?
Bu sorunun yanıtı henüz netleşmese de CHP’liler bir kez daha tüzüğün ruhuyla pratik arasındaki çelişkiye tanıklık edecek gibi görünüyor.
Tercih edilecek yöntem partinin kurumsal reflekslerini, değişim iddiasını ve içeriden nasıl yönetileceğini belirleyecek kadar derin bir anlam taşıyor.
CHP tüzüğüne göre, kurultaylarda çarşaf liste yöntemi esas.
Peki blok listeyi kim gündeme getirdi?
Siyasi kulislerden sızan bilgilere göre; bazı il başkanları ve bazı parti yöneticileri.
(Biz buna genel merkez de diyebiliriz.)
Nedeni ne?
Kurultayın daha düzenli, daha kısa sürede ve daha az çatışmayla tamamlanması.
Bu istek birilerine makul gelmiş olsa da bu isteğin alt metninde kontrolü kaybetmeme arzusu yatıyor olabilir. Blok liste yönteminin uygulanabilmesi için kurultay delegelerinin en az yüzde 10’unun imzası gerekiyor. Öneri delegelerin salt çoğunluğu tarafından kabul edilirse blok listeyle seçime geçilebiliyor.
Ya çarşaf listeyi, kim gündeme getirdi?
Parti içi muhalifler ve aykırı sesler…
Nedeni belli.
Bu unsurların kendilerine alan bulabileceği, alan açabileceği tek yöntem, çarşaf liste yöntemi.
Bilindiği gibi bu sistemde delegeler, tüm adaylar arasından bireysel tercihleri doğrultusunda oy kullanabiliyor. Bu yöntem, farklı görüşlerin parti yönetiminde temsiline olanak tanıdığı için çoğulculuk ilkesinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Ancak bu sistem her zaman beklenilen sonuçlara ulaşamıyor. Siyaset bunun örnekleriyle dolu.
Belki de bu nedenle ‘blok liste’ daha güvenli bir tercih olarak görülse de parti içi demokrasiye yapılmış bir müdahale olarak görülüyor.
Yine kulis bilgilerine göre; Genel Başkan Özgür Özel, çarşaf listeye sıcak bakıyor. Eğer bu yöntem kabul görürse kurultayda bir anahtar liste hazırlayacak.
CHP’de yöntem tartışması, bitecek gibi görünmüyor.
1980 öncesinde blok liste otoriter liderlerin ve yönetimlerin yöntemiydi. 80 sonrasında sosyal demokrat partiler ise çarşaf listeyi tercih ettiler. Çarşaf liste, parti içi çok sesliliğin ve farklı eğilimlerin bir arada bulunmasının garantisi olarak görüldü.
Türkiye’ye demokrasi vaadinde bulunan CHP’nin vaat ettiği demokrasiyi kendi içinde de tesis etmesi bekleniyor.
Evet, hafta sonu gerçekleştirilecek olağanüstü kurultay yakından takip edilecek.
Biliyoruz ki kürsüden kim ne derse desin (!) bu kurultayı sözler değil, listeler şekillendirecek. Bir tespitle sonlayalım.
CHP’nin temasını “Milli İrade” olarak belirlediği olağanüstü kurultayı yalnızca bir örgüt içi seçim değil; siyasi tarz, temsil biçimi ve karar alma kültürü açısından kritik bir sınav niteliği taşıyor. Bu kurultayda kazanan sadece bir isim değil; aynı zamanda bir anlayış olacak. ©