Bir önceki analiz içerikli yazıyı; “Gözaltı sürecini ve yaşananları Muğla özelinde değerlendirmeyi bir sonraki yazıya bırakalım” diyerek bitirmiştik.
Öyle yapalım, süreçte yaşananları Muğla özelinde değerlendirelim.
2024 yılının kasım ayında torbada biriktirdiğim rezerve notlardan birisinde şu notu düşmüşüm: “CHP’de yeni aktörler; Ahmet Aras, Alim Karaca, Gizem Özcan, Gonca Köksal, Zekican Balcı, Acar Ünlü, Nail Kızıl, Tanju Satılmış, Tuna Işın, Durmuş Ali Öztürk, Erhan Çetinkaya”…
Uzun süren bir gözlem sürecinden sonra bana bu rezerve notu aldıran, koku almadaki becerinin yanında genel ve yerel seçimlerle şekillenen yerel siyasete yön veren siyasetçilerin tutumları, değişen dengeler ve sahada gözlemlediğimiz gerçeklerdir.
Sizde bilirsiniz, CHP’de seçilmiş, makam ve yetki sahibi yönetici olmak başka, siyasi aktör olmak başkadır…
Rezerve not listesinde yer alan isimlerden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, gözaltıyla başlayan protesto sürecindeki liderliğiyle apoletine bir yıldız daha ekledi. Siyasetin genç isimleri ise süreçte yaşadıklarıyla politikanın bir başka yüzü ile tanıştılar. Bu deneyim, onların siyaset sahnesindeki duruşlarını ve gelecekte alacakları rolü şekillendiren önemli bir dönemeç olacaktır.
Son il başkanlığı kongresine kadar sahil bandı siyaseti içinde yer alan, merkez siyasetini uzun bir süre bir türlü aşamayan, partinin kendi iç takvimine göre şekillenen kongreler ve kurultay sürecinde Orta Muğla merkez siyasetini sarsarak göreve gelenler, yaşanan olaylarla örgütsel olgunluğa, ötesinde siyasi aktörlüğe adım atarak siyasi meşruiyet kazandılar.
Önümüzdeki sürecin belediye başkanları ve milletvekili aday adayları belirlenirken bu listede yer alan isimler etkili olacaktır. ‘Kimse şaşırmasın’ diyelim ve Muğla özelindeki ikinci konuya geçelim.
Gözaltı sonrası başlatılan protesto mitingleri ve demokrasi nöbetleri önümüzdeki süreçte kentin siyasi güç dengelerini nasıl değiştirir? Bu sorunun bizdeki yanıtı belli. Demokrasinin geleceği, insan hakları ihlalleri ve siyaset açısından kaygı verici gelişmeler seçmen hassasiyetini arttırmış durumda. ‘Muğla’da CHP’ye olan destek artabilir’…
Muğla’da yaşananları ve devam eden süreci temel alacak olursak, Muğla’nın 7’den 8’e yükselen milletvekili kontenjanının büyük çoğunlu (8’de 6’sı) kurulacak yerel ittifaklarla CHP’ye gidebilir. Büyükşehir’in oy oranı da yüzde 55’ten yüzde 60’a yükselebilir.
Henüz fark edilmiş değil ve an itibariyle kimsenin elinde siyasal erozyonu tespit edecek bir ölçer yok. Sonuç olarak yaşanan son olaylar ve bu olaylara verilen tepkiler, Muğla seçmeninde daha da keskinleşen AKP refleksi CHP’nin pozisyonunu güçlendirebilir.
Şimdilik bu kadar diyelim ve yazıyı bir tespit ile bitirelim.
Yazının başında yer alan ‘rezerve not’ listemize bakıp; “Fevzi Topuz” niye yok? diyenler olabilir. Sayın Fevzi Topuz, CHP’de geçmişin yükü ile geleceği yaratacak isimlerden birisi, belki de en önemlisidir. Siyasi aktör olmanın ötesinde bir kanaat önderi olarak varlığını geçmişten bugüne sürdüren Topuz, deneyimi ve birikimiyle her zaman sorumluluk almaya hazır, saygın bir siyasetçidir…
Yazıyı kaleme alırken yeni gelişmeler yaşandı. Bütün Türkiye’de olduğu gibi Muğla’da CHP’ye kayıtlı yaklaşık 48 bin üye yarın yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ön seçiminde oy kullanmayı beklerken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Nisan’da olağanüstü kurultay kararı aldıklarını açıkladı.
CHP stratejik bir hamle yaptı. ©