Meclisin milletvekili sayısı 550.
550 milletvekilinden 330’u ilk kez seçildi.
330 taze milletvekiline karşın mecliste 220 eski milletvekili bulunuyor.
Meclisin dağılımına göre;
Siyasi partilerin yönetim kadrolarını 220’nin içinde yer alan milletvekilleri oluşturuyor.
220’nin içinde;
Siyasi partilerin genel başkanları,
Genel başkan yardımcıları,
Parti meclis üyeleri ve üst kurullarda görev yapan tecrübeli siyasetçiler yer alıyor.
Meclisin 220’si bu haliyle ‘karar veren’ durumunda bulunuyor.
***
Bugünkü tabloya göre;
Siyasetin karar veren ve uygulayan disiplinini 220 oluşturuyor.
Bu durumda hükümeti kurmak,
Model oluşturmak,
Azınlık hükümeti kurmak ya da
Erken seçim kararı almak,
220’lik gücün yetkisinde ve etkisinde…
***
Bu konudaki kararı meclisin 220’lik gücü verecek.
220 karar verecek,
330 kararı uygulayacak…
***
Biliyorsunuz karar verici 220’lik güç, daha önceden de seçildiği ve görev yaptığı için milletvekili özlük haklarına sahip.
Ancak yeni seçilen 330 milletvekili henüz özlük haklarına sahip değil.
330 milletvekilinin özlük haklarını kazanması için 2 yıl gerek.
Eğer karar verici 220 (!)
Bu süreçte hükümet kurma becerisi gösteremez,
Ya da bir azınlık hükümeti formülü yaratamaz ise,
330 milletvekili özlük haklarına kavuşmadan meclise el sallayarak memleketinin yolunu tutabilir.
Neden olmasın?
Olabilir.
Daha önce oldu, şimdi de olabilir.
Dönemin DSP Muğla Milletvekili Tünay Dikmen’in başına gelenler, herkesin başına gelebilir.
***
Peki, meclisin tuzu kuru 220’lik gücü olası bir erken seçimde ‘kazanılmış haktır’ diyerek aynı isimleri yeniden milletvekili adayı olarak atar ya da bu isimlere öncelik sağlar mı?
Bilemeyiz.
Bildiğimiz, hükümet kurma görüşmelerinin başladığı şu günde, koalisyon görüşmelerini yürütmekle yetkilendirilen genel başkanların bu gerçeği göz ardı etmeyeceği…
Zira yeni seçilen milletvekilleri bu konuda genel başkanlarına baskı yapabilir.
Genel başkan ve parti genel merkezleri taze vekillerden gelen bu isteğe kulak vermek zorunda kalabilir.
Taze vekillerin özlük haklarına sahip olma isteği bu süreçte genel başkanların kırmızı çizgileri kadar önemlidir.
***
Parti disiplini falan tamam.
Milletvekilleri tabi ki parti disiplini içerisinde hareket etmelidir.
Ancak yeni seçilen 330 milletvekilinin en az iki yıl görev yaparak milletvekili özlük haklarına sahip olmak isteklerini de doğal karşılamak gerekir (!)
330 milletvekili seçimden yeni çıktı.
Bir çoğu aday adaylığı ve adaylık sürecinde ciddi harcamalar yaptılar.
Harcamaların ötesinde büyük bir emek ve çaba sarf ettiler.
***
Bir gazeteci dostumuzun tespiti ile sonlayalım.
“Eğer siyasetçiler koalisyon görüşmelerinden sonuç alamaz, hükümet kuramazlarsa (!) Siyaset bir azınlık hükümetine doğru yol alırsa, yeni seçilen 330 milletvekili 2 yıl sonra seçim yapılması koşuluyla kapalı oturumda yapılacak bir oylama da kim kurarsa kursun azınlık hükümetine ‘evet’ diyecektir”…
Bu işe siz ne dersiniz?