AK PARTİ KONGRE SÜRECİNDE ASLINDA NE OLDU?
Yaklaşık iki hafta Ak Parti Menteşe ilçe kongresi üzerinden sürdürülen Kayacık- Mete rekabeti, Menteşe ilçe kongresinin ertelenmesi ile yeni bir boyuta taşındı.
Menteşe İlçe Kongresinin ertelenmesi kararı Ak Parti kulislerinde şaşkınlık yaratırken biz de aynı etkiyi yaratmadı. Zira bir önceki yazıda ertelemeye ilişkin öngörümüzü sizlerle paylaşmış; “9 Aralık Cumartesi yapılacak Ak Parti Menteşe İlçe Olağan kongresine iki adayla gidilecek. Daha önce il yönetimi tarafından adaylığı açıklanan Tamer Topal ve il yönetimine rağmen adaylığını açıklayan Yusuf Kayacık. Tabi Ak Parti genel merkezi Menteşe’de yaşanan krizi öne sürerek, kongreyi ileri bir tarihe ertelemezse (!) kongre rekabetin üst düzeyde yaşanacağı çok renkli bir kongre olacak” ifadelerine yer vermiştik.
Beklediğimiz oldu ve kongre ertelendi.
Erteleme kararını doğrulatmak adına İl Başkanı Kadem Mete’yi cebinden aradık ancak ulaşamadık.
Bu noktada Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ü aradık ve kongrenin ertelendiğini kendisine doğrulattık.
Milletvekili Nihat Öztürk’le görüşmemizin ardından saat 13.00 sularında Başkan Mete bizi aradı ve kongrenin genel merkez tarafından ertelendiğini o da doğruladı. Dün gece saat 11.30 civarında kongrenin erteleme kararının kendilerine ulaştığını ifade eden Mete, kongrenin yapılma tarihine yönelik her hangi bir netlik bulunmadığını söyledi.
Biz kongrenin 15 gün ertelendiği, buna göre kongrenin 23 Aralık tarihinde yapılacağı yönündeki bilgiyi kendisi ile paylaştık ancak Başkan Mete, kesin bir tarih tespit edilmediğini dile getirdi.
Erteleme ile siyasi kulislerde gözle gürülür bir hareketlilik yaşandı.
Erteleme kararında Genel Merkez tarafından Tamer Topal’ın aday gösterilmesine karşın Yusuf Kayacık’ın aday olduğunu açıklamasının etkili olduğu öne sürülürken, asıl etkenin İl Başkanı Kadem Mete ile Yusuf Kayacık arasında yaşanan rekabet olduğu iddia edildi.
Bunun ötesinde kongre öncesinde Yusuf Kayacık’ın ilçe yönetim listesinde yer alan güçlü isimlerin sosyal medyaya sızdırılmasının etkili olduğu da iddialar arasında yer aldı.
Erteleme kararına ilişkin Yusuf Kayacık’ı aradık.
Kendisine kongrenin ertelendiğini, bu durumda kongrede aday olup olmayacağını sorduk.
Oldukça kısa süren telefon görüşmemiz de Kayacık; “Muğla’ya rağmen, millete rağmen bir şey yapılamaz. Kongre ertelenmiştir. Ancak Yusuf Kayacık adaydır, geri çekilmez” diye konuştu.
“Hayırlısı olsun” diyerek konuşmayı sonlandırdık.
Her ne kadar Menteşe ilçe kongresi Kayacık-Mete arasında yaşanan siyasi krizle yol alıyor olsa da aslında ne olduğunu? doğru okumak gerek.
Biliyoruz ki bugün rekabet içerisinde olan her bir aktör bu partinin üyesi.
Yani kimse başka bir partiye kayıtlı değil, kimse de düşman değil.
Bu süreçte Yusuf Kayacık’ın ilçe başkanı olmak (!) ekibinin de ilçe yönetimi içinde yer almak gibi bir derdin ötesinde başka bir derdin yattığını düşündük.
Bu adaylığın, bu çıkışın altında ne yattığını anlamak adına Kayacık’la birlikte hareket eden partililerle, kanaat önderleri ile görüştük ve büyük bir çoğunluğundan aynı ifadeleri duyduk.
Partinin daha iyi yönetilmesi, parti içinde ‘ben yaptım oldu’ mantığı yerine istişare ve diyolog yolunun açılması, ortak akılla hareket edilmesi, herkesin fikrinin alınması, kimsenin dışlanmaması, partide stratejik anlamda doğru kararlar alınması, doğru isimler üzerinde durulması, teşkilatların ve yönetimlerinin daha güçlenmesi (!) ortak talepler olarak öne çıktı.
Varlık yokluk seçimleri olarak nitelendirilen 2019 seçimlerine partinin güçlü kadrolar ve güçlü adaylarla birlik ve dirlik içinde seçime girmesi talebi, doğrusunu söylemek gerekirse kimsenin karşı çıkmayacağı türden isteklerdi.
Anladık ki çoğunluğunu Muğlalı yerel siyasetçilerin ve kanaat önderlerinin oluşturduğu bir teşkilat hareketinin birilerini mevki ya da makam sahibi yapmak gibi bir derdi yok.
Yine anladık ki; Yusuf Kayacık’ın ifade etmeye çalıştığı, ancak Başkan Mete ile kişiselleşen rekabeti nedeniyle bir türlü ifade edemediği ‘dert’ böylece ortaya çıktı.
Kayacık’ın “İlçe başkanlığı benim sikletim değil, ben Muğla için, partim için kendimi, bütün siyasi birikimimi, kariyerimi ortaya koyuyorum” demekle ne demeye çalıştığı nihayet anlaşıldı.
Aslında Menteşe ilçe kongresi ile şekillenen bu süreç bir gerçeği daha ortaya çıkardı:
Muğlalı ‘birlik olunca’ ne olduğu görülmüş oldu.