Ak Parti milletvekili adaylarını belirlemek için Pazar günü sandık başına gidiyor. Ak Partililer 10’nu bayan toplam 34 aday adayı arasından 6 kişiyi belirleyecek.
Delegasyon ne bir eksik, ne bir fazla tam 6 adayın ismini işaretleyecek.
Mevcut Milletvekilleri Prof. Dr. Yüksel Özden ve Ali Boğa yeniden aday adaylığı için müracaat etmiş olsalar da temayül kapsamının dışında yer alıyorlar.
Temayül dışı kalan bir diğer isim 22. Dönem Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu.
Ak Parti genel merkezi mevcut milletvekillerini, daha önce milletvekilliği yapmış isimleri yeni bir seçim sürecinde teşkilatın önüne atmıyor, vekillerini tescilletmiyor.
Ak Parti’de aday adaylarının bugüne kadar yürüttüğü çalışmalara ve toplumda oluşturdukları algılara göre; eski İl Başkanı Nihat Öztürk, eski Milas İlçe Başkanı Avukat Bülent Demir, Veteriner Hekim Yusuf Kayacık, 22. Dönem Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, Muhsin Eryılmaz, kadın aday adayları arasında da eski İl Kadın Kolları Başkanı Yelda Erol Gökcan ve bir önceki dönem milletvekili aday adayı Avukat Yeşim Soykan’ın adı öne çıkıyor.
***
Biliyorsunuz 3 kez seçilme kuralı Ak Parti’nin en belirgin özellikleri arasında yer alıyor. Ak Parti’de siyaseti milletvekili olarak bir meslek haline getirmek, ömür boyu yapmak bu uygulama yüzünden imkânsız.
Bu noktada meclisin çoğunluğunu oluşturan Ak Parti’de üç dönem kuralına takılan milletvekili sayısı oldukça fazla. Bu kural nedeniyle 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimlerinde mevcut milletvekillerinin neredeyse büyük bir çoğunluğu yeniden aday olamayacak. Eğer Ak Parti bu seçimde de oylarını korursa meclisteki sandalye sayısının 3’te 2’si yeni isimlerden oluşacak. 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimlerine bu gerçekten yola çıkarak bakmak ve değerlendirmek gerektiği inancı taşıyoruz.
Gazozuna, el yordamıyla siyaset yapılmayacağını, siyaset tasarlanamayacağını biliyoruz.
***
Belirtelim ki ortada sosyolojik gerçekler varken ve bu sosyolojik gerçeklerin altı çizilmeden, Ak Parti’nin il genelindeki mevcut konumu tespit edilmeden, aday adaylarına yönelik yorumlardan, “Şu seçilir bu seçilmez” gibi yönlendirici tespitlerden uzak durmak istiyoruz.
7 Haziran genel seçimlerinde Ak Parti’nin sahip olduğu meclis çoğunluğunun büyük bir bölümünün değişeceğini bu vesile ile bir kez daha hatırlatalım, 25. dönem milletvekillerinin bu gerçek ışığında belirleneceğini unutmayın istiyoruz.
***
Bu noktada değerlendirmeye alınması gereken isimlerin başında Ak Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden bulunuyor. Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden’in bu açıdan değerlendirildiğinde bir kez daha seçilmeye yakın isimler arasında yer almasını mümkün görüyoruz. Biliyorsunuz Muğla delegasyonu temayül yoklamasıyla milletvekili listesini oluştursa da nihai kararı genel merkez verecek. İki dönemdir uluslararası ilişkileri yürüten diplomasinin içinde yer alan Yüksel Özden’in milletvekili adaylığı yerelde karşılığını bulmasa da Başbakan Davutoğlu’nun yürüttüğü dış politikada, uluslararası ilişkiler bazında mutlaka karşılığını bulacaktır diye düşünüyoruz. Bu noktada 7 Nisan’da Ak Parti Genel Merkezi tarafından açıklanacak aday listesinde Yüksel Özden’in üst sıralarda, seçilebilir yerde yer almasını bekliyoruz.
***
Yukarıda ifade ettik. Ortada sosyolojik gerçekler varken ve bu sosyolojik gerçeklerle bir strateji belirlenmeden, Ak Parti’nin il genelindeki mevcut konumu tespit edilmeden, “Su seçilir bu seçilmez” gibi yönlendirici tespitlerden uzak durmak istiyoruz.
Ak Parti milletvekili adaylarını belirlerken kentin sosyolojik gerçeklerine göre hareket etmeli düşüncesindeyiz. Bize göre Ak Parti, genel seçmen yapısı içerisindeki artılarını ve eksilerini hesap etmek ve Muğla’ya bakışını değiştirmek zorunda.
***
Partinin en zayıf halkasını Bodrum-Milas hattı, ikinci zayıf halkasını da Fethiye-Dalaman-Ortaca ve Köyceğiz hattı oluşturuyor. Milletvekili adaylarının yerelden çıkması tabi ki önemli. Bizim için vazgeçilmezlerin başında yerel adaylar bulunuyor. Ancak Ak Parti’nin Muğla’da yaşadığı meşruiyet sorununun aşılmasında yerel adayların ne yazık ki etkili ve başarılı olamadığına tanık oluyoruz.
***
Hatırlayınız. 2002’de Milli Görüş gömleğini çıkarıp yerine muhafazakar demokrat siyaset anlayışıyla hareket eden Ak Parti kurucu iradesi o süreçte ülke genelinde yaşadığı meşruiyet sorununu milletvekili aday tercihleriyle aşmıştı.
O süreçte 20’ye yakın sol, sosyal demokrat siyasetçiye teklif götürülmüş, teklifi kabul edenler milletvekili adayı olmuş ve bazıları milletvekili seçilmişlerdi.
Ertuğrul Günay, Ak Parti’nin meşruiyet sürecinin en yakın ve canlı örneği idi.
Ak Parti bu noktada Sakar üstünde, Bodrum-Milas’ta; Milaslı ya da Bodrumlu bir ismi (!) Sakar altında, Fethiye- Dalaman-Ortaca hattında; Fethiyeli bir ismi aday göstermeyi siyasi bir yöntem olarak görmeye devam edebilir. Ancak Ak Parti Muğla’da yaşadığı sorunu bu yöntemle çözemez.
***
Yukarıda yer alan “Ak Parti’nin Muğla’da yaşadığı meşruiyet sorununun aşılmasında yerel adayların ne yazık ki etkili ve başarılı olamadığına tanık oluyoruz” tespitiyle ne demek istediğimizi bir örnekle açıklayalım.
Mart 2014 yerel seçimlerinde Ak Parti’nin büyükşehir belediye başkan adayı ve Fethiye Belediye Başkan Adayı “Fethiyeli” olmasına karşın parti Fethiye’de seçimi çok geride üçüncü sırada tamamlamıştı.
***
Ak Parti’nin Muğla’da siyaseten yaşadığı meşruiyet sorununun altında sadece aday tercihlerinden kaynaklanan sorunlar yok.
Sorunlar daha derinde.
Ancak kimse bu derinliğe bakmıyor, kimse bu derinliğin içinde ne olduğunu merak etmiyor.
Bu haliyle toplumun geneliyle buluşamayan parti birilerinin algısına, seçilebilme gayretine, ikbal ve istikbal meselesine teslim oluyor.
Bir düşünün bugün milletvekili aday adayı olarak başvuranların arasında kaç aday partisinin il genelindeki oylarını arttırabilir?
Adaylığı ile kim bunu sağlayabilir?
Ak Parti’nin sahip olduğu oyların sırtına binerek milletvekili adayı olmak, milletvekili seçilmek iş değil. İş; bu seçim döneminde 400 milletvekili hedefleyen Ak Parti’nin oy oranını arttırmak, arttırabilmekte.
Mayın tarlasını katırın sırtında geçmek kolay…
***
Yine de kimsenin hatırı kalmasın (!)
Biz Ak Parti’de bu süreçte Nihat Öztürk, Avukat Bülent Demir, Yusuf Kayacık, Seyfi Terzibaşıoğlu, Muhsin Eryılmaz, Yelda Erol Gökcan ve Avukat Yeşim Soykan’ın öne çıkan isimler arasında yer aldığını belirterek sonlayalım.