CHP’li belediyelerin basın bürolarına ilişkin tespitlerin yer aldığı yazı birçok ileti aldı.
Aralarında “Ak Partili belediyeleri de yaz” diyenleri de vardı.
Yazalım ya da yazmayı deneyelim.
“Deneyelim” dedim zira Ak Partili belediyelerin yerel basınla ilişki kuran, servis veren basın büroları var mı? bilmiyoruz.
Birçoğu basın ilişkilerini; halkla ilişkiler ya da özel kalem birimleriyle yürütüyor.
Ak Partili belediyeler henüz ‘Siyasal iletişim ve medya planlaması’ boyutuna gelmiş değil.
Ak Partili belediyeler siyaset kurumu eliyle yapılan hizmetleri ve siyasi aktörün görüşlerini topluma aktarmada CHP’li belediyelerin çok gerisinde.
Ak Partili belediyelerde siyasetin yönetme üzerine inşa edilen yapısının henüz farkına varılmış değil.
Yani siyaset/medya ilişkileri bir zemine oturtulmamış.
Yapılan hizmetlere yönelik kamu algısı yaratacak ilişki oldukça zayıf.
Oralardan bize gelen bir şey yok.
Birçoğu sosyal medya üzerinden paylaşım yaparak bu işi becerdiklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar.
31 Mart yerel seçimleri gösterdi ki; ‘sosyal medya ile gelen sosyal medya ile gidiyor’.
İkisi hariç CHP’li belediyelerden kör-topal, mahzurlu da olsa bülten gelmesine karşın Ak Partili belediyelerden gelen bir şey yok.
Siyaset kazanı merkez basında kaynıyor.
Ak Partili belediyelerin merkez basında en fazla hafta bir haberi çıkıyor.
Ötesinde hiç çıkmadığı zamanlar oluyor.
Arada Seydikemer’den, Yatağan’dan bültenler geliyor.
Dalaman’dan, Köyceğiz’den, Ula’dan ve Kavaklıdere’den ise tek tük.
Yok denilecek kadar az.
Bu işe bir türlü aklımız ermiyor.
Muhafazakâr demokratlarda en yoğun basın ilişkisi milletvekilleri; Yelda Erol Gökcan ve Mehmet Yavuz Demir ile kuruluyor.
Her iki vekilin medya/siyaset ilişkisinde zirvede olmasının nedeni, basın danışmanlığının gazeteciler tarafından yapılıyor olması.
Yelda Erol Gökcan’ın basın danışmanı: Gazeteci Kenan Gürbüz,
Mehmet Yavuz Demir’in basın danışmanı: Gazeteci Mutlu Hazer…
Bu iki isim, siyaset kurumu tarafından yapılan hizmetler ve siyasi aktörlerin görüşlerinin topluma aktarılmasında oldukça başarılılar.
‘Siyasetin yönetme üzerine inşa edilen yapısının farkına vararak adım atmak’ her siyasetçiye nasip olmuyor.
Aslında her iki milletvekili medya/siyaset ilişkisinde belediye başkanlarına bu yönde atılacak adımı örneklemiş durumdalar.
Memlekette işsiz gazeteci kaynıyor.
Ajanslardan ve yayın kurumlarından ayrılan onlarca gazeteci mevcut.
Ak Partili belediyeler basın birimlerinde istihdam edecekleri gazeteci kökenli basın danışmanlarıyla bu sorunu aşabilirler.
Ancak duyduk ki birçoğu kadro sorunu yüzünden bu yönde adım atamıyor.
İktidar partisinin belediyeleri olarak yönettikleri kente ilişkin her türlü sorunu bakanlık düzeyinde çözme başarısı gösteren Ak Partili belediyelerin basın birimlerine yönelik bir kişilik kadro alamamaları bize komik geliyor.
Ak Parti/medya/siyaset ilişkisinde İl Başkanı Kadem Mete’yi unutmuş değiliz.
Kadem Mete; açıklamaları kentin gündemini değiştiren, kentte tartışma yaratabilen ender siyasetçilerden.
Özellikle CHP Milletvekili Mürsel Alban, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, Mete’nin eleştiri listesinde ilk sıralarda yer alıyor.
Mete’nin bu tercihi elbette karşılıksız değil (!)
CHP’lilerinde ilk sırasında Kadem Mete yer alıyor.
Ak Partili Kadem Mete ile CHP’li Mürsel Alban’ın rekabetine doyum olmuyor…
Uzatmayalım.
CHP’li belediyelerin basın bürolarına ilişkin yazısını; “Basın birimleri yeniden yapılandırılmalı” tespitiyle bitirmiştik.
Ak Partili belediyeleri ilişkin bu yazıyı: “Basın birimleri kurulmalı” tespitiyle bitirelim.
***
Bu köşede yer alan içeriklerin sosyal medya üzerindeki paylaşımlarına yapılan yorumlarla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluk, yorum yapan kişilere aittir. Köşe yazısının yazılı ve görsel yayın kurumlarında ve internet medyasında izinsiz kullanımı yasaktır.
TwitterFacebookEmailWhatsAppPrint