Evet, bir kez daha ifade edelim.
Bu kentte merkezi hükümet eliyle yapılan yatırımların seçmen üzerinde siyasi karşılık bulmaması sadece Ak Parti’ye duyulan CHP refleksine bağlanamaz.
Hizmetin siyasi karşılığını bulamamasında Ak Parti teşkilatlarının ve yöneticilerinin beceriksizliği de bu işte etkili olmuştur.
Son dönemde görev yapan Ak Partili yerel teşkilat yöneticileri ve seçilmişler bu işte en az CHP refleksi kadar suçludur.
Hatta daha da suçludur.
Zira Ak Parti yerel teşkilatlarında son dönemde görev yapan yöneticiler parti içi rekabetten, iç çekişmeden yapılan hizmetleri topluma anlatacak fırsat bulamamıştır.
Eylem ve söylem dili oluşturamamışlardır.
Bu nedenle Ak Parti yüksek siyasetinin “siyasetin en temel prensibine halkı koyma çalışmaları” kifayetsiz kalmış, merkezi hükümet eliyle yapılan yatırımlar seçmen üzerinde siyasi karşılık bulamamıştır.
Bu süreçte hizmet resmen itibarsızlaştırılmıştır.
Belirtelim ki bugün Ak Parti milletvekili adaylarını beğenmeyenler; kumsal siyasetinin aynen bu şekilde devam edeceğini sananlardır (!)
Ahmet’in oğlu’nu, Mehmet’in kızını işe yerleştirmeyi siyasetten sayanlardır.
İş ve aş başvurusu yapan biçare vatandaşın eline partiye üyelik formunu tutuşturan, bu yöntemle “büyüyoruz, binlerce üyemiz var” diyerek caka satanların oluşturduğu zeminsiz ve özensiz siyaset dönemi, 7 Nisan’da sona ermiştir.
Yerel teşkilatlarda baş gösteren birlik ve dirlik konusundaki özensizlik, parti içi rekabetten çift başlılıktan kaynaklanan darmadağın yapı; Ak Parti genel merkezi tarafından lav edilmiş ve siyaset uzunca bir süre sonra nihayet 7 Nisan listesiyle kendi zeminine çekilmiştir.
Ak Parti yerel teşkilatlarını bir Amerikan sarmaşığı gibi saran sarmalayan ikbal ve istikbal merkezli siyasetin işgal dönemi 7 Nisan listesiyle sona ermiştir.
Başından birisinin,
Kolundan diğerinin,
Bacağından ötekilerinin çekiştirdiği, şirazesinden çıkan siyaset nihayet 7 Nisan listesiyle kendi zeminine oturtulmuştur.
Parti içindeki çift başlılık ve kişisel rekabet yüzünden şaşkına dönen bürokratlar ve kurum müdürleri, milletvekilleri ile il başkanlığı arasında kalan, karar veremez duruma gelen yerel teşkilatlar ve binlerce Ak Parti seçmeni Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Nisan listesiyle rahat bir nefes almıştır.
Bu süreçte Başbakan Davutoğlu tarafından Ak Parti İl Başkanlığına atanan İhsan Küreci ve il yönetimi disiplinli kararlarıyla partinin “Yeni Türkiye” hedefi için gerekli olan zemini oluşturmuş, kimseye pabuç bırakmamıştır.
Daha önce ifade ettik bir kez daha yineleyelim.
Siyasi kulislerde Ak Parti milletvekili aday listenin çok tartışıldığı koca bir yalandır.
Yalanın kuyruklusudur.
Siyaseti aksiyon üzerine kurgulayan, halkta var olmak yerine sosyal medyada var olmayı tercih eden, dava siyasetini ve adaylarını kamu vicdanında itibarsızlaştıran bataklık düşkünü siyasetçiler dışında 7 Nisan listesine muhalefet eden yok.
Muhalefetin aksine ortada listeye yönelik kamusal bir takdir var.
Başbakan Davutoğlu’nun elinden çıkmış olan 7 Nisan listesini beğenmeyenler, listeden rahatsız olanlar bu süreçte köşe başlarında dedikodu üretmekten vazgeçmeliler.
Listeden bu kadar rahatsız olanlar pekâlâ partilerinden istifa edebilirler.
Haziran genel seçimlerinde Muğla’dan 4 milletvekili çıkarmak için yola çıkan, örgütlerinin önüne yüksek hedef koyan CHP’nin siyasi mühendisleri, Ak Parti’nin 7 Haziran listesi ile yüksek hedeflerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalabilir.
7 Nisan listesinin başında yer alan Hasan Özyer, politik lider olarak bu seçimin kaderini değiştirecek, yerel dengeleri alt üst edecek bir isimdir.
Ve muhtemel Hasan Özyer, yeni kurulacak kabine de “Turizm Bakanı” olarak Muğla’nın uzunca bir süredir hasretini çektiği bakan özlemini de sona erdirecektir.
Hasan Özyer’in listenin başında yer almasını seçim sürecinin en büyük ve stratejik hamlesi olarak gördüğümüzü ifade ederek sonlayalım.
Özyer’in sahip olduğu siyasi hacmin, CHP tezinin karşı tezi olan Ak Parti tezini güçlendirdiğini, yerel hesapları alt üst ettiğini belirtelim.
Az sonra Ak Parti’nin Orta Muğla’daki aday tanıtım toplantısına katılacağız. İzlenimlerimizi size yarın aktaralım.