Alışkanlıkların kentinde antitezi oluşturmak adı taşıyan bir önceki yazıda yer alan tanımlamayı hatırlatarak başlayalım. “Ak Parti eğer; milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatları ile ‘uyumlu bütün’ oluşturabilmiş olsaydı kentte CHP’nin antitezini oluşturabilirdi. Eğer Ak Parti uyumlu bütün oluşturmuş olsaydı; değişim isteği, yani bu antitez o kadar güçlü olurdu ki yanına diğer siyasi oluşumları ve partileri toplayabilir, parti bir cazibe haline gelebilirdi. Ama olmadı, olamadı. Ak Parti, büyükşehir statülü seçimler öncesindeki ‘Antitez’ olmayı, Mutso seçimlerinde de ‘Uyumlu bütün’ olmayı beceremedi. Şeytan taşlamaktan ibadete fırsat bulamadı”…
***
Ak Parti -Mutso  seçimleri arasındaki ilişkinin net anlaşılması için yukarıdaki tespit önemli. Partinin il yönetim kurulu üyesi Safa Altaş’ın oda seçimlerine aday olması sonrasında partinin “uyumlu bütün” anlayışı ile birlikte hareket etmeyişini siyaset terminolojisinde açıklamak zor. Tıpkı merkez sağ yapısı içerisinde yer alan, hatta Amerika’ya Pensilvania’ya kadar kadar gittiği iddia edilen Başkan Bülent Karakuş’un  CHP tarafından desteklenmesini anlamadığımız gibi bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz.
***
Bir gerçeği okurla ve kamuoyu ile paylaşalım. “Oda seçimlerine siyaset karıştırmayalım” söylemi Muğla’ya söylenmiş koca bir yalandır, kandırmacadır. Bu taraflı bir temennidir ve hatta bir aforizmadır. Bu bukalemun siyaseti; Bülent Karakuş’a verdiği desteği siyasetten saymazken yine aynı siyaset; Safa Altaş’ı destekleyince neden siyasetten sayılıyor? Bu anlayışın sahibi kim? Bu iki yüzlü davranışın kararını kim yada kimler veriyor?
***
Ak Parti kentteki değişimin “antitezini” oluşturamadı! “Uyumlu bütün” olmayı beceremedi tespitindeki amacımız işte bu konuya dikkat çekmekti. Siyasi mühendisler tarafından dizayn edilen ilişkilerin farkına varılmasıydı. Kentteki mevcut düzenin devamını sağlamakta kararlı olan statüko, siyaseti kendi zemininden uzaklaştırıp işine yarar hale getirme çabasını sürdürüyor. Bu çaba kentin ve kentlinin karar mekanizmasının yok olmasına neden oluyor. Bu nedenle kent “alışkanlıkların kölesi” oluyor, değişim isteğini red ediyor. Bu sosyal bir çatışma. Önümküzdeki süreçte bu çatışmanın mutlaka bir kazananı bir de kaybedeni olacak.
***
Bir kez daha belirtelim. Siyasi mühendislik ile kentte yaratılan alışkanlıklar; politik, ekonomik ve menfaat ilişkisinden besleniyor. Ancak kent siyasetinde politik birliktelik ne yazık ki ekonomik ve ikili ilişkilerin önüne geçemiyor. Bu nedenle ideolojinin ve dava siyasetinin yerini  günlük ve ekonomik ilişkiler alıyor. Hiç kuşkunuz olmasın. Bugün Mutso seçimlerinin şartlarını ve ilişkilerini belirleyenler yarın da büyükşehir ve belediye seçimlerini, ardından da milletvekili seçimlerinin şartlarını belirleyecekler.
***
Bu çatışmanın bir sonu var. Kimse korkmasın, çekinmesin çünkü diyalektik süreç devam ediyor. Safa Altaş ve Gelişim Hareketi ‘nin sürer durumculara (statüko) karşı oluşturduğu antitez bu anlamda tarihsel bir anlam taşıyor. Safa Altaş ve ekibinin oluşturduğu antitez, Ak Parti’nin henüz politik alanda oluşturamadığı siyasi disiplini ve siyasi tezini mutlaka tetikleyecektir. Mutso seçim sürecinde “taraflı temenni” olarak kamuoyuna yutturulmaya çalışılan “Oda seçimlerine siyaset karıştırmayalım” söylemi yavaş yavaş anlamını ve sadakatini yitiriyor. Artık herkes biliyor ki oda seçimleri bal gibi siyasetin içinde, hatta tam göbeğinde yer alıyor. Bu nedenle de kimse bu kandırmacanın peşine takılmıyor, bu “taraflı temenniden” medet ummuyor. Kısa seçim takvimi döneminde defteri dürmek, seçimi oldu bittiye getirmek isteyenler, ertelenen ve uzayan seçim sürecinde yakayı ele verdiler. Seçim tarihi ertelenen Mutso seçimlerinde hava; Safa Altaş ve Gelişim Hareketi’ne döndü.
***
Kent siyasetinin politik antitezini oluşturamayan, dava siyasetini ve siyasi maharetini bir türlü ortaya koyamayan Ak Parti teşkilatlarına ve Ak Partililere rağmen Safa Altaş ve Gelişim Hareketi , sıkıntılı bir süreçten geçen esnafın, tüccarın, iş adamlarının sağduyusu ile onların güvenini kazanmaya devam ediyor.  8 yıllık süreçte kendi konforlarını arttıracak yaldızlı bir bina dışında dişe dokunur toplumsal bir projenin sahibi olamayan Bülent Karakuş ve ekibinin üyeler adına ürettiklerini iddia ettikleri hizmetlerin bir türlü hissedilmeyişi sonrasında “Aidat Toplamaktan Başka, Benim için Ne Yaptın” sorunu gündeme getirdi. Bu soruya mevcut oda yönetimi tarafından verilen cevaplar ne yazık ki üyeler tarafından özensiz ve derinliksiz bulundu.
***
Büyükşehir statülü seçimler öncesindeki Muğla siyasetin de ‘Antitez’ olmayı, Mutso seçimlerinde de ‘Uyumlu bütün’ olmayı beceremeyen Ak Parti’nin yüksek siyasetine, milletvekillerine, il başkanlığına, il yönetim kurulu üyelerine ve ilçe yöneticilerine kent siyaseti için tarihsel anlam taşıyan “Oda seçimlerinde Muğla Ak Parti’nin desteklediği başkan adayı kim?” sorusu ile sonlayalım.
***
Meraklısına Not: 11 Şubat 2013 Pazartesi ‘den bu güne kaleme aldığımız “CHP’nin ömrünü kim uzatıyor? Politik tepki mi, nasır ağrısı mı? Okur ve Kamuoyu Desteği Almak, Alışkanlıkların Kentinde Antitezi Oluşturmak ve Uyumlu Bütün Olabilmeyi Becermek” başlığı altında yayınlanan yazılar bir bütün olarak Yüksek Siyasetinin bilgisine sunulacak.