Geçtiğimiz hafta Akyaka’dan gelen bir haberle adeta irkildik.
Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Akyaka beldesinin bir bölümünde arazinin eğiminden yararlanarak 8 katlı imar düzeni getirdiğini açıkladı. Uygulama Akyaka’da protesto edilse de çok fazla ses getirmedi.
Söz konusu alanda TOKİ benzeri konut üretimi gerçekleştirilecek.Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, bu kararı; “Bu Akyaka’nın bağrına sokulmuş hançerdir. Birileri buradan kısa süreli kazanç sağlayabilir, ama Akyaka biter” sözleri ile özetledi.
Bunca yıldır kendisini her türlü ranttan ve vahşi kapitalizmden saklayan Akyaka sonunda yakayı ele verdi. Anlaşılan rant merakı Akyaka’yı da bitirecek. Oysa!

***
Akyaka;  Kentsel Sit Alanı,
Akyaka; Doğal Sit Alanı,
Akyaka; Arkeolojik Sit Alanı,
Akyaka; Özel Çevre Koruma Bölgesi,

Akyaka; Yavaş Kent’tir…
***
Bu tanımlara sahip kaç yer daha vardır? bilmiyoruz.
Ulusal ve uluslar arası bütün korumacılık kriterleri ile koruma altına alınan Akyaka’da şimdi “nokta imar tadilatı” ile 8 kat yapılaşmaya izin verildi.
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, beldenin bir bölümüne yeni bir düzen getirdi.
Bu alanlarda “Nail Çakırhan” mimarisine inat ya da uzaktan selam çakan TOKİ benzeri konut üretimi yapılacak.
Bilinen tüm koruma yöntemleri ile koruma altına alınmış Akyaka’da böyle “toplu konut vari” konut ihtiyacı nereden çıktı?
Bunu kim ya da kimler istedi?
***
Taksim Gezi Parkı, ülke gündeminin ilk sırasını oluştururken, yüzlerce destek yürüyüşü yapılmışken Akyakalılar da Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın aldığı bu kararı geçtiğimiz günlerde bir yürüyüşle protesto ettiler.
8 kat imar düzenine tepki gösteren Akyakalılar beldelerinin betonlaşmasından duydukları endişeyi dile getirmek için Kerme Tur’un önünde toplanarak buradan şehir girişindeki Atatürk Meydanı’na yürüdüler. “Akyaka sakindir, sakin kalacak” şeklinde slogan atan kalabalık eylemine Atatürk Anıtı’nda son verdi.
***
Yerli halkın yanında tatilcilerin ve ikinci konutçuların da destek verdiği yürüyüşün ardından bir açıklamada bulunan Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın uygulamayı 19 dönümlük Hazine arazisine getirdiğini, burada gerçekleşecek yapılaşmanın silueti bozacağı gibi gelecekte beldede olumsuz bir emsal teşkil edeceğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti.
“Bu kararı Akyaka’nın tamamı için genelleştiremezler. O zaman burada üretecekleri yapıların değeri düşer. Ancak 9 ay sonra Muğla Büyük Şehir olunca beldemiz kapanıyor. Akyaka Ula’nın Mahallesi haline geliyor. Yeni yönetimlerin elinde Akyaka daha fazla direnemez ve betonlaşabilir. Endişeliyiz. Biz Akyakalıları en fazla 2.5 kata ikna etmişiz. Ankara’dan gelip bize rağmen 8 kat yapı dikecekler. Bu hem Akyakalılara haksızlık hem de doğaya ihanettir.”
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın resen yaptığı Nazım İmar Planı değişikliği kararının Akyaka Belediyesi’nde askıya çıkarıldığını ve askı süresinde Akyakalılar olarak itirazlarını yaptıklarını belirten Başkan Çalca, açıklamasını “Askı süresinin dolmasının ardından Akyaka Belediyesi İmar Komisyonu da gerekli itirazı Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yaptı. 60 günlük sürenin dolmasına rağmen itirazımız değerlendirmeye alınmadı. İkinci 60 günlük süre de bir ay sonra doluyor. O zamana kadar olumlu bir yanıt gelmezse, İdare Mahkemesi’nde dava açma hakkımız doğuyor. Bu gece Akyakalılar olarak yürüyüp, yazılı itirazımızın ardından uyarımızı da yapmış olduk. Bundan sonra hukuksal mücadele başlıyor” sözleri ile tamamladı.
***
Bilinen tüm koruma yöntemleri ile koruma altına alınmış ve şehircilikte; “Korunan Küme Örneği”ne dönüşmüş Akyaka, endişeli…
Her türlü ranta, katlarla gelen zenginliğe kapılarını kapatmış, nasıl bir yerleşke olacağının kararını çok önceden vermiş, kentsel planlamasını yapmış Akyaka, AKP’nin neo-liberal uygulamaları ile karşı karşıya.
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılan uygulama Akyaka’da her türlü kimlik ve statü kaygılarını birlikte getirecek.
***
Her ne olursa olsun Akyaka; korumacılık geçmişine olan sadakatini sürdürmek istiyor.
Akyaka;  Kentsel, Doğal, Arkeolojik Sit Alanları, Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Yavaş Kent (Slow City) ünvanları ile “Milli Park” statüsünü korumak, günlük yaşamını ve turizmini korumacılık olgusu ile var etmek ve sürdürmek istiyor.
Büyük şehir statülü seçimlere 9 ay kala Akyaka için gelen bu karar, yerel seçimlerde olası bir yönetim değişikliği ile neler olabileceğinin ipuçlarını da veriyor.
Bu noktada sadece yerel halkın söylem ve eylemleri yeterli gelmeyebilir.
“Korunan Küme Örneği” Akyaka, başlattığı mücadelesinde toplumun tüm kesimlerinden destek görmeli.