En hayati alanlarda özelleştirmeyi ve serbest rekabeti savunan, devletin bu alanlardan çekilmesi gerektiğini dile getiren ve bu yönde uygulamaları hayata geçiren hükümete en çok sosyal devlet konusunda eleştiri yapıldı. TOKİ, bu türde yapılan eleştirileri değersiz kıldı. Hükümet TOKİ ile sosyal devlet anlayışını sergiledi.TOKİ 2. Etap dar gelirli insanlara yönelik sosyal konut projesini Muğla’da hayata geçiriyor. TOKİ’yi kent için olumlu bir sosyal devlet projesi olarak görüyoruz. TOKİ’nin bu seferki kent partnerliğinde Belediye yok. TOKİ’nin bu projede tek partneri Valilik. Valilik dar gelirli grubun tespitindeki hassasiyet için TOKİ’nin kentsel ve tek partneri. 2.Etap TOKİ projesinden rahatsız olanlar var. Kimse rahatsız olmasın. Merkezi İdare, kente doğrudan ve dolaylı olarak müdahele yapma kararını uyguluyor. Bu durumdan rahatsız olan vatandaşlar merkezi idareyi eleştirmek yerine, merkezi idarenin kentsel çözüm ortaklığını kaybeden yerel idareyi eleştirmeliler, bu işbirliğinin neden sona erdiğini sorgulamalılar. Kentte yapılacak her türlü projenin kontrolünü, her türlü yatırımın rantını elinde tutmak isteyen mahalle ve okul arkadaşlarından kurulu statik yapı sayesinde merkezi idare her türlü yatırımı artık onlara sormadan ve direkt olarak halkla bütünleşerek yapıyor. Merkezi idare bu yöntemle tacirlik sistemini sona erdirdi. Bu anlayışın ilk uygulamasını hastane konusunda yaşadık. Yeni hastane yapımı konusunda yaşananların ardından projeyi yerel yönetimin ve statükonun rant düşkünlüğünden kurtaran merkezi idare hastane konusunda sadece üniversite ile partnerlik yaptı. Artık hastane projesinin hiçbir yerinde Belediye yok. Hastaneyi de üstelik TOKİ yapacak.
TOKİ hastaneyi yaparken, TOKİ 2. Etap dar gelirli yurttaşına toplu konut projesini yaparken, arap kızı da camdan bakacak. Bizim için yatırımların doğrudan kanalize edilmesi yöntemi ile gerçekleştirilen projelerin hem sosyal-siyasal yanı bulunduğu ile ilgili kafa yoranların hiçbir hükmü yok. Dar gelirli iki çocuklu bir ailenin ev sahibi olmasından daha önemli değiller.TOKİ, hem sosyal, hem siyasal hem de ekonomik taşları yerinden oynatacakmış. Kent kadar dinamik bir süreci bu kadar statik bir anlayışla yönetenler kentin sosyal, siyasal ve ekonomik yapısını “sınır taşı” gibi hareket etmez bir yapıya dönüştürenlerin anlayışları varsın TOKİ ile yerle bir olsun. TOKİ fırsat eşitliğini yok edecek, sektörü sekteye uğratacakmış. Fırsat eşitliği şimdi akıllara geldi ve galiba şimdi lazım oldu. Sektörde fırsat eşitliğini unutan, bir kenara bırakan, iş verirken, ihaleyi yaparken müteahhidin yakasındaki rozete bakarak karar veren statik yapının fırsat eşitliğinden falan söz etmeye hakkı yoktur. Tüm bunları yapanlara TOKİ kapak olsun !
Fakir, fukara dar gelirli ev, bark sahibi olacak diye sevineceklerine bu duruma neredeyse üzülüp, yas tutacaklar. Unutmayınız ki; TOKİ Osmanlı tapularının üzerine değil, dar gelir grupları için kamu arazilerinde konut üretiyor. Bildiğimiz kadarıyla TOKİ’nin bir başka projesi daha var.  2. Etaptan sonra bir bakmışsın TOKİ Muğla’yı sevmiş ve “şak” diye 3. Etap projeye geçmiş!
3. Etapta TOKİ yabancılar için konut üretiyor. Pazara bak !
Yarın TOKİ’nin bu konuda bir çalışma yapmayacağını kim bilebilir ki ? Muğla’nın konut üretimi, konut talebinde bulunan her kesimin ihtiyaçları artık TOKİ tarafından karşılanabilir. (Tuzu kurular hariç)
TOKİ, kamu arazilerini ücretsiz veya çok düşük ücretlerle alarak konut üretiyor, belediyelere vergi harcı, yapı denetim bedeli ve benzeri ödemeler yapmıyor. Serbest piyasa müteahhitleri ise daha yüksek bedellerle aldıkları arsalarda konut üretiyor. TOKİ, belediye nazım planına uymak zorunda da değil. 2003 yılı ve sonrasında yapılan yasal değişikliklerle TOKİ’ye geniş yetkiler verildi. 2004 yılında 5162 sayılı yasayla TOKİ’ye her tür imar planı yapma yetkisi verildi. Aynı yasaya göre belediyelerce üç ay içinde onaylanmayan plan TOKİ tarafından resen yürürlüğe konulabiliyor. 5273 sayılı yasayla da TOKİ’ye her alanda arsa alıp satma yetkisi sağlandı. TOKİ’ye verilen yetkilerden en dikkat çekeni, avantaj sağlayanı TOKİ’ye imar planı yapma yetkisinin verilmesi. Çünkü TOKİ, belediyeler tarafından yapılan imar palanına bağlı kalmaksızın konut üretebiliyor. Bir terslik olmazsa 2014’te yapılacak olan yerel seçimlere Muğla Büyükşehir belediyesi olarak gidecek. 2014 sonrası TOKİ, Büyükşehir işbirliği ile kent kadar dinamik bir sürecin statik anlayışla yönetilmesi dönemi sona erecek.