İki konu hakkında yazıp yazmayacağımız soruluyor.
Büyükşehir yazı dizisi sürecinde yaşanan iki olaya ilişkin görüşlerimiz merak ediliyor.
İlki; görevi kötüye kullanmak, imar kirliliği ve ruhsata aykırı yapılara izin verme iddiasıyla açılan davada 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, ikincisi de Ak Parti İl Başkanı İhsan Küreci’nin il yönetimi ile birlikte istifası…
Her iki olayla ilgili olarak elbette yazılacak bir şeyler vardır.
Yazma işi aslında bir telapatidir.
Temyiz hakkını kullanan Başkan Kocadon’un hapis cezası kararı, Başkan Küreci’nin istifasından önce olduğu için önceliği Kocadon’a vermek gerekir.
***
Yıl 2012.
Polis Bodrum’da bir operasyon gerçekleştirir, 1994-2011 yıllarını kapsayan 64 dosyaya el koyar.
Savcılık imar ve fen İşlerindeki plan ve tadilatlarına yönelik aykırılıklarla ilgili soruşturma başlatır. Aralarında Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un da olduğu 9 kişi ‘ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal, rüşvet ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ iddialarıyla tutuklanır ve yaklaşık 100 gün cezaevinde kalır.
Daha sonraki duruşmalarda Başkan Kocadon ile birlikte tutuklu sanıklar serbest bırakılır.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi davanın karar duruşması yapar, sanıklarla ilgili dosyada yeterli delil olmadığı için beraat kararı verir.
Kocadon, adalete güvenmektedir.
***
Yıl 2016
Efendi Can tarafından Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon hakkında, “imar kirliliğine neden olmak, taşınmazlarda ruhsata aykırı olarak yapılan imalatlara ilişkin” açılan dava sonuçlanır.
Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Başkan Kocadan hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verir.
5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıklar hakkında aynı kanunun 53/5 maddesi gereğince cezanın infazından başlamak üzere takdiren 1 yıl süreyle bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına hükmedilir.
Türk Ceza Kanunu’nun Madde 35/1-a bendinin ne dediğine bakmak gerekir:
“MADDE 53. – (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya yevlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır”…
Kararın temyiz yolu açıktır.
Kocadon, adalete güvenmektedir.
***
Bu süreçte; Kocadon’un önünde iki ihtimal vardır.
Yargıtay, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan kararı; ya bozar ya da onaylar.
Yani Mehmet Kocadon bu sürecin sonunda çıkacak kararla; ya yoluna devam eder ya da yolculuğuna bir süre ara verir.
Türk siyasi geleneğinde bu durumun bir çok örneği vardır.
Bizim geleneğimizde siyasetçi için hapse girmek ‘rütbe’ sebebidir.
Bu durumda bir siyasetçi; ya muhteşem bir şekilde geri döner ya da muhteşem bir şekilde kaybolur gider.
Başka ihtimal yoktur…
Bu süreçte aslolan adalete güvenmektir.
Zira asmaların bir gün üzüme döneceği bilinmelidir…
***
Bu konuya ilişkin sorulması gereken asıl soru şudur;
İşin hukukî boyutu ortadadır.
Peki ya siyasi boyutu?
O nedir ve nerededir?
Buna verilecek cevapta (!) Yargıtay kararını beklemektedir…