1 Kasım seçimlerinde ülke genelinde beklenen oy artışını yapamayan CHP’de yüzde 25,3’lük oy oranı kimseyi memnun etmedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında yaptığı açıklamada ‘başarılı olmadıklarını’ kabul etti ve kısa sürede kurultayı toplayacaklarını belirtmişti.
Seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından parti içi muhalefet yönetime eleştiri oklarını yöneltti ve olağanüstü kurultay yapılması için çağrıda bulundu. Parti içinde ilk ciddi çıkışı, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde CHP’nin aday listesinde kendine yer bulamayan Umut Oran yaptı. Oran; “Ben CHP’nin tek başına iktidarını kurmak için her türlü görev ve sorumluluğu almaya hazırım” diyerek aday olacağına işaret etti.
Oran’la başlayan tepkiler Fikri Sağlar’la devam etti.
Sağlar, “Partide restorasyon, yönetim kadrolarında değişim gerekli. Yerinde saymanın başarısı olamaz. CHP’de düşünceler halka anlatılamıyor. Yükselen bir CHP için önce, yeni kadroların işbaşına gelmesi lazım” değerlendirmesiyle dikkat çekti.
Sağlar’ın ardından CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay konuk olduğu bir programda kendisine yöneltilen “Siz eğer CHP’nin genel başkanı olsaydınız şu anda, bu başarısızlık karşısında o koltukta oturmaya devam eder miydiniz?” sorusuna “Etmezdim” diye cevap vererek muhalif grupların ve CHP tabanının ilgisini çekti.
Balbay bununla kalmadı.
Kurultayın şans olduğunu ileri süren ve olağanüstü kurultaydan yana olmadığı bilinen Balbay, aklı başında bir öneride bulundu. Balbay, “Gelin 2019 hedefine odaklanalım. Kurultay 4 gün sürsün. Yön, yöntem ve yönetim belirleyelim” dedi. Genel başkanlığa adaylık konusundaki merakı ise Balbay, “Her muhabir bir gün başyazar olmak ister” sözleriyle giderdi.
Öte yandan CHP içerisinde yenilikçi kanat olarak bilinen grubun genel başkan adayı olarak CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e sıcak baktığı, Ancak Özel’in bu fikre sıcak bakmadığı siyasi kulislere yansıdı.
Bunun ardından CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun adı geçirildi.
Bu arada Kılıçdaroğlu’na karşı adaylığı teke düşürmek için çalışmalara ve kulislere başlandığı haberi geldi. Partiyi toplayıp, toparlayıp genel başkanlık yarışını bir sonraki kurultaya bırakmak isteyenlerin “Ara dönemde Deniz abi” formülü işte bu süreçte geldi.
CHP’de bir yanda kurultay çağrıları, bir yanda genel başkan aday arayışları devam ederken, Kılıçdaroğlu’nun “Bırakın aday olsunlar” rahatlığı dikkatlerden kaçmadı. Kılıçdaroğlu’nun kurultaya ilişkin “Olağan da olsa olağanüstü de olsa Ocak’ta olacak. Zaten süreç de başlamış durumda. Bazen şaşırıyorum. CHP’de karışıklık. Ya ne karışıklığı? Kişi çıkıyor genel başkanlığa adayıyım diyor. Genel başkanların görevi de yeni genel başkan adaylarına yol açmaktır. Yoksa o aday oldu ben onu keseyim, bu eski hastalıklardır. Zaten bu eski hastalıklardan Türkiye’nin kurtulması lazım” şeklindeki açıklaması ile tartışmalar yeni bir boyuta taşındı.
Sonuç itibariyle CHP şöyle ya da böyle Ocak ayında kurultay yapacak.
Kurultay konusunda geri sayım başlamışken parti içinde “olağan kurultayda sadece yönetim değişir, liderlik değişimi bir sonraki kurultaya kalır” diyenlerin sayısı da hayli fazla.
Bu tartışma sürecinde en aklı başında önerinin “yön, yöntem ve yönetim belirleyelim” önerisiyle Mustafa Balbay’a ait olduğunu ancak bu önerinin Balbay’ı genel başkan yapmayacağını belirterek konuyu toparlayalım. Öyle ya da böyle kurultay Ocak ayında yapılacak.
Bu nedenle kurultay talebinde bulunan ‘acilcilerin’ kurultay için imza toplamasına gerek kalmadı.
Zira kurultaya iki aydan az bir süre kaldı.
İki ay öncesinden iki soruyu kamuoyuyla paylaşalım ve bir tespitle sonlayalım.
-Kurultay öncesindeki tartışma ortamında Muğla CHP örgütü bu tartışmanın neresinde?
-Ocak ayında yapılacak kurultayda Muğla CHP örgütü kimi destekleyecek?
Bize göre; Eğer CHP Genel Başkanlığı’na Muğla’dan bir aday çıkmazsa (!) hiç şüphe yok ki Muğla örgütleri kurultayda mutlaka Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyecektir.