Üç gün süren mini yazı dizisinin ardından yazılara gelen iletilerden bir çoğunda; “Musa Gökbel’e atfen yazmış olduğunuz ‘Gökbel ne dedi?’ yazı dizisini ‘40 yıldır aday kim olursa olsun, Muğla’da seçimi kazanan Muğla CHP örgütlülüğüdür’ tespitiyle bitirdiniz. Sayın yazar bu tespitinizle adaylara haksızlık etmiş olmuyor musunuz? Seçim başarısında adayların katkısı büyüktür” denilmiş.
Soruyu hemen yanıtlayalım.
Seçim başarısında tabi ki adayların da katkısı vardır.
Ancak asıl başarının sahibi CHP örgütlülüğüdür.
Yaptığımız tespitten rahatsızlık duyan eşraf ve eyyam kültürlü ileti sahiplerinin örgütlülüğü kişi ya da belli gruplara hizmet veren çizgide tutmak istemeleri örgütlülüğe yapılmış bir haksızlıktır.
Haksızlıktan öte saygısızlıktır.
Yukarıda bize yönlendirilen tespit; elmalarla armutları toplayarak seçim başarısını kendine endeksleyen politikacı tipinin örgütlülükte yarattığı tahribatı gözler önüne sermek açısından önemlidir. Seçim başarısını örgütlülük dışında arayan, başarıyı adaya indirgeme gayretinde olanlar örgütlülük konusundaki toplumsal gerçeği değiştiremez…
***
Israrla bir kez daha yineleyelim.
Mutlaka adaylarında da katkısı vardır.
Ama 40 yıldır Muğla’da seçimi kazanan adaylar değil,
Muğla CHP’nin örgütlülüğüdür.
Muğla CHP örgütleri seçim kazanmış bir adayın yarattığı örgütler değildir.
Aksine Muğla CHP örgütleri; ‘lider adayları’ kendi içinden çıkarmış, çıkarabilmiş örgütlerdir.
Bu ikisi farklı şeylerdir…
***
Örgütlülük konusunu örnekleyelim.
Bunu yapmak için öyle uzak zamanlara değil, CHP için ikinci 40 yılın başlangıcı olarak nitelendirilen 30 Mart yerel seçimlerine gidelim.
Büyükşehir statülü seçimlerde CHP’nin adayı Osman Gürün.
Büyükşehir belediye başkanlığı atama yöntemiyle belirlenmiş olmasına karşın CHP, Muğla’da 272 bin 646 oy, yüzde 49,1 oranla seçimin galibi.
Ardından, beş ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi:
CHP’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu.
Cumhurbaşkanı adayı olarak örgütlerin içine sinmemesine karşın CHP, Muğla’da 324 bin 827 oy, yüzde 63.61 oranla ilk sırada yer aldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan ittifak CHP adayının yerelde aldığı oy oranını mutlaka etkiledi. Ancak bu süreçte gelen oy kadar protesto nedeniyle oy kaybı da yaşandı.
***
CHP örgütlülüğüne vurgu yapmak, önemini anlatmak için sırtımızı yerel seçimlerle, cumhurbaşkanlığı seçimi arasındaki 52 bin 181 oy ve yüzde 14,51 oranındaki farka dayayacak değiliz.
Bizim peşinde olduğumuz şey;
Elmalarla armutların toplamı değil.
Biz seçim başarısının gerçek sahibinin peşindeyiz…
Bunu unutanlara bu gerçeği hatırlatmak niyetindeyiz.
Muğla’da seçim başarısının sahibi adaylar değildir.
Bu başarının sahibi Muğla’daki CHP örgütlülüğüdür.
Anti-AKP refleksiyle hareket eden CHP örgütleri ve tabanıdır.
***
Kim ne derse desin bu süreçte;
Mayıncı Katırı’nın sırtında, büyük bir siyasi mirasın üzerine oturup seçim başarısını kişiselleştirmeye çalışan, bu başarıyı kendinden menkul gören politikacı tipine inat (!) 40 yıldır CHP’nin temel ilke ve değerleriyle, son 15 yıldır Anti AKP refleksiyle hareket eden Muğla CHP örgütlerini cesaretlendirmek niyetinde değiliz. Bunun ötesinde bir siyasi hakkı kendilerine teslim etmek niyetindeyiz.
Böyle bir örgütlülüğün sadece Muğla’da seçim kazanmak dışında tarihi ve ulusal bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz…