BAŞKAN GÜRÜN “MUĞLA BAŞARACAK” DEMİŞTİ
Bir önceki “İlçe belediye başkanlarını mecbur bırakan gerçek” başlıklı yazıyı, “İlçe belediyeleri bu kadar sıkıntı içerisindeyken, bu kadar yetkisizleştirilirken, her biri taşınmazlarını tek tek elden çıkarmaya başlamışken ve ilçe belediye başkanlarının ensesinde boza pişerken başta Muğla Büyükşehir Belediyesinin karar organında görev yapan 43 CHP’li meclis üyesi ve CHP örgütleri ‘ortada hiçbir sorun yokmuş, ortalık güllük gülistanlıkmış’ gibi davranmaya devam edemezler. Herkes biliyor ve hissediyor ki; Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında yasadan kaynaklanan ve gittikçe daha da boyut kazanan sorunlar var. Bu sorunlar karşısında sessiz kalan, parti disipliniyle hareket edildiğini iddia eden yöneticiler, meclis üyeleri ve örgütler CHP yerel yönetim anlayışını tartışılır noktaya getirdiler. Parti disiplini sadece susmayı, sessiz kalmayı gerektirmez. CHP’li belediyeler arası koordinasyonun sağlanması da parti disiplininin sorumluluk alanındadır. Siyasetin yol açtığı her bir sorunun çözümü yine siyasettedir” tespitiyle sonlandırmıştık.
***
Yazıya ilçelerden ve CHP’li meclis üyelerinden çok sayıda ileti aldık.
Birçok CHP’li meclis üyesi yazıda yer alan ifadelere katıldıklarını ancak ellerinden hiçbir şey gelmediğini ifade etmiş.
Sağ olsunlar (!)
En azından bazıları itiraf etme cesareti göstermişler.
Bu samimi itiraflardan sonra biz; elden bir şey gelmiyorsa (!) orada oturmanın ne âlemi var? Diyerek konuyu tırmandıracak değiliz.
Bu sorunu “Siyasetin varoluş sorunu çerçevesinde görür, bu sorun siyasetçinin kendi sorunudur” diyerek geçiştiririz.
Ancak durum böyle değil.
CHP’li meclis üyelerinin tamamı bu görüşte değil.
Bu noktada adı ve ilçesi bizde saklı kalmak koşulu ile bir meclis üyesinin iletisini paylaşalım istiyoruz.
***
Adı bizde saklı meclis üyesi bakın bize gönderdiği iletisinde neler söylemiş:
“Biz öğrenciyken kütüphaneye gider, gazete, dergi ve kitap okurduk. Kütüphane de onca insan olmasına rağmen kütüphanede ‘çıt’ çıkmazdı. Sessizlik hâkimdi ve sessizliği bozan önce uyarılır, iş daha ileri giderse yani haytalık devam ederse gürültü yapan kişiler dışarı çıkarılırdı. Görüyoruz ki Büyükşehir Belediye Meclisi tıpkı kütüphaneye dönmüş durumda. Meclis’te sessizlik hâkim ve mecliste kimseden ‘çıt’ çıkmıyor”…
***
Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantıları kütüphane disiplini içerisinde mi geçiyor?
Bu disiplini kim sağlıyor?
Ya da bu disipline kim ihtiyaç duyuyor?
Gerçekten bilmiyoruz.
Bildiğimiz büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında yasadan kaynaklanan ve gittikçe daha da derinleşen sorunların varlığı…
***
Bir kez daha ifade edelim.
Bu yasayı Osman Gürün yapmadı.
Sayın Gürün de refiki CHP’li büyükşehir belediye başkanları gibi bu yasayı kucağında buldu.
Biliyoruz ki yasanın getirdiği yeni idari yapı ve yönetim şekli Osman Gürün’de dâhil olmak üzere tüm belediye başkanlarını sıkıntıya soktu.
İlçe belediye başkanlarının yetkilerinin sınırlandırılmasına karşın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Sayın Osman Gürün’ün bu kadar yetkilenmeyi istediğini sanmıyoruz.
Sayın Gürün, mevzuatçı bir belediye başkanı olarak tanınır ve bilinir.
Başkan Gürün, sorumlulukları gereği böyle olmakta da haklıdır.
Ancak biz bu kentin yaşayanları, bireyleri olarak kent kadar dinamik ve değişken bir sürecin sıkı sıkıya mevzuatlarla yönetilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu beklentinin sahibi olarak biz, Sayın Başkan Gürün’ün ‘fiili durumcu’ paldır küldür bir belediye başkanı olmasını da beklemiyoruz.
Zira her işin kendi iç dinamikleri ve kendine has bir dengesi olduğunun farkındayız.
İlçe belediyelerinin ve belediye başkanlarının onca sıkıntı yaşadığı şu süreçte Sayın Başkan Gürün’ün yaşanan sorunlardan zerre kadar hoşlanmadığını da biliyoruz.
Bugün ihtiyaç duyulan yerel dengenin; yerel opsiyonlarla ve ortak akılla sağlanabileceğine inanıyoruz.
Ortak Akıl söylemi bir Başkan Gürün söylemidir.
1999’da aday olarak “Muğla Başaracak” bildirgesiyle seçmenin karşısına çıkan ve dört dönemdir seçim kazanan Sayın Osman Gürün, bu süreçte AKP eliyle hazırlanmış, tuzaklarla dolu büyükşehir yasasına rağmen “Muğla Başardı” diyecek ilişkilenmenin ve büyüklüğün sahibi olabilir.
Evet, “Muğla Başarabilir”…