Kim ne derse desin (!)
Bugün gelinen noktada ve bugünkü koşullarda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, CHP yerel örgütlerinin orkestra şefidir.
Seversiniz sevmezsiniz (!) Gürün; yerel siyasetin lideridir.
“Değildir” diyenlerle tartışacak değiliz.
Şu saatte Gürün’ün yerel lider olmadığını düşünenlerin suyuna da gidecek değiliz.
Zira sıradan bir belediye başkanını, yerel siyasetin liderliğine taşıyan bizler değiliz.
Biz gelinen noktada kimin nereye oturduğunu gayet iyi biliyoruz.
Bu nedenle Osman Gürün’ü CHP yerel örgütlerinin lideri olarak görüyor ve kabul ediyoruz.
Takdir etsek de etmesek de durum bu.
CHP yerel örgütlerinin davranış şeklinin, tercihlerinin ve yol haritasının Başkan Gürün tarafından belirlenmesi,  Gürün’e rağmen CHP’de hiç bir şey yapılamaması sizce de bu düşüncemizi doğrulamıyor mu?
Tartışılacak bir şey yok.
Kim ne derse desin (!)
Bugün gelinen noktada ve bugünkü koşullarda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, CHP yerel örgütlerinin orkestra şefidir, maestrosudur.
Bir orkestra şefi olarak Başkan Gürün, 1 Kasım seçimlerine yönelik hedefini geçtiğimiz günlerde Ortaca’da açıkladı.
Belirtelim ki Başkan Gürün, seçimlere yönelik ilk kez bu kadar net bir ifade kullandı.
Gürün, 1 Kasım seçimlerinin Muğla’dan 4’üncü milletvekilini çıkarabilmek için şans olduğunu ifade etti.
1 Kasım’ı şans olarak gören Başkan Gürün seçime yönelik yüksek hedefini şu sözlerle açıkladı: “Ben inanıyorum ki önümüzdeki seçimler bizim için yapıldı. Size 3 Milletvekili az geldi. 4’üncü vekili de seçin Muğla’dan, 4 milletvekiliniz olsun denildi. Buna imkân var. Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hedef değil”…
Peki, bu nasıl olacak?
Başkan Gürün bunun yöntemini de şu sözlerle açıkladı:
“Bir birimizden enerji alarak önümüzdeki bu yolda hep beraber yürüyeceğiz. Bize oy vermeyen, başka partilere oy veren seçmenlere de aynı duygular ile insan olduğu için sevgi ve hoş görümüzü aktarmamız lazım. İnsanlar ne ister? Birincisi huzur ve gelecekle ilgili güven. İkincisi ise ekonomi. Politikacı hiçbir zaman sadece negatif söylemler ile toplumda yer alamaz. Biz topluma umut vaat etmeliyiz. Aynı zamanda bize olan güveni sağlamalıyız. Bizim birlik olarak diğer seçmenlere güven vermemiz ve bizimle beraber olmaları için ikna etmemiz gerekiyor”
CHP 1 Kasım seçimlerinde Muğla’dan 4 milletvekili çıkarabilir.
İkinci sırası atamada olsa (!) CHP 1 Kasım’da 4 milletvekili çıkarabilir.
Evet, bu olabilir.
Zira 7 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte Ak Parti’nin yöntem ve politikaları ile Muğla seçmeni var olan refleksini ve tepkisini bir üst seviyeye taşıdı.
Bu refleksle Ak Parti, 1 Kasım seçimlerinde yerel siyasi tarihindeki en büyük erozyonlardan birisini yaşayabilir.
Ak Parti Muğla’da 1 milletvekilliğinde kalabilir.
Bizi yakından takip edenler hatırlayacaklardır.
Daha önce 21 Eylül’de, yine bu köşede 1 Kasım seçimlerine yönelik bir yazıda; “Nihat Öztürk gidemezse, Burak Erbay gider. 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti eğer 148 binin altında oy alırsa, yani oyu 140 bin ila 138 bin bandına düşerse (!) CHP’nin dördüncü sıra adayı Burak Erbay, milletvekili seçilebilir” dedik.
Dünden bugüne görüyoruz ki CHP’nin 1 Kasım seçimlerinde 4 milletvekili çıkarma ihtimali ete kemiğe bürünmüş durumda.
Yerel bir siyasi lider olarak siyasi söylemlerini özenle seçen, olası manipülasyonlara kapılarını kapalı tutan ve hiçbir dönemde söylemlerinin altında kalmayan Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’dan 4 milletvekili çıkarılabileceğini görmese (!) 1 Kasım seçimlerine yönelik bu kadar net bir ifade kullanmaz, özellikle CHP’nin 4. Sıra Milletvekili Adayı Burak Erbay’ın seçim bölgesinde yüksek hedefine yönelik açıklama yapmazdı…
Evet, CHP 1 Kasım seçimlerinde 4 milletvekili çıkarabilir.
Seçmen bazında bunun koşulları oluşmuştur.
Bugün gerekli olan bunun siyasi koşullarını oluşturulmaktır.
CHP Yerel Lideri olarak Başkan Gürün’ün yaptığı tam da budur.