Artık inanıyorum; Adı Ankara olan bir bey var.
Bu bey, yani adı Ankara olan bu bey;
Bizim gibi, konuşan, yemek yiyen, çay içen her türlü insani faaliyeti de sürdüren bir zat.
Bu beyinde tıpkı bizim gibi bir cismi canı var.
Enine boyuna endamlı, sırım gibi,
Üstelik siyah takım elbiseli ve kravatlı.
Bay Ankara kendisi ile görüşülen ve fikri alınan bir zat.
Bu haliyle bir bilge.
Siyaset bilgesi.
Bay Ankara; en çözümsüz, en ikircikli ve en acil durumların da kurtarıcı efendisi.
Son gelişmeleri sadece ondan öğrenebilirsiniz.
Umut ve umutsuzluk dağıtan
Bay Ankara, bir fenomen.
Hatta bir efsane.
Adamın cep telefonu bile var.
Kendisi iphone 5S sahibi!
Facebook, twitter falan gırla…
***
CHP’de başlayan adaylık sürecinde belediye başkanlarının belirleme yöntemine ilişkin birçok partili hala “Güvercin Ürkekliği” yaşıyor.
Bir yanda atamacılar, bir yanda ön seçimciler.
Örgüt; atama ile ön seçim arasında gidip gelirken,
Siyasetin kayığı bir beşik gibi sallanıyor.
Biliyorsunuz;
Kamuda geçerli olan sözdür.
Siyaset bunu bilir.
Bu nedenle siyaset kurgusunu söz üzerine yapar.
Parti tüzüğünün bilmem kaçıncı maddesi,
Toplumsal algı ve hafıza yaratmaz.
Kimse orasına bakmaz.
Algıyı, hafızayı siyasetçi söylemi yaratır.
Siyasetçinin sözü, tüzükten önemlidir.
CHP’liler bu ara “Güvercin Ürkekliği ile
Genel Merkezden çıkacak kararı bekliyorlar ya!
İnanın içleri titriyor.
Örgüt ve taban, ön seçimle sandık iradesinin,
Bunun dışında kalan mevcudiyetçilerde,
Atamanın yolunu gözlüyorlar.
Bu ara yüksek beklentili söylemler aldı başını gidiyor.
Sürer durumcu atamacılar boş durmuyorlar.
Dertleri, toplumsal algı yaratmak.
Dertleri işi, oldu bittiye getirmek.
Toplumda “atama yapılacak” algısı yaratmak,
Hedefinde ve derdindeler.
Bay Ankara, işte bu noktada devreye giriyor.
Bay Ankara, kapanın elinde kalan,
En çözümsüz, en ikircikli ve en acil durumların da kurtarıcı efendisi ya!
Bay Ankara konusunda sayısız örneklemenin sahibiyiz.
Birisini sizlerle paylaşalım.
***
Bir grup CHP’li bir arada oturup konuşuyorlar.
Aralarından genç olanı;
-Abi, Ankara ile görüştüm, iş bitmiş!
-Nasıl yani?
-Abi atama yapılacakmış?
-Kim söylüyor bunu?
-Abi ben söylüyorum.
-Neye dayanarak söylüyorsun?
-Abi, Ankara ile görüştüm!
-Kiminle görüştün?
-Ankara ile
-Ankara’da kiminle görüştün?
-Ankara ile abi!
-Ankara ile…
-Evet abi, çok sağlam abi,
-Sağlam?
-Evet abi…
-……………
***
Adı Ankara olan bu bey,
Kimdir, belli değil.
Yüz sofrada, yüz siyasetçinin,
Bay Ankara’sının kim olduğunu hala öğrenemedik.
Bay Ankara;
Herkese göre değişkenlik gösteriyor.
Herkesin Bay Ankara’sı farklı.
Atamacıların Bay Ankara’sı ile
Ön seçim sevdalılarınınki farklı şeyler müjdeliyorlar.
Bay Ankara, orada uzakta yaşıyor ama
Meclis’e ve genel merkeze yakın.
Bay Ankara; Parti Meclisi toplantılarına, MYK’ya,
MYK alt komisyon toplantısına kadar katılıyor.
Bay Ankara bu süreci yakından takip ediyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun hemen yanında,
Masası genel sekretere çok yakın,
İşin uçarı kaçarı yok yani.
Bay Ankara; Korkularla ve tedirginliklerle dolu bu siyasi sürecin en büyük bilgi kaynağı ve en önemli argümanı. Neredeyse CHP içerisinde onunla görüşmeyen yok gibi. Bay Ankara, bu süreçte örgütte ve tabanda algı yaratmanın peşinde koşan, taşra kurnazı siyasetçilerin yarattığı bir hayali kahraman. Bundan daha zavallısı da “Ankara söylüyorsa doğrudur” gerçeğine inanmış taşra siyaseti…
***
Bu yazıyı kaleme alırken, Ankara’dan, CHP Genel Merkezi’nden yeni bir bilgi geldi, bu bilgiyi sizinle paylaşarak sonlayalım. CHP Merkez Yürütme Kurulu alt komisyonu, Muğla’da belediye başkan adaylarını ön seçimle belirleme karanını MYK’ya teslim etti.
İnanmayan, “Bay Ankara’ya” sorsun…