CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının belirleme yöntemine ilişkin partisini eleştirmiş.
Antalya’da bir partilinin de yerel seçimde CHP’nin nasıl aday belirleyeceğini sorması üzerine Baykal, parti içinde yapılan konuşmalardan, parti içinde ön seçimin yapılmayacağını anladığını söylemiş.
Sayın Baykal bu durumu şu sözleri ile eleştirmiş…
“Efendim işte eğilim yoklaması yapacağız, kamuoyu yoklaması yapacağız, örgüte danışacağız Bu lafların hepsi ön seçim olmayacak demektir’. Şimdi biz ne yapacağız parti olarak, vallahi ne yapacağımızı bilmiyorum da ne yapmayacağımızı iyi biliyorum. Yargıç gözetiminde ön seçim yapmayacağız. Alınan karar o. Ne yapacağız, eğilim yoklaması, yani bunların ne olacağı, nasıl olacağı belli değil. Anketlerden ya da eğilim yoklamalarından farklı sonuçlar çıkarsa ne yapacaksınız? Ciddi olalım, ne uygulayacaksanız onu söyleyin. O da olur, bu da olur, nabız da tutarız, ankette yaptırırız olmaz. Kime yaptırıyorsunuz anketi, bilmiyor muyuz? Bu anketlerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını! Bu bir aldatmaca, bu bir kaypak zemin.”
***
Deniz Baykal, ilk kez 9 Eylül 1992 tarihinde ikinci kez 18 Şubat 1995 yılında SHP-CHP Birleşme Kurultayı ile CHP Genel Başkanı seçildi. Deniz Baykal liderliğindeki CHP, 18 Nisan 1999 tarihindeki seçimlerde parlamento dışında kaldı. Baykal bu başarısızlığın ardından 22 Nisan 1999 tarihinde genel başkanlık görevinden istifa etti. 30 Eylül 2000 tarihinde yapılan 11. Kurultay’da Baykal, üçüncü kez CHP Genel Başkanı seçildi. Kaset skandalının ortaya çıkması ile birlikte Baykal, 10 Mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti.
***
Bugün yukarıda yer alan uyarıyı yapan Sayın Deniz Baykal CHP’de toplam 18 yıl Genel Başkanlık yaptı. Bu 18 yıllık süreçte biz Sayın Baykal’ın milletvekili ve belediye başkan adaylarını kaç kez örgüt iradesine dayalı ön seçim yaptığını hatırlamakta zorlanıyoruz.
Örgüt iradesi ve seçim konusunda CHP’de en özürlü siyasetçi olan Sayın Baykal’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bu uyarı açıklaması bize “Kurda yapılan iyilik kuzuya zulümdür” sözünü hatırlattı.
Sayın Baykal bu konuda kimseye iyilik yapmasa iyi olur. Baykal’ın aday belirleme konusunda yapacağı her açıklama bu süreçte güvercin ürkekliği yaşayan CHP örgütlerinin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.
***
Baykal’ın bu açıklamasına Muğla’dan çok sayıda tepki geldi. Bunlardan birisi de Bodrum’dan Gazeteci Hüseyin Anıl’dan gelen mesajdı. Anıl’ın internet ortamında paylaştığı açıklama il genelinde Baykal’a duyulan tepkinin ortak sesi oldu. “Hayret” başlığı taşıyan açıklamasında Anıl şu sözlerle Baykal’ı eleştiriyordu.
“Sayın Baykal, mart 2014 de yapılacak yerel yönetim seçimlerindeki aday belirlemesinin yargıç denetimli, tüm üyelerin katılımı ile yapılan ön seçimle belirlenmelidir demiş. İyi demişte 25 yıl yönettiği bu partide biz muhaliflerinin tüm seçimlerde ön seçim istek ve ısrarlarımıza rağmen karşı durup direndiği ve uygulatmadığı bu ön seçim yöntemi acaba yeni mi aklına gelmiş? Ne değişti? Vahiy mi geldi? Baykal mı değişti? Soruyorum ona; 2009 Bodrum belediye başkan adayını neden ön seçim yaptırıp bize seçtirmediniz de, tek başınıza bizzat siz kendiniz seçtiniz? Ve biz sırf sizin o gün ki o takdir hatanız yüzünden Bodrum Belediye Başkanlığı seçimlerini kahrolarak kaybettik? Ama Sayın Baykal beş yıl sonra durup dururken ön seçim istiyorsa bizim bilmediğimiz ve bizim ilkelerimize aykırı ve bu günlere özel bir konjonktürel durum var demektir. Ne olur bu kez gölge etmeyiniz. İzin verilir, kendi göbeğimizi kendimiz kesersek biz CHP olarak bu yerel seçimleri havada, karada alırız. Lütfen gölge etmeyin, karışmayın”…
***
Gazeteci Hüseyin Anıl’ın görüşlerine katılmamak mümkün değil. CHP’de Sayın Baykal ve Sayın Sav dönemi; milletvekili adaylıklarında kontenjan, belediye başkan aday belirleme yönteminde atama yapılmasının altın yılları olarak siyasi tarihimizdeki yerini almışken bugün Sayın Baykal’ın örgüt iradesini hatırlatan, parti içi demokrasi ve ön seçim içerikli söylemleri “perhiz-lahana turşusu” ilişkisiyle açıklanabilir.
***
Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil. CHP’lilerin arasında “Ne olursa olsun, Sayın Baykal şu günde böyle bir açıklama yaptıysa mutlaka bir anlamı vardır” diyenler de mevcut. Onların iddiasına göre Baykal, bu açıklamasıyla bu süreçte aday adayı olan Baykalcıları uyarmak istiyor. Baykalcı aday adaylarına “Seçilemezsiniz, seçilseniz bile atamanız yapılmaz” uyarısı yapıyor. Bunun bir iddia olduğunu belirtelim ve aday adayları arasında bu tanımlamaya uyan kimler var birlikte bakalım.
Büyük şehir belediye başkan aday adayı Musa Gökbel, Sayın Baykal’la yaşadığı sorunlarla tanınan bir siyasetçi. Gökbel, Baykalcı değil. Ancak diğer büyük şehir aday adayı Fevzi Topuz, Baykalcı olarak biliniyor. Hasan Haşmet Işık, Ümit Karaarslan ve Salih Erbay, Baykal’a yakınlığı ile bilinen isimler arasında yer alıyor.
***
Baykal’ın açıklamasını “Aday adayı olan Baykalcılar seçilemez, seçilse bile atamaları yapılmaz” gören bir kısım CHP’lilerin bu iddialarını destekleyen bir uygulamaya dikkat çekmek istiyoruz. Adaylık sürecini açıklayan CHP yüksek siyasetinden kulislere sızan bilgilere göre; aday adaylarının Baykal ile olan ilişkisi araştırma konusu olmuş. Siyasi kulislerde; 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarını Eğilim Yoklaması ve Anketlerle belirleyeceğini açıklayan CHP Genel Merkezi’nin bu süreçte Baykalcı olarak bilinen aday adaylarına sıcak bakmayacağı haberleri yaygınlaşıyor.
Baykal’ın bu açıklama ile uyarı yaptığı muhakkak!
Ancak Sayın Baykal’ın bu açıklama ile örgütü mü, Baykalcıları mı? uyarmaya çalıştığını ancak önümüzdeki süreçte anlayabileceğiz.