BÖYLE OLMASA İYİYDİ…
Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Fethiye Belediyesi arasında yaşanan gerginlik Fethiye İskelesi’nin Büyükşehir tarafından mahkeme kararıyla talep edilmesiyle yeni bir boyuta taşındı.
Fethiye iskelesinin Muğla Büyükşehir’e devredilecek olmasına tepki gösteren Fethiye Belediyesi, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakanı Adnan Menderes imzasıyla Fethiye Belediye’sine verilen tarihi belgeyi iskele girişine afiş yaparak astı.
Afişte yer alan “İşte tapumuz! Bunu da mahkemeye vererek almaya utanmadınız mı? Yazıklar olsun” yazısı ortalığı karıştırdı.
Afişteki “Utanmadınız mı?” sorusu, “Yazıklar olsun” tespiti bugüne kadar Fethiye Belediyesi tarafından yapılan en sert eleştiri olarak nitelendirildi.
Afişin iskele girişine asılmasıyla Büyükşehir Belediyesi ile Fethiye Belediyesi arasında yaşanan sıkıntılar bir üst perdeye taşınmış oldu.
Talep eden; Muğla Büyükşehir Belediyesi, itiraz eden; Fethiye Belediyesi olsa da bu yeni afiş, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı arasındaki iplerin tamamen kopmasına neden oldu.
Sanıyoruz Gürün’le Saatcı arasındaki ilişki, telafisi mümkün olmayan bir sürece girdi.
Böyle olmasa iyiydi…
***
Biliyorsunuz Fethiye Belediyesi ve Belediye Başkanı Behçet Saatcı, toplumsal mesaj veren etkin afişleriyle tanınıyor.
Başkan Saatcı, 2014 yerel seçimlerinden bir yıl önce 2013’te Kürtçe ve Türkçe “Tek millet, tek vatan, tek dil, tek bayrak, tek devlet” afişiyle kurban bayramını kutlamıştı.
Başkan Saatcı’nın Kürtçe’nin ana dil olmasını isteyenlere tepki olarak duyurumluklara astırdığı Türkçe-Kürtçe karışık afiş, ülke genelinde çok büyük etki yaratmış, bazı kesimlerde büyük takdir görmüş ama sonuçta MHP Genel Merkezi’ne takılmıştı.
Saatçı, afiş nedeniyle kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilmiş, ardından MHP’den ihraç edilmişti.
Partisinden ihraç edilen ve Demokrat Parti’ye geçen Saatcı, girdiği son seçimdende farklı bir siyasal yapıda olmasına karşın başarıyla çıkmıştı.
Toplumsal mesaj verme konusunda Fethiye’nin de, Başkan Saatcı’nın da farklı bir dili ve anlayışı vardı.
Yine aynı süreçte Fenerbahçe ile Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda oynadıkları Ziraat Türkiye Kupası maçı seramonisine ‘Yüce Atatürk’ yazılı t-shirt’lerle çıkan Fethiyespor, iki dilli afişte olduğu gibi tüm halkın takdirini kazanmış, Futbol Federasyonu tarafından ‘Uluslararası futbol oyun kurallarına aykırı’ olduğu gerekçesiyle Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edilmişti.
PFDK Fethiyespor’a herhangi bir ceza vermemiş, dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Fethiyespor’un PFDK’ya sevkini eleştiren açıklamalar yapmıştı.
Bir sonraki yılda, 2014’te de farklı dil kullanma geleneği devam etmişti.
Spor Toto 2. Lig Beyaz Grupta mücadele eden Fethiyespor, Ziraat Türkiye Kupası’nda Keçiörengücü ile deplasmanda oynadığı mücadelede Cumhuriyet Bayramı’nı unutmamış, futbolcular seramoniye Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün resminin bulunduğu t-shirt’lerle çıkmıştı.
Fethiyespor, Cumhuriyetin 91. yıl dönümünü kutlayarak taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştı.
Toplumsal mesaj verme konusunda farklı bir dili ve yöntemi tercih eden Fethiye Belediyesi ve Belediye Başkanı Saatcı anlaşılan o ki; “Başına ne geldiyse hep bu afişlerden geldi” dedirten uygulamaların sahibi olmaya devam edecek.
Biliyoruz ki yasa herkesin canını yakıyor, herkesin iki ayağını bir pabuca sokuyor.
Böyle olmasa iyiydi…
***
Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, büyükşehir yasasıyla gelen yeni yönetim şekli bu topraklara uymadı.
Yasayla önce var olan yetkilerini kaybederek travma yaşayan ilçe belediyeleri yine yasayla gelir getirici taşınmazlarını tek tek kaybetti.
Büyükşehir yasası siyasi partileri aynı ya da ayrı olsa da (!) belediyeler ve belediye başkanları arasında var olan diyalog ve hoşgörü zeminini tamamen yok etti.
Bir yerde yasanın getirdiği mevzuatı uygulamaya koymaya çalışan Muğla Büyükşehir Belediyesi, bir yerde yetki kaybı yaşayan, gelir getiren taşınmazlarını tek tek kaybeden ilçe belediyeleri (!)
Ötesinde ilçenin kazanımlarına sahip çıkmaya çalışan ilçe belediye başkanları (!)
Ödül olacağı iddia edilen yasa; yöntem, uygulama ve mevzuatı ile Muğla’da ne yazık ki cezaya dönüştü.
Böyle olmasa iyiydi…