Muğla Belediyesi’ne soru adı taşıyan bir ileti aldık. Vatandaş artık uyandı, gerekçeli mazeretleri açıklamadan saymıyor. Gelen iletilerden birisi belediyeye sorulması istemi ile gönderilmiş ve iki sorudan ibaret. Hani bizim yazdıklarımızda halkın olmadığını iddia ediyorlar ya, vatandaştan gelen iki soru bu iddianın sahiplerine gitsin. Vatandaş anlamaz diye düşünülmesin, vatandaş çok dikkatli ve her şeyi takip ediyor. Bu dikkatin örneklerinden birisi olan iletiyi aynen yayınlıyoruz. İleti şöyle:
***
“Gazetelerde ve belediyenin kendi sitesinde geçen hafta “arıtma tesisi çalışmıyor” başlıklı yazılara istinaden açıklamalarda bulunmuşlar ve “arıtma tesisi tam gaz” başlığını atmışlardır. Bu açıklamalarında evsel atık bağlantılarının yargıya takıldığından dolayı arıtma tesisinin devreye giremediğini bahsetmişlerdir. Kamuoyunun bilgilenmesi Muğla Belediyesi’nin açıklamalarını ispat etmesi açısından şu sorulara cevap vermelidir;
Birinci Soru: Evsel atık su bağlantısı ihalesi belediyenin açıklamalarından da görüleceği üzere acil olarak yapılması gerektiğinden dolayı 4734 sayılı ihale kanununun 21/b maddesine göre yapılmıştır denildi. İhale çok acil olarak yapılması gerekiyordu da, 28.10.2010 tarihinde yapılan ihalenin süresi 6 ay olmasına rağmen Haziran 2011 tarihine kadar niye bitirilemedi?
İkinci soru: Belediyenin bahsettiği yargı engeli 01.12.2011 tarihinde açıklandı. Bu zamana kadar ihalenin bitirilmesi gerektiği tarih olan Haziran 2011 tarihinden itibaren 6 aylık süre daha geçmesine rağmen niye bitirilemedi? Bu geçen süre içinde yüklenici firmaya ceza kesildi mi? Kesilmediyse bu kamu zararı değil mi? Görüldüğü gibi Muğla 2. İdare mahkemesinin vermiş olduğu karar Muğla Belediyesinin bahsettiği gibi arıtma tesisine engel teşkil eden bir karar değildir. Çünkü Muğla Belediyesinin Evsel atık ihalesini yaptıktan 12 ay sonra çıkmış bir karardır. Ve ihale şartnamesine göre evsel atık bağlantılarının Haziran 2011 tarihinde bitirilmiş olması gerekiyordu.”
***
Yukarıda yer alan sorular vatandaştan geldi. Bu vatandaş üstelik CHP’li. Vatandaşın sorusuna ister cevap verin, ister vermeyin, paşa gönlünüz bilir. Ancak bu türde düşünenlerin sayılarının gün geçtikçe arttığını hemen belirtelim. Halk soru sorma konusunda gazetecileri geçti, geçecek. Artık belediye’yi halkın soruları ile baş başa bırakmanın zamanı geldi. Gazetecilerden gelen soruları politik amaçlı bulan ve reddeden yerel yönetim, vatandaştan gelen soruları hangi tanımlamayla değerlendirecek doğrusu merak ediyoruz.
***
Bir çatılı eleştiri aldık. Yazdıklarımızın içinde halk yokmuş ve herkes “Özcan Özgür’le Nejat Altınsoy’a yazdıklarından dolayı güler olmuş ve deli bir iken iki olmuş.” Hatta her ikisi de yazdıkları ile AKP’ye hizmet ediyormuş. Yuh! Bu iddianın cevabını Konakaltı’ndaki ağaçlara konmuş kargalar versin.
***
Bütün kent bilir ki; Özcan Özgür’le birbirimizi hiç sevmeyiz. Birbirine ters, birbirinden bağımsız olarak yaşayan bu iki insanı bir araya getiren tek şey; bu kentin kötü yönetildiği gerçeğinden başka bir şey değildir. Kent o kadar kötü yönetiliyor ki; birbirine hasım olanlar bile ittifak oluşturup kent adına işbirliği içine gidebiliyorlar. İşbirliğine giren sadece biz değiliz! Belki ömür boyu sürecek bir hasımlığın sahibi olarak ikimizin birden adının deliye, kıçının çalıya dayandırılması ne garip bir iş’tir?
***
Kentin siyaseti artık belediye tarafından şartları belirlenen olgu olmaktan çıkmıştır. Kentin egemen gücü iken yöntem ve uygulamaları ile belediye siyasetten ve toplumdan aldığı gücü tamamen yitirmiştir. Kent Yazıları’nın sonunda yer alan bu yazının CHP ile bir ilgisi yoktur ibaresini bu gün koyamayacağımı belirtmek isterim. Çünkü Muğla Belediye’sine bizim aracılığımız ile verilen iki sorunun sahibi CHP’liler. Soru CHP’lilerden biz sadece aracıyız…