CHP İTTİFAK YAPMALI MI?
İttifaka olanak sağlayan yasasının meclisten geçmesinin ardından, yasaya yönelik eleştirilerin yanında en çok tartışılan konu şu:
CHP ittifak yapmalı mı?
Yaparsa nasıl, kim ya da kimlerle yapmalı?
CHP yüksek siyasetinde yer alan bazı görüşlere göre; doğru ittifak yapılırsa (!) Ak Parti iktidarına son vermek mümkün.
Peki, doğru ittifak nasıl yapılacak? Bunun cevabi siyaset bilicilerde.
Siyaset bilicilere göre; ittifakın temelini demokrasi vurgusu oluşturacak.
2019 seçimlerine yönelik demokratik güçler asgari müşterekte bir araya gelecek.
Ama önce asgari müşterek ne? o tespit edilecek.
Kim tespit edecek?
Yüzde 49 hayır bloğunun büyük ortağı CHP.
Asgari müştereği ne sağlayacak?
Demokrasi, ileri demokrasi…
CHP açısından ittifakın merkezine demokrasiyi oturtmak kolay.
Zaten bunun dışında da başka bir yol yok.
İleri demokrasi dışında ittifakı sağlayabilmek mümkün görünmüyor.
Zira ittifakın içinde yer alacak her oluşumun ideolojik farklılığı bulunuyor.
Bu farka rağmen ‘ileri demokrasi’ söylemi, tarafları seçim ittifakında buluşturabilir.
Bu süreçte ittifak iki türlü sağlanabilir.
İlki; siyasi partilerin bir araya gelerek oluşturacağı ve seçim pusulasına yansıtılacak yazılı-çizili ittifak,
İkincisi ise toplumsal ittifak.
Model ne olursa olsun (!) tüm bunların olabilmesi için gerekli olan tek şey; Ak Parti-MHP ittifakının karşı tezi olan bu ittifakın cumhurbaşkanı adayının bir an önce belirlenmesi.
İster yazılı-çizili, ister toplumsal (!)
Yöntemlerden hangisi tercih edilirse edilsin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için diyalog sürecinin başlaması gerekiyor.
Daha öncede ifade ettik.
Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olarak CHP’nin doğal adayıdır.
Zira sistem buna zorlamaktadır.
Sistem CHP’yi bu yöne doğru itmektedir.
CHP’de siyasi parti ittifakını savunanların yanında, yazılı-çizili ittifaka sıcak bakmayan ‘ikinci turcu’lar mevcut ve galiba Muğla’da böyle düşününler çoğunlukta.
“İş ikinci tura kalır” düşüncesi ve öngörüsü ile hesap yapanlar parti ittifakını değil, toplumsal ittifakı savunuyorlar.
Yüzde 49’u korumanın, hatta ötesine geçmenin yolunu toplumsal ittifakta görüyorlar.
Kendilerine göre haklılar.
İkinci turcular referandum örneğini ortaya koyarak, laik, demokratik bir cumhuriyet için tüm demokrasi güçlerinin birlikte hareket etme zorunluluğuna dikkat çekiyorlar ve mücadelenin bir an önce başlaması gerektiğini dile getiriyorlar.
Yukarıdaki tespiti yineleyerek sonlayalım.
Bize göre; yöntem ne olursa olsun (!) ister yazılı-çizili, ister toplumsal (!) bu tezin cumhurbaşkanı adayının bir an önce belirlenmesi için diyalog sürecinin başlaması gerekiyor.
Bilindiği gibi sayılı günler çabuk geçiyor…