CHP Bodrum’da seçim startını verdi.
Çarşı’da düzenlenen basın toplantısında iki açıklama öne çıktı.
CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ ile CHP İl Başkanı Mürsel Alban’ın partililerine seslenişi 1 Kasım seçimlerine yönelik yüksek hedefli açıklamalar olarak hafızalara kazındı.
CHP’nin kodlarına yönelik açıklamasında Üstündağ, bakın neler söyledi:

Şu anda karşımda bir CHP ordusu görüyorum. Bir komutanımız var; Mustafa Kemal Atatürk. Hepimiz bir asker gibi her yerde, alanda, kahvede, bakkalda, köyde, kentte birebir çalışma yapmak zorundayız. Asker dediğin nokta vurur. Çalışma anlamında askeriz ve CHP’nin iktidarına döşenen raylardan biri olacağız hepimiz. Bu anlamda heyecanınız bizi gerçekten çok mutlu etti. Seçim bildirgesindeki ‘Önce Türkiye’ yazısı birçok şeyi anlatabilmek için yazılmış mükemmel bir kelime. Ne demektir bu biliyor musunuz? Önce ben değil, önce parti değil, Önce Türkiye. Onun için bu slogana laik bir şekilde çalışacağız. Hiç kimse şahsi beklentilerini, şahsi düşüncelerini ön plana çıkarmasın. Hepimiz Önce Türkiye sloganı altında birleşmiş bir şekilde mücadele edeceğiz”
Üstündağ haklı.
CHP Muğla’nın en büyük ordusu.
Bu ordunun şimdilik;
1 Parti Meclisi Üyesi,
3 milletvekili,
10 belediye başkanı,
Yüzlerce meclis üyesi,
Binlerce delege ve üyesi,

Bunun dışında da 250 bine yakın gönüllü neferi ve milis gücü bulunuyor.
Milletvekili Akın Üstündağ’ın CHP’nin kodlarına yönelik yaptığı açıklamadaki ‘ordu’ tanımı sanıldığı gibi partilileri motive etmek için söylenmiş, özensiz ve derinliksiz bir tanımlama değil.

Aksine Üstündağ’ın ordu tanımlaması a’dan z’ye büyük bir alt yapıyı, müthiş bir lojistik desteği ve gücü içeriyor.
Böylesi bir güçle CHP’nin 1 Kasım seçimlerinden kesin zaferle çıkması, sahip olunan gücün alınacak sonuçlarla da taçlandırılması bekleniyor.
Propaganda sürecinde sıradan CHP’liye, dolayısıyla tabana anlatılmak istenilen aslında bu.

Zira seçim başarısı dilek ve temenniyle değil sokaktaki CHP’linin önüne yüksek hedefi koymaktan geçiyor.
Üstündağ haklı.

CHP Muğla’nın en büyük ordusu.
Bu nedenle Milletvekili Üstündağ, bu büyük gücün, disiplinli ordunun 1 Kasım seçimlerinde yüksek hedefine ulaşması için CHP’nin kodlarına yönelik vurgulamalar yapıyor.

Bunun yanında bu büyük orduda var olan Ak Parti refleksi daha da keskinleştiriliyor.
CHP İl Başkanı Mürsel Alban, işte bu noktada devreye giriyor.
Alban’ın açıklamaları var olan refleksleri adeta törpülüyor.
Bodrum Çarşı’da düzenlenen basın toplantısında Alban işi bu noktaya şu sözleriyle taşıyor:
“Osmanlı sevdalısı, padişah heveslisi Recep Tayyip Erdoğan istediği sonuçlar çıkmayınca ülkeyi tekrar kaosa sürüklemek için seçime götürüyor. Ama bu seçim istediği gibi seçim olmayacak. Baltayı bu sefer taşa vurdu. Baltanın ağzı kırıldı. 1 Kasım çok önemli bir gündür. 1 Kasım saltanatın 1922’de kaldırıldığı gündür. Gazi Mustafa Kemal ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri 1 Kasım 1922’de saltana son vermiştir. Hiç kimse heveslenmesin. Gazi Mustafa Kemal’in orduları görev başında. Bizler 1 Kasım’da AKP ve Recep Tayyip Erdoğan saltanatına son vereceğiz”

Muğla CHP’nin yerelde 1 Kasım seçimlerine yönelik propagandasını hangi stratejiyle yapacağı merak ediliyordu.
Ordu” tanımlaması merakları giderdi.
Anladık ki kendisini “Mustafa Kemal’in Askeri” olarak gören Muğla CHP seçmeni, 1 Kasım seçimlerine “düzenli bir ordu” disipliniyle hazırlanıyor.
Bu nedenle CHP yerel yöneticileri 7 Haziran seçimlerinin sıradanlığından öteye geçerek yüksek hedefli, sonuca yönelik eylem ve söylem diliyle hareket ediyor.