Bu manifesto’da neyin nesi? diye sorulmuş.
Bir önceki yazıda 15 Şubat Pazar günü yapılacak Parti Meclisi toplantısından ön seçim kararı çıkmazsa (!) Muğla CHP örgütlülüğünün parti içi demokrasi hakkı için, seçme ve seçilme hakkı için harekete geçeceğini ifade etmiş, bu konudaki kararlılığını da bir manifesto ile duyuracağını belirtmiştik.
CHP örgütlülüğünün ön seçim konusunda önündeki engelleri kaldırmak istediğinin farkındaydık. Bu kez yalancı dolma yemek istemeyen örgütlülük bilinci bu yönde bir çalışma başlatmış ve yaptığı çalışmada sona gelmişti, biliyorduk.
Bu süreçte tabanın ön seçim konusundaki kararlılığı tavana bu yolla bildirilecekti…
***
Milletvekili adaylarının eğilim-bükülüm yoklaması, fermuar-jartier sistemiyle belirlenmesini istemeyen CHP örgütlülüğü, 15 Şubat’ta Parti Meclisi toplantısından öncesinde uyarı niteliği taşıyan bir manifesto hazırladı.
Bugün yarın kamuoyuna duyurulmasını beklediğimiz manifestonun içeriğinde tahmin ediyoruz ki; CHP seçmeninin omurgasını oluşturan örgütlülüğün aday belirleme yöntemine yönelik talepleri yer alacak…
***
Yine tahminlerimize göre; Muğla CHP örgütlülüğünden gelen hakim huzurunda ön seçim isteği manifestonun iradesini oluşturacak. CHP örgütlülüğünden gelen bu demokratik istek, genel merkez tarafından yok sayılırsa (!) seçmen omurgasını oluşturan örgütlülük; “Yeni CHP” ile olan ilişkisini gözden geçirecek.
Yani eskisiyle sorunu olmayan CHP örgütlülüğü, Yeni’siyle gerekirse yollarını ayıracak…
***
“Çağrımızdır” başlığı taşıyan bildirgeyi manifesto noktasına, işte bu kararlılık taşıyacak.
Belirtelim ki Muğla CHP örgütlülüğünün içinde belediye başkanları, ilçe başkanları, yönetim kadroları, il başkanı ve il yönetimi yok. Bu örgütlülüğün içinde partiyi 40 yıldır omuzlayan anam-babam CHP’lileri, CHP seçmeni ve tabanı var.
***
Yani örgütlülüğün hazırladığı manifestonun gücü tabandan ve örgütlülükten geliyor.
Bugüne kadar disiplinle, yurttaşlık bilinci ile hareket eden ve tercihlerini CHP yönünde kullanan taban bu manifestoyla tavanını uyaracak.
***
Bize göre manifesto; her seçim döneminde adaylarını parti içi demokrasiden uzakta, atama, kontenjan ve fermuar gibi yöntemlerle belirleyen CHP tavanına uyarı anlamı taşıyor.
Sonuç itibariyle CHP tabanı; “Milletvekili adaylarımızı ön seçimle, sandıkta belirlemek istiyoruz. Bu hakkı elimizden alırsanız Yeni CHP ile ilişkilerimizi gözden geçiririz” diyecek.
***
CHP genel Merkezi, Muğla örgütlülüğü tarafından hazırlanan manifestoya ilişkin ne yapar? Bilmiyoruz. Bildiğimiz, 15 Şubat’ta yapılacak Parti Meclisi toplantısında tüm üyelerin katımıyla hakim huzurunda ön seçim kararı çıkmazsa Muğla örgütlülüğünün manifestoyu uygulamaya koyacağı…
Ulusalcı CHP tabanı “Şimdi sırası değil” diyerek her dönem ertelediği siyasi yüzleşmeyi bu kez bağrına taş basarak yapacak…
***
Buna göre; Muğla seçmeninin omurgasını oluşturan CHP örgütlülüğünün büyük bir kısmı genel merkezin kontenjan ve atama yoluyla belirleyeceği milletvekili adaylarına oy vermeyecek.
Bu siyasal tepkinin il genelinde oranı ne olur, ucu nereye dayanır? Bugünden kestirmek zor. Ancak kontenjan ve atama yöntemiyle ulusalcı aday adaylarının seçim dışı bırakılmasıyla iş başka bir boyuta taşınacak, tepki biraz daha büyüyecek.
***
CHP Muğla örgütlülüğü tarafından ‘Çağrımızdır’ başlığında hazırlanan ve manifesto niteliği taşıyan bildirge bugün yarın siyaset zeminindeki yerini alacak ve mutlaka karşılığını bulacak (!) diyerek sonlayalım.