Büyükşehir statülü yerel seçimler öncesinde CHP’de aday belirleme yöntemi ile ilgili kaleme aldığımız yazılarda, bizi bekleyen iki aday belirleme yöntemine vurgu yapmaya çalıştık. CHP’de bir tarafta “Merkez Yoklaması” yöntemi ile atama bekleyen “Mevcutcular”, diğer tarafta 26 bin üyenin katılımı ile “Ön Seçim” yapılmasını bekleyenler! CHP; iki farklı yöntemi ve bu yöntemin ısrarcıları arasındaki çekişmeye doğru yol alıyor.
***
2014 yerel seçimleri öncesindeki aday belirleme yöntemine CHP bu çatı ile gidiyor. Siz de hissetmişsinizdir; biz kent yazarları olarak CHP’yi ve bu süreci kaleme alırken parti içerisinde aday olacak potansiyel isimler üzerinden değil, aday olacak siyasetçilerin hangi yöntemle belirleneceği konusuna dikkat çekmek istedik. CHP’de sorun kimin aday olacağı değil, adayın nasıl belirleneceğidir. Bu nedenle aday belirleme yöntemi kesinleşmeden CHP’de kim ya da kimlerin aday olacağını tartışmak sığlığına ve gafletine düşmeyeceğiz.
***
CHP yöntem sorunu yaşarken, yani belediye başkan adaylarını nasıl belirleyeceğinin yöntemine karar vermeden, bu sorunu oluşturan gerçekleri tartışmadan, kişiye endeksli bir algının peşine takılmak mümkün değildir. Bu noktada adayların seçilebilme gayretini bu süreçte siyasetten saymamız beklenemez. Yapılanlara da siyaset denilemez. Bu durum sadece ikbal ve istikbal siyaseti olarak açıklanabilir. Büyük şehir statülü seçimler öncesinde CHP, kişisel siyasetin değil örgütsel siyasetin, dava siyasetinin zemini oluşturmak zorunda.
***
Bir gerçeği okurla ve kamuoyu ile paylaşalım. CHP’yi aday belirleme yöntemini iki farklı zemine taşıyan “Mevcutcular”dır, mevcudun devamını isteyenlerdir. Tek partili dönem hariç tarihsel sürecinde ön seçim isteği ve sandık CHP’nin vazgeçilmez taleplerinin ilk sırasında yer alır. CHP örgütlerinin ve tabanının ön seçim isteği demokratik bir hak olmaktan ziyade sol düşüncenin, sosyal demokrat düşüncenin demokrasi inancı ve kültürü ile inşa ettiği bir ısrarcılıktır. Bu nedenle de ön seçim isteği; taban ve örgüt iradesinin yerel ve genel tercihlere yansıması olarak kabul görür.
***
Mevcutcular’ın asla böyle bir derdi yoktur. Onların ısrarcılığı statiktir, sürür durumculuğu korumak ve devamını sağlamak adınadır. Bu anlayışa göre onlar örgütün hizmetinde değil, örgüt onların hizmetindedir. Onlar seçilebilmek adına örgütün iradesine değil, genel merkez otoritesinin icazetine başvururlar, seçilebilmek adına ilişkilenmeyi örgütle, tabanıyla değil merkezi otorite ile sağlarlar.
***
Bir kez daha ve ısrarla belirtelim. CHP; yöntem sorunu yaşarken, yani belediye başkan adaylarını nasıl belirleyeceğinin yöntemine karar vermeden, bu sorunu oluşturan gerçekleri tartışmadan, kişiye endeksli bir algının peşine takılmak mümkün değildir. Bu aşamada kimse örgüte ve tabana pişirilmiş yemeği yedirmeye kalkmasın. Kimse örgüte kuru fasulyenin nasıl pişeceğinin yöntemini ve biçimini de önermesin. Bu örgüt evvel Allah yemeğini de kendisi pişirir, servisini de kendisi yapar. Bu örgütün yöntemi de modeli de bellidir.
***
Musa Gökbel, Sezai Avşar ve arkadaşlarının yaktığı Çoban Ateşi ile ilgili bir gerçeği toplumla paylaşmanın sırası ve zamanı geldi. Mevcutçuların, sürer durumcuların belediye başkan adaylarının belirlenmesi yöntemi ile ilgili hamasi nutuklar atmaya başladığı şu günde bilinsin ki; Çoban Ateşi bir aday belirleme gayreti değil, bir yöntem belirleme gayretidir. Bu amaçla Çoban Ateşi’nin ilk hedefi; parti içi demokrasiyi harekete geçirmek, örgüt ve taban iradesinin sandığa yansımasını sağlamaktır.
***
Çoban Ateşi; sürer durumcu, statik, ikbal ve istikbal siyasetini reddeden, gücünü örgütünden ve tabanından alan, yöntemi ve seçeneği demokrasi ile belirlenmiş bir harekettir. Şeklini ve derinliğini sol felsefeden, davranış modelini de sosyal demokrasiden alır. Bu nedenle Çoban Ateşi; CHP’nin sağduyusu olarak ikbal ve istikbal siyasetini dava siyasetinin üzerinde tutan politikacıların hamasi nutuklarını ve suni ilişkilerini siyasetten saymaz.
***
Çoban Ateşi; her ne sebepten olursa olsun seçimi zora sokacak kişisel beklentilerin, seçimi kaybettirecek riskli ilişkilerin ve varyeteli siyaset anlayışının önünde aşılması mümkün olmayan örgütsel bir engeldir. Kimsenin şüphesi olmasın! Çoban Ateşi; aday değil yöntemin peşindedir. Ancak seçimi riskli gördüğü anda aday çıkarmasını da bilir.